TÜHİS ve T. Harb-İş arasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı, arabuluculuk süreci başlıyor. İşçiler, %140 zam taleplerinden geri adım atılmamasını ve talepleri için eylem çağrısı yapıyor.
Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ve T. Harb-İş Sendikası arasında devam eden 30. Dönem toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine TİS süreci ara bulucuk süreci ile devam edecek. 20 bine yakın kamu işçisinin çalıştığı savunma sanayisinde TİS görüşmelerine başlanmadan önce işçiler arasında yapılan anketler ile zam talepleri toplanmış yer yer yüzde 300’e kadar yükselen zam talepleri gözlemlense de taslağa yansıyan zam oranı yüzde 140 düzeyinde yansımıştı. 27 Şubat’ta başlayan TİS süreci ile gerçekleştirilen 4 oturumdan ücret zammına dair maddelerden anlaşma çıkmadı. Savunma sanayisi işçileri, sendika ve TUHİS arasındaki görüşmelerden sonuç çıkmayarak ara bulucuk sürecine gidilmesine tepki başlıca giderek artan geçim yüküne karşı taslakta ortaya konulan zam talebine sahip çıkılması taleplerini yineliyor. İşçiler, insanca yaşanacak bir ücret için iş yerlerinden de eylemlere başlanması çağrısını yaparken iş kollarında grev yasağı olmasına rağmen üretimden gelen güçlerini kullanmaları gerektiğini ifade ediyor.
Savunma sanayisinde çalışan birçok işçi bugün 35 bin TL ile 55 bin TL arasında ücretlerle geçim mücadelesi vermekte. Savunma sanayii işçilerinin neredeyse tamamının ücreti, mart ayında DİSK BİSAM’ın hesaplamalarına göre 79 bin 165 TL’nin yarısına tekabül ediyor. 2024 yılında ek zam talepleriyle eylemler yapan, yürüyüşler düzenleyen işçiler, Türk-İş Konfederasyonunun Ankara Zonguldak ve Çerkezköy’de düzenlediği “Zordayız Geçinemiyoruz” mitinglerine güçlü katılımlar gösterdi. Miting alanlarında ek zam taleplerini kürsüye duyurmak amacıyla kitlesel katılımlar sağladı.
2025 yılında imzalanacak TİS için T. Harb-İş Sendikası tarafından yapılan anketlerde yer yer yüzde 300 ila yüzde 400 bandında ücret zammı talepleri gelirken sendikanın taslağına zam talebinin yüzde 140 olarak yansıdığını belirten işçiler TİS süreci boyunca bu zam oranından geri adım atılmamasını talep ettiklerini dile getirdi. 27 Şubat’ta başlayan TİS görüşmeleri gerçekleşen 4. görüşmenin ardından TÜHİS ve T. Harb-İş arasında anlaşma sağlanamadı. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tutanağı 14 Nisan’a kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına iletilecek. 22 Nisan’a kadar ise ara bulucu atanacak. Türk-İş Konfederasyonu kamu çerçeve protokolü (KÇP) hakkında sessizliğini koruyor. TÜHİS, TİS görüşmelerinde KÇP gerçekleşmeden zam teklifini görüşmek istemezken işçilerin ana taleplerinden olan savunma sanayisi primi de gerçekleşen 3 görüşmede gündeme gelmedi.
İşçiler tepkili: ‘Sofra kalktıktan sonra açım denmez’
Harb-İş üyesi işçiler taslak öncesi yapılan anketlerde ortaya çıkan zam taleplerinin gerçekleştirilen görüşmelerde gündem olmamasına tepki gösterdi. İstanbul’dan bir tersane işçisi, “Taslağa neden yazıldı o zam talepleri? Sendikacılar TÜHİS görüşmek istemiyorduysa da ‘Bizim talebimiz budur’ diyemiyorlar mı?” çıkışında bulundu. İşçi, “Bizim sözleşmemizi de KÇP’ye denk getirecekler, kendi zam talebimize sahip çıkmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Hava İkmal Bakım Fabrikasından bir savunma sanayi işçisi ise, “İş kolumuzda grev yasağı var fakat olmayacak işleri kendi özverisiyle işleri olduran işçiler de var. Eyleme geçmek anayasal hakkımız, kullanmalıyız” ifadelerini kullanıyor. “Geçmişte toplu iş sözleşmeleri yasal süresinde sık toplantılarla sonuca ulaşılmaya çalışılırdı. İlk toplantı tarihi 27 Şubat olan görüşmelerde 7 Nisan olan son tarihe kadar sadece 4 toplantı yapılmış olması sürecin ciddiye alınmadığının göstergesi. Ara bulucu süreci sadece KÇP imzalanana kadar oyalama amacıyla kullanılmakta bence. Sofra toplandıktan sonra açım denmez. Sözleşme sürecini eylemsiz, tepkisiz geçirip altına imza attıktan 1 ay sonra eylem yapmanın hiçbir mantığı olmadığını düşünüyoruz” diyen işçi eyleme geçilmesini talep ettiklerini ifade ediyor.
İstanbul Tersanesinden bir başka savunma sanayisi işçisi ise gelecek dönemde enflasyonun ve geçim zorluğunun artacağını düşündüğünü ifade ediyor. İşçi, “Ücretler öyle bir yere geldi ki bu TİS dönemi alınacak zam oranı bizim için ya iflas ya geçim anlamına gelecek. Bizim sözleşmemizi alıp geri çekmelerine müsaade edemeyiz. KÇP’ye de giderse orası için, ek zam, ek protokol için harekete geçmeliyiz. İşçilere de kızıyorum sendika için yorum yapıyorlar. Biz sürece girmezsek imzalanır biter tabii. ‘Biz varız buradayız’ diyoruz, iki senedir eylemler yapıyoruz. Yine hareketlenmemizin vakti geldi diye düşünüyorum. Yoksa İsterlerse bizim için özel imzalansın ister çerçeve protokolü geçsin. Dediğim gibi bizim için ya iflas ya geçim demek artık tüm yolları denemeliyiz” diyor.
İstanbul Maltepe Dikimevinden bir işçi ise ücret zamlarının görüşmelerde ertelenmesine tepki gösterdi. “Bizim sendikaya da işverene de aynı anda taleplerimizi hatırlatmamız lazım” diyor. Gelecek dönem için disiplin maddelerini bile kabul etmemiş. Ücret zammı isteğimizde kararlı olduğumuzu yine eyleme geçerek talep etmemiz lazım” diyen işçi TİS görüşmeleri için uyarı niteliğinde eylemler planlanması gerektiğini ifade ediyor.
Ergin: İşçiler pazarlık sürecinde eylem haklarını kullanabilmeli
“TİS görüşmelerinde, pazarlıkta taraflar bütün neyse etkili araçları onları kullanabilirler” diyen Avukat Ahmet Ergin, ara bulucuk süreci botunca TİS görüşmelerinde anlaşma için tarafların görüşmelere devam edebileceğini ifade etti. Ara buluculuk süreci sonrasında grev süreci başlar. Ancak kamu savunma sektöründe grev yasağı bulunuyor. Sağlıklı bir pazarlık süreci geçirilebilmesi için işçi tarafının pazarlık süreci boyunca kısa süreli iş durdurma eylemleri yapma hakkını kullanabilmesi gerekiyor. Sonuç olarak Türkiye’de uyarı grevi, hak grevi gibi grevlerle ilgili bir düzenleme yapılmamış. Fiili durumun elverdiği, anayasal haklar, uluslararası sözleşmelerden doğan haklar var. Kısa süreli iş bırakmalara yargı da olur diyor” yorumunu yapıyor.
Andaç Aydın Arıduru
Yiğit Doğan
Evrensel Gazetesi