Savcı'nın 'hükümlünün örgütten ayrıldığına veya itirafçı olduğuna dair herhangi bir karar' bulunmadığı için infazının ertelenmesinin reddine ilişkin karar hatırlatıldı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir şubeleri ile Ege TUHAYDER, kanser hastası tutsak Ahmet Çakal'ın hapishanede kalamaz raporuna rağmen tahliye edilmemesine tepki gösterdi.

İHD İzmir Şubesi'nde yapılan açıklamada konuşan Şube Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Çiçek, hapishanelerde yaşam hakkının ihlal edildiğine işaret etti, hasta tutsak Ahmet Çakal'ın durumuna ilişkin bilgi verdi.

27 yıldır hapishanede bulunan 68 yaşındaki Çakal'ın İzmir 2 No'lu T Tipi Kapalı Hapishanesi'nden Menemen R Tipi Kapalı Hapishanesi'ne sevk edildiği ve hala bu hapishanede kaldığını bilgisini veren Çiçek, Çakal'ın hastalıklarıyla ilgili şunları söyledi: "Varis, boyun fıtığı, gastrit, uyku bozukluğu, kaşıntı, vücutta yağ kistleri, 2'nci Tip diyabet (şeker hastalığı), akciğer (hafif amfizem), prostat büyümesi, mide kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşan bir hasta tutsaktır." 

MİDE KANSERİ TEŞHİSİ KONULDU
Çakal'a 1 Nisan tarihinde mide kanseri teşhisi konulduğunu hatırlatan Çiçek, infazın ertelenmesi için yapılan başvurunun ardından 26 Mayıs günü İzmir Katip Çelebi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi'nde "Mide kanseri nedeniyle kemoterapi planlanan hastanın kemoterapi sürecinde cezasının tehiri uygundur" şeklinde rapor verildiğini söyledi.

ADLİ TIP 'HAPİSHANEDE KALAMAZ' RAPORU VERDİ
Savcılık talebiyle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'ndan da  görüş alındığını kaydeden Çiçek, "Ahmet ÇAKAL'ın dosyadaki mevcut belgelerine göre mide kanseri nedeniyle neoadjuvan kemoterapi planlandığı bildirilmekle halihazırda; ivedilikle onkolojik tedavisinin sağlanması gerektiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16/2.maddesi kapsamında değerlendirildiği, 6 (altı) ay süre ile cezasının infazının tehirinin uygun olduğu…" şeklinde rapor düzenlendiğini belirtti.

İki sağlık kuruluşunda da "hapishanede kalamaz" raporu verilmesine rağmen Çakal'ın tahliye edilmediğine dikkat çeken Çiçek, savcının o tarihte bulunduğu İzmir 2 No'lu T Tipi Hapishanesi'nin görüşüne başvurduğunu söyledi.

İTİRAFÇI OLMADI DİYE TAHLİYE EDİLMİYOR
Çiçek, hapishaneden, "hükümlünün örgütten ayrıldığına veya itirafçı olduğuna dair herhangi bir kararın bulunmadığı tespit edildiği bildirilmekle, devlet ve toplum güvenliği açısından tehlike arz edebileceği düşünülmekle" görüşü üzerine, Ahmet Çakal'ın serbest bırakılmayarak ölüme terk edildiğini kaydetti.

Hastane raporlarının ardından görüş bildirme yetkisi olmayan hapishane yönetiminin görüşüne başvurulmasının yasadışı olduğuna dikkat çeken Çiçek, hapishane yönetiminin öne sürdüğü fikrin "dayanaksız ve geçiştirme amaçlı" olduğuna işaret etti.

KANSER HASTASI TUTSAK 'DEVLET GÜVENLİĞİ'Nİ TEHDİT EDİYORMUŞ
Yasada dahi bulunmayan "devlet güvenliği" gerekçesiyle Ahmet Çakal'ın tahliye edilmeyerek tedavisinin engellendiğine vurgu yapan Çiçek, Çakal'ın 3,5 ayda 14 kilo verdiği, ağız içi yaraları oluştuğu, kemoterapi nedeniyle yaraların boğazına kadar indiği, saçlarının döküldüğü bilgisini verdi.

Kemoterapi tedavisi gördüğü ve kendine bakamaz halde olmasına rağmen Çakal, 4 aydır koğuş arkadaşlarından ayrı, tek başına tutulduğuna dikkat çeken Çiçek şunları söyledi: "Tüm bu vahim durumlara rağmen infaz erteleme talebi reddedilen Ahmet Çakal'ın dosyası, itiraz üzerine İzmir 2. infaz hakimliğinde karar için beklemektedir. Ahmet Çakal'ın sağlık durumu ve pandemi koşullarında hapishanede kaldığı her an AİHS'in 3. maddesinde garanti altına alınan işkence ve kötü muamele yasağının ihlalidir. Derhal serbest bırakılmalı ve tedavisi ailesi gözetiminde yapılmalıdır."