Güncel

Hasan Ocak dosyası kamuoyuyla paylaşıldı

Gözaltında kaybedilişinin 27. yılında Hasan Ocak dosyasını kamuoyuyla paylaşan Cumartesi Anneleri, tüm kayıplar için mücadelenin süreceğini kaydetti. Anne Emine Ocak, "Adalet istiyorum, Galatasaray'ı istiyorum" diye vurguladı.

20 Mart 2022 Saat: 07:27
Hasan Ocak dosyası kamuoyuyla paylaşıldı
Hasan Ocak dosyası kamuoyuyla paylaşıldı

Cumartesi Anneleri'nin gözaltında kaybedilenlerin açığa çıkarılıp, faillerin yargılanması için yürüttüğü mücadele 886. haftasında. Kayıp yakınları bu hafta gözaltında kayıpların simge ismi Hasan Ocak dosyasını kamuoyuyla paylaştı. 

Gazi Ayaklanmasına öncülük eden Hasan Ocak 21 Mart 1995 tarihinde İstanbul'da kaçırıldı. Sosyalist kimliğiyle bilinen Hasan Ocak, kaybedildiği gün annesi Emine Ocak'ı arayarak "Balık alacağım, akşam yemek hazırlama" dedi. Avcılar'daki evine gitmek için iş yerinden ayrıldı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. 

Hasan'ın bulunması için yoldaşları ve ailesi mücadeleye girişti. Hasan'ın ağır işkence görmüş cansız bedenine 58 gün sonra "meçhul kişi" olarak defnedildiği Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldı. Ailesi ve yoldaşları Hasan çalışma yürüttüğü Gazi Mezarlığı'na defnedildi. 

Açıklama yok.

Covid-19 salgınından kaynaklı bu haftada online düzenlenen basın açıklamasına anne Emine, kız kardeşi Maside ve erkek kardeşi Ali Ocak konuştu. Aile Hasan'ı bulma çabalarını hatırlattı. Tüm kayıplar için mücadeleyi yürüteceklerini vurguladı. 

Anne Emine Ocak ise "Adalet istiyorum, Galatasaray'ı istiyorum" diye vurguladı.  

Bu haftanın basın metnini Hasan Ocak'ın yeğeni Dilcan Acer okudu. Acer, "Kaç yıl geçerse geçsin Hasan Ocak ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 187 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" dedi. 

NE OLMUŞTU?
Sosyalist kimliği ile bilinen 30 yaşındaki Hasan Ocak, atama bekleyen bir öğretmendi. Bu bekleme sırasında da Beyazıt'taki bir iş hanında çay ocağı işletiyordu. 21 Mart 1995 tarihinde akşamüzeri annesini telefonla arayarak "Balık alacağım, akşam yemek hazırlama" dedi. Avcılar'daki evine gitmek için iş yerinden ayrılan Hasan'dan bir daha haber alınamadı.

Hasan'ın gözaltına alındığını ancak bu durumun inkar edildiğini kamuoyuna açıklayan ailesi, savcılığa başvurarak oğullarının akıbetinin açığa çıkarılmasını talep etti. Aile ayrıca; TBMM, Başbakanlık, Bakanlıklar, hastaneler ve Adli Tıp nezdinde de girişimlerde bulundu. Bunun üzerine dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir "Hasan Ocak'ın gözaltında olmadığı, suçlu olarak aranmadığı"nı açıkladılar.

Oysa İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan iki kişi Hasan'ı şubede gördüklerini, iki kişi de Hasan'ın ismini emniyetteki parmak izi listesinde okuduklarını açıkladı. Newroz nedeniyle gözaltında tutulan başka bir tanık ise, şubedeyken bir hareketlilik olduğunu ve polislerin "Hasan Ocak getirildi." diye aralarında konuştuklarını aktardı.

Büyük bir kampanya yürüten aile, Hasan'ın gözaltında kaybedilmek istendiğini kamuoyuna duyurdu. İlk kez bir kaybedilme iddiası yaygın medyanın gündemine girdi, ana haber bültenlerinde yer aldı. 58 günlük ısrarlı bir arayışın sonunda Hasan'ın ağır işkence izleri taşıyan bedenine "meçhul kişi" olarak defnedildiği Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldı. Olayla ilgili düzenlenen resmi rapor Hasan'ın işkence ile öldürüldüğüne işaret ediyordu. Olay yeri tutanağı ise bulunduğunda kimliğinin, kemerinin, saatinin, ayakkabı bağcıklarının olmadığını ve ellerinde parmak izi alınırken kullanılan mürekkep lekeleri olduğunu kayıt altına alarak, onun gözaltında bulunan kişilere uygulanan rutin işlemlerden geçtiğini kanıtlıyordu.

Dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu yaptığı araştırmalara dayanarak, Ocak'ın  gözaltındayken uygulanan işkence ve darptan dolayı öldüğünü, Devletin Ocak'ın ölümünde sorumluluğu olduğunu, Devletin bazı unsurlarının Ocak'ın nasıl öldürüldüğünü ve kimin öldürdüğünü bildiğini söyledi. Ve Ocak Ailesi'ni ziyaret ederek Emine Ocak'tan devlet adına özür diledi.

AİHM, Hasan Ocak'ın kaybedilmesi ve ölümüyle ilgili koşulların belirlenmesi için yeterli ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini tespit ederek Türkiye hakkında ihlal kararı verse de, Ocak Ailesi'nin iç hukuktaki tüm girişimleri sonuçsuz bırakıldı. Dosya 27 yıldır Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'nın tozlu raflarında bekletilmeye devam ediyor. 27 yıldır Hasan'ı kaybedenler cezasızlık zırhıyla korunuyor.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız