Homur Mizah ve Karikatür Grubu, Evrensel’e dayanışma ödülü verdi.
Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende gazetemiz adına ödülü alan Özcan Yaman, “Homur Dergisi’nin ilk sayısı Evrensel’in eki olarak çıkmıştı. Homur bugün onlarca kurum ve destekçi ile binlerce okuyucuya ulaşıyor” dedi. Yaman, “Karikatür ve mizahın yıkıcı bir gücü vardır. Sanatın diliyle alay etmenin yıkmak olduğu gerçeği biliniyor, ünlü karikatürist Daumier’ın halka seslendiği ifadeyle ‘Alay et yıkılacaklar.’ Evet alay edelim ve yıkalım” diye konuştu.
Homur Grubu adına konuşma yapan Canol Kocagöz, “18 Aralık 1999’da Evrensel’in eki olarak yayın hayatına başlayan tabloid Homur Dergisi içeriği, boyutu, bilim-sanat dolu yapısıyla, özel çıkış zamanları ve yeşil rengiyle diğer mizah dergilerinden ayrılıyor” dedi.
Homur’un 17. yılına girdiğini belirten Kocagöz, “Dergimiz bu yaşına ülkemizin en saygın emek ve meslek örgütleri ile birlikte, şimdi hayatta olmayan mizah ustalarımız Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Mustafa Uykusuz’un çıkardıkları Marko Paşa’nın tavrı olan “halk için halkla beraber mizah” anlayışı ile ulaştı. Homur çıktığı 16 yıllık süreçte daima toplumun en militan, en yiğit, en fedakar güçlerini yanına alıp hep birlikte araştırıcı ve mücadeleci kimliği ile basında yerini aldı” diye konuştu.
HOMUR’U 313 İSİM YARATTI
Kocagöz konuşmasında “Homur’u çıkaranların kurdukları Homur Mizah ve Karikatür Grubu, 16 yılda 83 sayı yayınladıkları Homur Dergisi ile daha küçük boyutta olan Kriz ve Homurcuk dergilerini çıkardı. Ayrıca 2 sayıdır da metal işçilerinin çocukları için Kırmızı Metal Karınca Çocuk Dergisi’ni çıkarmaya devam ediyor. Homur dergilerini Türkiye’den ve dünyadan 313 yazar- çizer birbirinden güzel eserleri ile yarattı” ifadelerini kullandı.
Bu dergilerin 22 demokratik kitle örgütü, dernek, meslek odası, sendika ve platformlarla beraber oluşturulduğunu ve bedelsiz olarak kitlelere ulaştırıldığını belirten Kocagöz, “Homur’un her sayısı 10 bin ila 50 bin arasında değişen tirajı ile her kesime ulaştı, evlere girdi, mahallelerde, köylerde ve şehirlerde dağıtıldı. Homur bugün demokratik kitle örgütleri, platformlar, meslek odaları ve sendikalar ile beraber yaşıyor ve mücadele ediyor” dedi.
Kocagöz konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Homur nükleer santrallere, çevre katliamlarına, deprem umursamazlığına karşı mücadele ile kentsel dönüşüm yolsuzlukları başta olmak üzere toplumumuzun sorunları üzerine üzerine gitti. Bu da Homur’a gurur ve onur verdi.”
AKTİF VE TEORİK MÜCADELE
Katledilen, saldırıya uğrayan Sabahattin Ali, Asaf Koçak, İbrahim Güngör, Naci El-Ali, Santiago Nattino ve Charlie Hebdo karikatüristlerin de anıldığı törende, Homur’un sanatı metalaştırmaya çalışan sermayeye ve kapitalizmin neoliberal politikalarına karşı hem aktif, hem teorik mücadele ettiği belirtildi.
Davetlilerin koro halinde “Çapulcu musun, Homurcu musun” şarkını söylediği törende, Bilgesu Erenus, Sezai Sağırolu ve Şenol Morgül esprili konuşmaları, şiirleri ve şarkılarıyla, ülkenin içinde bulunduğu savaş koşullarını eleştiren göndermeleriyle mizahın sanat ve hayat içindeki rolünü anlattı.