Haziran direnişi, Türkiye tarihinin en büyük direnişlerinden biri olarak hafızalardaki yerini koruyor. Direniş; 27 Mayıs’ta Gezi Parkı’nda Topçu Kışlası projesine karşı kurulan çadırlarla başlayarak Türkiye’nin hemen her noktasında eylemlere dönüştü.Yolculuk gazetesi önemli bir çalışmaya imza atarak,  direnişin 5’inci yılında; gün gün yaşananları aktardı. İşte o günlükler...

GEZİ PARKI'NIN ÖNEMLİ OLAYLARI İÇİN TIKLAYINIZ

27 MAYIS: GEZİ PARKI’NDA ÇADIRLAR KURULDU

28 MAYIS: DİRENİŞ SİMGELERİ OLUŞUYOR!

29 MAYIS: ŞAFAK BASKINI

30 MAYIS 2013: GEZİ PARKI’NA 2’NCİ ŞAFAK BASKINI

31 Mayıs 2013: Polis saldırıları artıyor, protestolar illere yayılıyor, direniş başlıyor!

31 Mart 2013 günü polis, Gezi Parkı’nda nöbette olan direnişçilere bir kez daha şafak baskını ile saldırdı. Saat 05.00’te gerçekleşen baskında, Gezi Parkı’na TOMA’larla giren ve direnişçilere biber gazı ve tazyikli su ile saldıran polisin saldırıları sadece parkın içerisi ile sınırlı kalmadı. İstiklal Caddesi’ne ve Harbiye’ye uzanan polis saldırıları sonucu çok sayıda direnişçi yaralandı.

Polisin saldırısı sırasında parkta bulunan vekillerden CHP’li İlhan Cihaner, “Polisin gerçekleştirdiği sert saldırıların düşmana bile yapılmayacağını” ifade ederek, İstanbul Valisi’ni ve Emniyet Müdürü’nü aradıklarını ancak kendilerinden bir dönüş alamadıklarını söyledi.

Lobna Allami, gaz fişeği ile vuruldu!

Gezi Parkı’na açılan yolları kapatan polis, parka yaklaşılmasına bile izin vermezken, Taksim Metrosu’nun Gezi Parkı çıkışını da kapattı. Lobna Allami isimli direnişçi, polisin attığı gaz fişeği ile vuruldu. Hastaneye kaldırılarak ameliyata alınan Lobna Allami, uzun süre komada kaldı; defalarca beyin ameliyatı geçirdi.

Vekiller hastaneye kaldırıldı

Gün boyu süren saldırılarda dönemin BDP’li vekili Sırrı Süreyya Önder de omzuna isabet eden gaz fişeği ile yaralandı. Hastaneye götürülen Önder, tedavi altına alındı. Polis saldırıları, Beşiktaş yönüne taşındı. Polisin yoğun gaz kullanımı nedeniyle CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu fenalaştı.

Taksim Gezi Parkı’nın yıkımına karşı 27 Mayıs’tan beri nöbet tutan grup, polisin bu sabah erken saatlerde saldırısının ardından Harbiye’de bir araya geldi. Divan Oteli yakınındaki toplanma sırasında basın açıklaması gerçekleştirildi. CHP’li vekil İlhan Cihaner’in de katıldığı basın açıklamasında Cihaner, “Hükümet kanal projesi, üçüncü köprü ve Gezi Parkı olmak üzere İstanbul’da insani olan ne varsa saldırı başlatmış durumda. Bu saldırıya karşı buradayız, umarım bu daha başlangıç olacak, halk düşmanı iktidara hak ettiği cevabı vereceğiz” dedi.

Gezi Parkı’nda ikinci kez polis saldırısı

Basın açıklamasından sonra polis ablukasını aşarak Gezi Parkı’na girebilen kitleye polis yeniden saldırdı. Polis, sert saldırılarını Gezi Parkı’ndan Şişli’de bulunan Maçka Parkı’na kadar sürdürdü. Çok sayıda direnişçi ağır yaralandı. Basın mensupları da polis saldırılarından etkilendi. Gazeteci Ahmet Şık’ın kafasına, atılan gaz fişeklerinden biri isabet etti. Polis saldırıları sadece Maçka Parkı yönünde değil, Harbiye yönünde de yoğun bir biçimde devam etti. Polisin sert saldırıları sonrası bir grup Divan Oteli’ne girdi.

Polisin orantısız şiddet kullandığı saldırılar sonucu çok sayıda direnişçi yaralanarak, hastanelere taşındı. Hastanelerin yetersiz kalmasının ardından Türk Tabipleri Birliği tarafından acil müdahale birimleri kuruldu. Gönüllü hekimler, seyyar revirler oluşturarak yaralanan direnişçileri tedavi altına aldı.

TTB’den açıklama

Türk Tabipleri Birliği tarafından yapılan açıklamada, 100’e yakın yaralının bulunduğu ifade edildi. TTB, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Kendi argümanını dahi savunamayan bu totaliter hükümeti, kimyasal silah olarak kabul edilen ve kronik rahatsızlığı olanların yoğun maruziyet durumunda ölümüne yol açabilecek ‘biber gazı’ konusunda bir kez daha uyarmak istiyoruz. İçeriği itibariyle ölümcül sonuçlar doğurabilecek olan ‘biber gazı bombalarının’ ayrıca özen gösterilmeden, hedef alınarak kişilerin üzerine ateşlenmesinin insanlara doğrudan mermi ile ateş edilmesinden bir farkı bulunmuyor. Her an bu gaz fişekleriyle yaralanan bir yurttaşımızın ölüm haberini alma endişeliyle yaşıyoruz. Ülkeyi yönetenleri bu sorumsuz tutumlarından bir an önce vazgeçmeye çağırıyoruz.”

Direnişi başlatan saldırı: Arzu Çerkezoğlu’nun basın açıklaması okuduğu sırada polis saldırısı

Saatler 13.30’u gösterdiğinde, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu çağrısıyla Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen toplanmaya, dönemin DİSK Genel Başkan Yardımcısı Arzu Çerkezoğlu’nun basın açıklamasını okuduğu sırada tazyikli su ile polis saldırdı.

Direniş illere yayıldı

DİSK’in açıklaması sırasında gerçekleşen polis saldırısı, Gezi Parkı protestolarını Haziran Direnişi’ne dönüştürecek olan tepkiyi ortaya çıkardı. İllere yayılan protestolara polis saldırdı. Ankara’da Kuğulu Park’ta, İzmir’de Gündoğdu Meydanı ve Konak çevresinde gerçekleşen toplanmalar, polisin ağır saldırıları ile dağıtılmak istendi.

Direniş, illere yayıldı. Mersin’de Özgür Çocuk Parkı’nda, Manisa’da Manolya Meydanı’nda, Marmaris’te Atatürk Parkı’nda, Konya’da Atatürk Anıt Alanı’nda, Dersim’de Sanat Sokağı’nda, İzmit’de Cumhuriyet Parkı’nda ve Adana’da Atatürk Parkı’nda protestolar gerçekleştirildi.

Zonguldak’da Bülent Ecevit Üniversitesi mezuniyet töreni sırasında, törenin yapıldığı alanın karşısına “Gezi Parkı direniyor, Taksim’e selam” pankartı asıldı. 5 öğrenci, polisler tarafından gözaltına alındı.

Belediye Başkanı ve Vali’den açıklama

Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Gezi Parkı’nda yaşananlara ilişkin açıklamalarda bulundu. “Hoş olmayan yansımalar oldu” diyen Topbaş, şunları kaydetti:“Bazı vatandaşların samimiyetinden şüphem yok. Ancak bu olaydan siyasi rant elde etmek isteyen var. Müteahit firma Gezi Parkı’nın Divan otel tarafındaki tretuvarı tünel geçişini rahatlatmak için çalışma başlattı, gerekliydi. Yansımalar böyle olmadı. Hoş olmayan yansımalar oldu.

Mimarlar Odası’ndan Eyüp Muhçu, Deniz İncedayı ile birlikteydim. Onlar da bu çalışmanın Topçu Kışlası ile ilgili olmadığını anladı. Burada AVM ve Topçu inşaatı değil, tretuvar çalışması yapıldı. Bazı ağaçların zorunlu olarak taşınması gerektiğini söylemiştik. Üç dört ağaç taşındı. Topçu Kışlası için bir karar var ama henüz proje yok. İnsanlar görüşlerini açıklayabilir rahatlıkla. Başbakan’ın dediği AVM kısmı sonra konuşulur. Çevreci, samimi insanlar istismar edildi. Bu kente yanlış yapmamak bizim birinci hedefimiz.”

“11’i Taksim İlk Yardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, bir tanesi Şişli Etfal’de bulunan 12 kişinin tedavi altında olduğunu” ifade eden ve 63 kişinin gözaltına alındığını açıklayan Mutlu ise şunları kaydetti:

“Kafa travması, kol travması ve biber gazından etkilenenlere şifa dilerim. Biri şu anda travma nedeniyle ameliyatı yapıldı, bakımı devam ediyor. Bunun dışındaki hastalarla ilgili ‘kısa sürede taburcu edilecekler’ dediler. Yoğun bakımda olan Fas uyruklu Türkiye cumhuriyeti vatandaşı bir hanım. Bir gazetecinin de travma ve gaz nedeniyle etkilendiği ve sağlık durumunun iyi olduğunu paylaşmak istiyorum.Bölgede güvenliğin temini ve kamu düzeninin sağlanması itibariyle zaman zaman müdahale oldu. Yaralananlara geçmiş olsun diyorum. Bu tablolar şehrimizde görmeyi arzu etmediğimiz olaylar. Taksim kentin en güzide mekanı, halkın 24 saat kullandığı bir mekan. Bu gösterileri istismar etmeyi düşünen grupların, bu şekilde asayişi bozmaya çalışması dikkat çekicidir. Herhangi bir olumsuzluk yok. Gelmek isteyen vatandaşlarımızın dikkatli olmalarını rica ediyorum.”

Yürütmeyi durdurma kararı!

Yapılan bir başvuruyu değerlendiren İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası Projesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Yaşananlar medyada yer almadı

İstanbul başta olmak üzere ülkenin hemen her yerinde direniş başlamıştı ve bununla birlikte sert polis saldırıları yaşanmaktaydı. Yurttaşlar, Taksim Meydanı’nı ve İstiklal’den ayrılmamakta kararlıydı. Ancak tüm bu yaşananlar havuz medyasında gösterilmiyordu. Daha sonra ülke direnişle çalkalanırken penguen belgeseli yayınlanacaktı.

Tencere-tava eylemleri

Özellikle Beşiktaş ve Şişli ilçelerine bağlı mahallelerde yaşayan halk, gecenin geç saatlerinde tencere-tava ve pijamalarıyla sokaklara çıktı. Medyada yer verilmeyen ancak halkın öfkesini barındıran direnişi mahallelerine haber veren yurttaşlar için Erdoğan “Tencere-tava, hep aynı hava” demişti.

GEZİ PARKI'NIN ÖNEMLİ OLAYLARI İÇİN TIKLAYINIZ

27 MAYIS: GEZİ PARKI’NDA ÇADIRLAR KURULDU

28 MAYIS: DİRENİŞ SİMGELERİ OLUŞUYOR!

29 MAYIS: ŞAFAK BASKINI

30 MAYIS 2013: GEZİ PARKI’NA 2’NCİ ŞAFAK BASKINI