Güncel

İBB Deprem Risk Yönetimi Daire Başkanı Tayfun Kahraman’dan İstanbul depremi açıklamaları

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Kahraman, olası büyük İstanbul depremine ilişkin açıklamada bulundu

23 Ekim 2019 Saat: 12:28
İBB Deprem Risk Yönetimi Daire Başkanı Tayfun Kahraman’dan İstanbul depremi açıklamaları
İBB Deprem Risk Yönetimi Daire Başkanı Tayfun Kahraman’dan İstanbul depremi açıklamaları

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Kahraman, İstanbul’da yaşanacak herhangi bir afet durumu için “Afetin ilk anında hareket kabiliyeti bütün İstanbul için, vatandaşların panik halinde olması nedeniyle kolay olmayacak” dedi.

Tsunamiden etkilenmesi beklenen alanlar toplanma alanları listesinde

Gazete Duvar’dan Murat İnceoğlu’na konuşan Tayfun Kahraman; toplanma alanlarının “kentsel boşluklardan ibaret” olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:“İnternetten girip baktığınızda size ifade edilen toplanma alanı aslında böyle bir toplanma alanı vasfında değil. Bu alanları belirlerken afetten etkilenme durumlarını da bilmeniz gerekiyor. Bu alan afetten sonra kullanılabilir bir alan olarak olacak mı? İşte esas bizim rakamlarımızın uyuşmama nedeni bu. AFAD’da diyor ki ‘2 bin 870 tane toplanma alanı belirledik biz’, bu da yine aynı şekilde etkilenme durumuna bakılmadan yapılan belirlemeler. Örneğin İstanbul’da bugün tsunami riski de var ve tsunamiden etkilenmesi beklenen alanlar da bu listenin içinde. Yenikapı ve Maltepe toplanma alanlarında drenaj duvarlarının nasıl etkileneceği bilinmiyor. Bu duvarlar çökerse o alan tamamen su altında kalacak, Gölcük’te olduğu gibi. Yine bu listelerde heyelan bölgesi olmasına rağmen toplanma alanı olarak belirlenmiş yerler var.Bizim belirlediğimiz 859 alan var, bu alanlar bütün standartları karşılayan alanlar. Altyapı çalışmaları için bir ay içerisinde çalışmayı başlatacağız ve 6 ay içerisinde tamamlayacağız. İki yıl içerisinde ise bu alanları sahra hastaneleri ile sahra mutfakları ile donatacağız. Çünkü bu alanlarda tahminen yaklaşık 3 milyon insan olacak bu afetten sonra”.

“Herkes binalarını inceletsin”

Depremden sonra evlerinden tedirgin olan yurttaşların yapması gerekenler hakkında bilgi veren Kahraman, “Binaların sağlam olup olmadığını öğrenmek için yapı firmalarına başvurabilirler. Ayrıca kamu kuruluşu olarak biz bir ekip kurmaya çalışıyoruz. Vatandaşlardan gelen talep doğrultusunda yapı sağlam mı değil mi diye tespit yapmak için. Daha kurulmamış olduğu için kurmaya çalışıyoruz diyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İSTON AŞ. bu hizmeti veriyor. Yapıların şu anki mukavemetlerini ölçmek için hizmet veriyor. İstanbullulara şunu önereceğim, herkes mutlaka hangi tarihte yapılmış olursa olsun bu incelemeyi yaptırsın. Çünkü şöyle bir örnek vereyim, siz yapınıza müdahale etmemiş olabilirsiniz ama alttaki bir dükkan o sırada tefrişini yaparken belki yapının statiğine zarar vermiş olabilir. Bunun gibi unsurların da incelenmesi gerekir. Gerekiyorsa yapılardan karot alınarak inceleme yapılmalı ve hasarlı çıkıyorsa derhal boşaltılmalı” dedi.

“Kentsel dönüşüm açısından sınıfta kalmış durumdayız”

Kentsel dönüşümün İstanbul’un sosyal yapısını nasıl etkilediği sorusuna da yanıt veren Kahraman şu ifadeleri kullandı:

“Özellikle kent merkezinde yapılan konutlar hep üst sınıfa yönelik konutlar oluyor. Yüksek katlı, işletme maliyeti çok yüksek yapılar inşa ediliyor. Yüksek donatılar var, güvenliği filan var. Fakat orada yaşayan insanlara baktığımızda ise asgari ücretli bir çalışanın ayda bin lira apartman maliyeti ödemesini bekleyemezsiniz. Böyle bir tablo koyduğunuz zaman insanların karşısına bu yerinde bir dönüşüm olmaz. Siz orayı satıp başka bir yerde, İstanbul’un dış çeperinde yeni bir yer seçmesini zorunlu hale getirirsiniz bunun adı kentsel dönüşüm değildir. İstanbul’a bu çok yapıldığı için altını çiziyorum. Esasında her sosyal sınıfa uygun konut projeleri gerçekleştirilmesi gerekiyor. Biliyorsunuz Sulukule’de de benzer projeler gerçekleştirildi. Oradaki Roman vatandaşların tamamen lüks üst sınıfa yönelik konutlarda yaşaması beklendi. Oraları terk ettiler, gittikleri Kayabaşı’nda da yaşayamadılar. Çünkü başka bir kültüre aittiler ve o kültürü yansıtan bir konut dokusu içinde yaşıyorlardı. Siz o konutları tamamen ortadan kaldırdınız. O insanları yaşayamaz hale getirdiniz. Bir taraftan buradaki mahallelerdeki yaşam kültürünü de komşuluk ilişkilerini de yaşatmak gerekiyor. Ama biz kentsel dönüşümü sadece inşaat yapmakla eş anlamlı gördüğümüz için arkasında ekonomik, sosyal, sınıfsal temelleri okumadığımız için ve bunlara ilişkin sosyal politikalar gerçekleştirmediğimiz için de şu anda sınıfta kalmış durumdayız kentsel dönüşüm açısından”

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız