Barış bildirisine imza attığı için geçtiğimiz cuma gözaltına alınarak serbest bırakılan akademisyenlerden Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, savcılığa verdiği ifadede, “Ben vatandaşlık hakkı kapsamında Türkiye Cumhuriyeti devletinden, bu metni imzalamakla barış ve çatışmaların durması talebinde bulundum” dedi.

Barış talebinin iki uluslararası dayanağı olduğunu söyleyen Hamzaoğlu, “İlki, 1978 tarihli BM Genel Kurulu kararında ‘Yurttaşlar cinsiyet, dil, ırk, inanç ayrımı gözetmeksizin ülkelerinde barış içinde yaşama hakkına sahiptir’ şeklinde hüküm bulunmaktadır. 1984 tarihli kararda ise, yurttaşların barış içinde yaşama hakkını devletin getireceği şeklinde düzenlenmiştir” dedi. 2010 yılında imzalanan Santiago Bildirisi’nin 5. ve 13. maddesini de örnek gösteren Hamzaoğlu, barış metnini imzalama gerekçesinin bu maddeler olduğunu belirtti. Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereği devletin  vatandaşlarına din, dil, ırk ayırımı yapmadan barış içinde bir yaşam sağlamakla hükümlü olduğunu vurgulayan Hamzaoğlu, “Düşmanca bir şekilde davranamaz ve tutum alamaz” diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın barış bildirisine imza atan 1128 akademisyeni hedefe koymasının ardından akademisyenler hakkında hem üniversite yönetimleri hem de savcılık tarafından jet hızıyla soruşturmalar açıldı. Kocaeli Üniversitesinde de metne imza atan 21 akademisyenden  16’sı geçtiğimiz cuma terörle mücadele şube ekipleri tarafından evlerinden ve dersliklerinden gözaltına alınmışlardı.