Güncel

Haksız ve hukuksuz biçimde işimizden edildik, biat etmeyeceğiz

Bugün Kadıköy Rıhtımında KESK İstanbul Şubeler platformu kanun hükmünde kararname ile ihraç edilen üyeleriyle bir basın açıklaması yaptı.

28 Eylül 2019 Saat: 23:44
Haksız ve hukuksuz biçimde işimizden edildik, biat etmeyeceğiz
Haksız ve hukuksuz biçimde işimizden edildik, biat etmeyeceğiz

NECDET ÖZSAYGIN

15 Temmuz 2016’da ülkemizde bir darbe girişimi yaşandı.Darbe girişimini Allah’ın bir lütfu olarak değerlendiren AKP hükümeti bunu fırsata çevirdi ve 20 Temmuz 2016’da OHAL ilan etti. Edilen OHAL 20 Temmuz 2018 tarihinde kaldırıldı.730 gün boyunca çıkarılan 32 KHK  ile yaklaşık 126 bin kamu emekçisi mesleğinden ihraç edildi.

Bu süreçte devletin kurumlarında işletilen ‘’İsimsiz ihbar’’ mekanizmaları ile en temel hak ve özgürlükler ayaklar altına alındı.Demokrasi isteyen barış isteyen emekten yana duran kısacası muhalif tüm kesimlerle de hesaplaşma fırsatına dönüştürüldü.Hazır kör topal işleyen demokrasi askıya alınmışken,hazır devlet büyükleri karşısında cübbesinin olmayan düğmesini olmayan iliğine geçirmeye çalışan hakim ve savcılarca sağlanan hukuk düzeni askıya alınmışken emekçilerin her türlü hak arayışının ‘’terör’’ile çabucak ilişkilendirebildiği bir dönem yaşatılmaya çalışıldı.Olağanüstü hal kalktıktan sonra da durum değişmedi.Hukuksuzluk devam etti.Barış isteyen akademisyenler yargılandı ceza aldı,seçilmiş belediye başkanları meclis üyeleri görevden alındı yerlerine kayyum atanarak halkın iradesi gasp edildi.Gazeteciler tutuklandı.Milletvekilleri ve parti liderleri tutsak alındı.

Bu uygulamalar da bize gösteriyor ki Türkiye yeni rejime geçtiğinden beri bir türlü normalleşemiyor.Ekonomisini,dış politikasını tek adama bağlayan sistem ne istikrar,negüvenlik,ne de barış getiriyor.Demokrasiyi ise bütünüyle yok ediyor.Tam da bu yüzden sürekli OHAL anlamına gelen yasa ve kararnameler yayınlayarak halkı ve demokratik muhalefeti bastırarak gözlerini korkutarak tehdit ve hamasetle ülke yönetilmek isteniyor.Anayasa’ya ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara aykırı kanunilik ilkelerini ayaklar altına alan baskıcı yasa ve uygulamalarla,hamasi nutuklarla demokratik kitle örgütleri ve basın hizaya çekilerek yaratılacak suni bir istikrar havasıyla yurttaşlara sahte bir güven duygusu pompalanmak isteniyor.Halkımızise,bu süreçte yoksullaşıyor,İş güvencesini kaybediyor,iş cinayetlerinde ölüyor yada yaralanıyor,gözaltılarla yada haksız,hukuksuz tutuklamalarla dize getirilmeye çalışılıyor.Özellikle eğitim de ve sağlıkta niteliksiz ve partizan kamu hizmetine mahkum ediliyor.Biz ilk KHK yayınlandığından ve arkadaşlarımız işinden edildiğinden beri bu basın açıklamaların da hep işimizi geri istiyoruz dedik,KHK mağduriyetlerini giderin dedik.

OHAL’i kaldırmak hukuksuz KHK’ların fiili sonuçları ortada durduğu sürece ülkede yeniden adaletin tesis edilmesi anlamına gelmez dedik.Her gün haklı çıktığımız başka bir örneği yaşamaktan bıktık.

Biliyoruz ki tüm bunlar içine girdiğimiz yeni rejimin doğal sonuçlarıdır ve ülkemiz yeniden demokratikleşmeden bu felaketlerin sonu gelmeyecektir.KESK İstanbul Şubeler Platformu olarak iki yıl boyunca İstanbul’un 3 meydanında haftanın 3 günü oturma eylemleri ve basın açıklamaları ile bu hukuksuzluğu halkımızla paylaştık.Binlerce insana AKP iktidarının olağanüstü hal bahanesi ile binlerce kamu görevlisini nasıl haksız ve hukuksuz  biçimde işinden ettiğini ve kendisine biat etmeye zorladığını anlattık.Ardından İstanbul’un tüm meydanların da sesimizi duyurmak için geçtiğimiz yıl boyunca ilçe,ilçe dolaştık.Şimdi buradayız Kadıköy den siz İstanbul halkına sesleniyoruz.

Elbet hukukun yeniden tesi edileceği,demokrasinin kurulacağı günler gelecektir.O zaman geldiğinde kaydettiklerimiz birer hatıradan çok bizlere bunları yaşatan zihniyetten hesap sormak için kullanacağımız belleğimiz olacaktır.

15 Temmuz darbe girişiminden bu güne bizlere yaşatılan bu zulüm karşısında asla pes etmedik etmeyeceğiz.3 yılda biz kamu emekçileri ne yaşadık.

Tüm kamu kesiminde olduğu gibi Üniversitelerden de söz konusu cemaat ile ilişkisi olmayan akademisyenler de ihraç edildi.Üniversitede ki muhalif kesimin ihraçlarının çoğunluğunu Barış akademisyenleri oluşturdu.Bu durum üniversitelerimizi çoraklaştırdı,bilimden uzaklaştırdı.En değerli hocalarımız öğrencilerinden ulusal ve uluslararası akademik çalışmalardan koparıldı.Bunun yarattığı yıkım bu gün üniversitelerimiz de yaşananlarla gözler önüne serildi.Bundan bir yıl önce yaptığımız basın açıklamasında sizlere şu cümlelerle seslenmiştik.

KESK olarak hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alarak intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasında katkı sunanların peşini bırakmayacağız.Nereden yada kimden gelirse gelsin örgütlü mücadelemizi hedef alan her türlü yasa dışı girişim ve saldırıya rağmen hukuki  fiili ve meşru mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.İhraç edilen açığa alınan tüm üyelerimiz tekrar görevlerine dönene kadar dayanışmayı daha da büyüterek mücadelemizi kesintisiz devam ettireceğiz.Tüm bu antidemokratik ihraç kararlarına, baskılara karşı bu ülkenin onurlu ve mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmedik eğmeyeceğiz.

Evet boyun eğmedik akademi boyun eğmedi verilen hapis cezalarına,işten atmalara değersizleştirme ötekileştirme ve yok saymalara rağmen mahkeme koridorlarında dik durmaya ve barışı savunmaya devam etti.Sonuçta doğru olan kazandı Anayasa mahkemesi Barış istemenin cezalandırılamayacağına hükmetti ve emirle ceza yağdıranlar hakettikleri karşılığı aldı.Barış akademisyenleri bir bir beraat etmeye başladı.

Sağlık çalışanları boyun eğmedi herkes için parasız ulaşılabilir ve kamusal sağlık hizmeti istemeye devam etti.Bu talepleri ve mücadelesi için KHK’larla işinden edilen üyelerimizle birlikte direndi arkadaşlarımız işlerine iade edilene kadar da direnmeye devam edecek.

Belediye çalışanlarımız boyun eğmedi herkes için kamusal parasız ulaşılabilir belediyecilik hizmeti için mücadele eden belediye çalışanlarımız da bu mücadeleleri nedeniyle KHK listelerine yazıldı.Bu gün geleceğini kurtarmak için rant belediyeciliğine karşı ortak tavır sergileyen emek demokrasi güçleri ve halkımızın ortak başarısıyla kazandığımız belediyelerin içler acısı durumu halkın talan edilmiş kaynakları belediyelerin boşaltılmış kasaları KESK’e bağlı belediye çalışanlarının ne kadar haklı bir mücadele içinde olduklarını ve rant belediyeciliğinin ekmeğiyle palazlananların arkadaşlarımızı neden KHK listelerine yazdıklarını gözler önüne sermiştir.KESK’li kamu emekçilerinin yüzlercesi AKP belediyeleri tarafından KHK listelerine yazılarak haksız,hukuksuz biçimde işinden edilirken ve dahası binlerce kamu çalışanı AKP hükümeti tarafından KHK’lar ile işinden atılırken sesini çıkarmayıp bundan nemalanarak boşalttıkları kadrolara yandaşı, hısım akrabayı yerleştirenler yada bizzat kendisi yerleşenler bu gün bunun deşifre edilmesini antidemokratik bulmaktadırlar.Hak hukuk herkes için her zaman lazımdır.Meselenin ne darbe girişimiyle ne FETÖ ile mücadele ile hiçbir ilgisi yoktur.Her gün belediyelerde gözler önüne serilen rant paylaşımının belgeleri bizi haklı çıkarmıştır.

İstanbul’da son günlerde yaşadığımız depremler ve her gün biraz daha yaklaşan büyük İstanbul depremine ilişkin yapılmayan hazırlıklar belediyelerin asli işleri yerine nerelere yatırım yaptığını gösterdi.Bunlara ses çıkaran halkın haklarını koruyan herkese nitelikli belediyecilik isteyen bunun için mücadele eden TÜMBEL-SEN üyelerinin neden KHK listelerine yazıldığı terörize edildiği şimdi daha berrak biçimde görülmektedir.

Eğitim emekçileri boyun eğmedi KHK’larla işinden edildi.Hiçbir hukuki idari soruşturma yapılmadan terörize edilerek işten atılmaları haklıymış gibi gösterilmeye çalışıldı.Onurlarıyla yaşamak için yapmak istedikleri işlere de alınmadılar.Aileleriyle birlikte birer sosyal ölü haline çevrilmeye çalışıldılar.Ama boyun eğmediler.Herkes için laik demokratik bilimsel anadilde parasız ve kamusal eğitim istemeye bunun mücadelesini vermeye devam ediyorlar.Giderek derinleşen ekonomik kriz artan vergiler yağmur gibi gelen zamlar herkes için adil vergi sistemi isteyen vergi memuru ve maliye çalışanı arkadaşlarımızın da neden KHK listelerine yazıldığını açıklıyor.KESK ve bağlı sendikaları halkın ağır vergiler altında ezilmesine ve her geçen gün yoksullaşmasına karşıda mücadele etti.Bunu talep eden ve halkı bu yönde bilinçlendirmeye çalışan  KESK üyeleri vergi borçları bir kalemde silinen batık kredileri devlet banaları tarafından finanse edilen bir avuç patrondan elbette daha değersiz AKP hükümetinin gözünde.

Ancak biz her zaman doğru olanı halk görür bilir dedik ve gerekçeleri sizlerle paylaştık.İnanıyoruz ki son yerel seçimlerde doğru neredeyse bulup gereğini yapacağını gösteren İstanbul halkı demokratik ortak bir yaşam ve adil bir düzen için birlikte mücadele etmeye devam edecektir.Başta tüm kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarımızı bu onurlu mücadelede bizlere omuz vermeye KESK’e bağlı sendikalara üye olmaya davet ediyoruz.Elbette halkımıza demokrasiyi birlikte tesis edeceğiz ve mutlaka kazanacağız diyerek mücadeleye devam çağrısı yapıyoruz.Elbette işinden,ekmeğinden edilen arkadaşlarımızın tamamı işine geri dönene kadar meydanlarda olacağız.Asla boyun eğmeyeceğiz.İşimizi ekmeğimizi geri alacağız.Yaşasın KESK yaşasın örgütlü mücadelemiz.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız