YSK’nin KHK ile ihraç edilen seçilmiş belediye eşbaşkan adaylarına mazbata verilmeyeceğini “tuzak” olarak değerlendiren Oluç, “YSK Türkiye’nin büyük bir kaosa sürüklenmesi için adım atmaktadır” dedi.
YSK’nin KHK ile ihraç edilen seçilmiş belediye eşbaşkan adaylarına mazbata verilmeyeceğini “tuzak” olarak değerlendiren HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, “YSK Türkiye’nin büyük bir kaosa sürüklenmesi için adım atmaktadır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen seçilmiş belediye eşbaşkan adaylarına mazbata verilmeyeceğine dair kararına ilişkin partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
YSK’nin kararıyla ilgili bazı saptamalar yaptıklarını belirten Oluç, kararın tasarlanmış bir siyası komplo olduğunu belirtti. Oluç, “YSK tuzak kurmuştur. Diyeceksiniz ki hakimler tuzak kurar mı? Evet, Türkiye’de hakimlerin de tuzak kurduğuna şahit olduk. YSK’nın kararı bu anlama gelmektedir. Nedir bu tuzağın anlamı. YSK, adaylıklar sırasında KHK ile ihraç edilmiş olanların aday yapılmamasını sağlayabilirdi. Diyebilirdi ki KHK’li aday adaylarını kabul etmiyoruz, bir genelge yayınlayabilirdi. Lüzumlu lüzumsuz her konuda genelge yayınlayan YSK, bu konuda bir genelge yayınlamamıştır. Ama bir genelge yayımlayabilir ve diyebilirdi ki bizim tartışmalarımız sonucunda KHK’lilerin aday olmasını doğru bulmuyoruz. Bu hukuk dışıdır, yine eleştirirdik; ama en azından tuzak kurmazdı YSK,” dedi.
Oluç, YSK kararı ile hak iradesine yönelik açıkça darbe yaptığına vurgu yaparak, “YSK’nin kararlarına itiraz hakkı yoktur. Mahkemeye gidemiyorsunuz, AYM’ye gidemiyorsunuz. İşte bunu fırsat bilerek halk iradesine karşı darbe yapmıştır YSK. Bu fırsatçılığı da bir kez daha tespit etmek istiyoruz. YSK kayyım atayıcı olmuştur. Açıkça kayyım atamıştır. Seçilmiş olana mazbatayı vermeyerek, ikinciye yani seçimi kaybetmiş olana mazbata vererek kayyım atamıştır. Bakın rakamlara Tuşba’da HDP yüzde 53 almış. İkinci durumda olanın aldığı oy yüzde 39. Partinin adını bile anmak istemiyoruz. Bu kadar onursuz bir davranışı kabul eden partinin adaylarını da anmak istemiyoruz. Edremit’te HDP yüzde 54 almış, o parti yüzde 42 almış. Çaldıran’ da HDP yüzde 53 almış, Bağlar ilçesindeki durum HDP yüzde 71 almış, diğer parti almış yüzde 25. Halk iradesi çok açık ortada. Açık ara HDP seçimi kazanmış ama YSK seçimi kazanan adaylara mazbata vermiyor, kaybedenlere veriyor” şeklinde konuştu.
‘YSK’NIN BU KARARI TANINAMAZ’
YSK kararının keyfi olduğunu dile getiren Oluç, şöyle devam etti: “Bunun hukukla alakası yoktur, demokrasi ile alakası yoktur. Seçim yasası ve anayasa ile alakası yoktur. Bu tamamen siyasi bir komplonun tamamlanması için atılmış bir adımdır. YSK’ya seçim yasası ya da anayasa seçim sonucunda sandıkta çıkan sonucu değiştirme ve seçilmemiş olana mazbata verme hakkını vermiyor. YSK bu hakkı nereden alıyor? Eğer ortada bir sorun varsa YSK’nin yapacağı şey seçimi yenilemektir. Bunu da yapmıyor. Kendisini halk yerine koyuyor, seçilmemiş olana mazbata veriyor. 5 yıl boyunca açık ara halkın seçmediği bir kişinin orayı yönetmesine imkan sağlayacağını düşünüyor. YSK’nin bu kararı tanınamaz.”
Tespit ettikleri usulsüzlükleri bizzat YSK Başkanı Sadi Güven ile yaptıkları görüşmede anlattıklarını belirten Oluç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama buna rağmen sandık birleştirme ve taşıma kararını YSK aldı. Kendilerine belgelerini sunduk, orantısız bir şekilde kolluk görevlendirmesi yapıldı. Bakın İstanbul’da 3 sandığa bir kolluk görevlendirirken, Diyarbakır Hazro’da bir sandığa 85 kolluk görevlendirdiler. Onlarca sandıkta bu orantısız görevlendirmeyi yaptılar 142 belgeleri ile oy kullanması için. Bu itirazlarımızı da yaptık; ama bunu da dinlemediler. YSK zaten seçim güvenliğini öncesinde çiğneyen iktidar taraflısı ve bağımlısı davranan bir kurul haline gelmiştir. Bu şekilde kendilerini eleştiriyoruz ve itiraz ediyoruz. YSK seçim öncesinde de seçim sonrasında aldığı kararlarla seçim sonuçlarını dizayn eden bir kurul haline gelmiştir. İstanbul konusunda yaşanan kepazelik hala sürüyor. Tamamen mesnetsiz iddialara dayanarak İstanbul halkının iradesi, verdiği oylar, seçim sonuçları çiğnenmektedir. Bugün 11’inci gündür halen bir sonuç açıklanmamıştır. Zaman kazanmak ve hukuksuz bir karar almak için yapılan bir hazırlıktır.”
İstanbul için de YSK’den bağımsız ve tarafsız bir karar beklemediklerini belirten Oluç, “İstanbul ve Türkiye’nin batısındaki bütün seçmenlere sesleniyoruz; batıda yaptıkları hukuksuzluklar yanında Kürt illerinde yapılan hukuksuzluklar göz ardı edilmemelidir. Bunu görün. Muş’ta, Tatvan’da, Viranşehir’de yaptıkları saymakla bitmez. YSK Türkiye’nin büyük bir kaosa sürüklenmesi için adım atmaktadır. Bu kadar büyük bir vebal altındadır YSK’da oturan hakimler. Oyun oynanmıyor burada. Kendilerinden sonra karar alacak bir merci olmadığını düşünüyorlar ama vicdansız davranıyorlar, zerre kadar vicdanları kalmamış. Bağımsız karar verecek durumda da değiller. YSK önünde son bir şans var. Aldığınız bu kararları değiştirin. Madem sizden sonra başvurulacak bir hukuk merci yok, aldığınız kararları değiştirin, halkın iradesine ve sandık iradesine saygı gösterin ve bütün bu söylediklerimizin geçersiz olduğunu bize gösterin. Gösterirseniz biz özeleştirimizi yapabiliriz ama bu konuda zerre kadar beklentimiz yok,” şeklinde konuştu.