İZMİR

Aysel Tuğluk ve Hasta Mahpuslara Özgürlük Platformu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Karşıyaka İskelesi karşısında basın açıklaması yaptı. “Biji berxwedana zindanan”, “Hasta tutsaklara özgürlük” ve “yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganlarını atılırken, Adalet Bakanlığı’na gönderilecek mektubu platform adına Ebru Dinçer okudu.

HER BOYUTTA ŞİDDET

Mektupta şu ifadelere yer verildi: “Ülkede her boyutuyla yaşanan krizleri takip etmekte zorlandığımız bir süreci yaşıyoruz. Bu süreçte canımızı en çok yakan ve vicdanlarımızı sızlatan en önemli sorunlardan birisini de hapishanelerde yaşatılan had safhaya ulaşmış hak ihlalleri, korkunç tecrit koşulları ve mahpusların ciddi sağlık sorunlarına rağmen ölümle yüz yüze bırakılması olarak görüyoruz. Ateşin düştüğü yeri yaktığı bu zorlu süreçte dört yanı zulümle, işkenceyle kuşatılmış, pandemi koşullarını hiçe sayarak ölümle burun buruna bırakılmış hasta mahpusların sesi olmak, onların çığlıklarını yetkililere duyurmak, bu yapılanları kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Zaten 24 saat gözetim altında tutulan mahpusların odalarına robokopla girip iç çamaşırlarına kadar darmadağın etmek,12 kişilik koğuşlara 28 kişiyi sıkıştırmak, 10 kişiye yetecek yemeği 28 kişiye vermek, kahvaltı için haftada 1 yumurtayı reva görmek, peynir zaten yok, parası olan kantinden var olan tek çeşidi alabilir... özünde açlıkla terbiye etmeye çalışmak, temizlik maddelerinde kısıtlamaya giderek her türlü hastalığa davetiye çıkarmak, kantin fiyatlarını fahiş düzeye çıkararak ihtiyaçlardan yoksun bırakmak, ekonomik krizi bahane ederek mahpustan elektrik faturası için 400 TL talep etmek, havalandırmaların üzerini kapatmak, atölye çalışmalarını ve bir araya geliş etkinliklerini yasaklamak, görüş süresini yarım saate indirmek, içeriye kitap girişine sınırlandırma getirmek, havuz medya dışında basın ve yayın araçlarına ulaşımı engellemek, çıplak arama yapmak, süngerli odada tutmak, sık sık başvurulan hücre cezaları, aynı eldiveni kullanarak birden çok mahpusun ağzını kontrol etmek, pişmanlık yasasından faydalanmak istemeyenlerin sudan gerekçelerle infazını yakmak...Bütün bunlar psikolojik, fiziksel... Her boyutta şiddet, işkence, hak ihlali yani yoğunlaştırılmış tecrit koşulları değil de nedir?”

İMZA KAMPANYASINA ÇAĞRI

Toplumun insan kalmaya çabalayan vicdanlarını yitirmemiş tüm kesimleri olarak cezaevi koşullarında yapılan bu insanlık dışı uygulamaları kabul etmediklerini söyleyen Dinçer, “Bir can kaybı daha yaşanmadan ivedilikle koşulların düzenlenmesini, hasta tutsakların tahliye edilmesini talep ediyoruz. Bu zulmü uygulayan zihniyetin ortağı olmak istemiyoruz. İnsan kalabilmekte ısrarcıyız. Bu zulme ‘dur’ diyen, duyduklarından sonra geceleri uyuyamayan, vicdanlı tüm kesimleri oluşturduğumuz platformla birlikte, özne olarak birlikte yol yürümeye davet ediyoruz” diyerek, Adalet Bakanlığı’na verilmek üzere hasta tutukluların ve Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesi için başlattıkları imza kampanyasına çağrıda bulundu.

Açıklama Karşıyaka Çarşı Sokağı girişinde kurulan imza standına çağrı yapılarak son buldu.

elli kullanımına uygun 5 bin yeni taksi teklifi, hükümet temsilcilerinin oylarıyla 13'üncü kez reddedildi.