İnsanca yaşanacak bir ücret için mücadele çağrısı yapan İşçi Emekçi Birliği, "Üretimden gelen gücümüzü örgütlü mücadeleyle buluşturup ücretli kölelik düzenini bertaraf edebiliriz" dedi.
İSTANBUL
İşçi Emekçi Birliği, "İnsanca yaşam için mücadele edelim, ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim" şiarı ile Mecidiyeköy'de Cevahir AVM önünde basın açıklaması yaptı. "İnsanca yaşanacak ücret için mücadele edelim. Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim" yazılı pankartın açıldığı eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da destek verdi.
Basın metnini okuyan Kutay Soybil, asgari ücret tartışmalarının 2022 yılı boyunca hiç bitmediğini söyledi. Sefalet ücreti dayatmasının günden güne arttığının altını çizen Soybil, "İşe giderken bindiğimiz minibüsten pazar alışverişine, bir kalıp peynirden çocuklarımızın okul masraflarına bu bildiride hayat pahalılığını tek tek yazmamıza gerek yok çünkü neredeyse her işyerinde konuşulan konu budur. Bize lazım olan bunlara karşı nasıl mücadele edeceğimizdir. Çünkü açıktır; Bu bir kötü yönetim değil, yanlış ekonomi politikası değil. Bu bilinçli bir tercih" dedi.
Devletin, sermayedarların devleti olduğunu söyleyen Soybil, Meclis'te görüşülen bütçenin yüzde 85'inin emekçilerin cebinden çıktığını söyledi. "Cengiz'inden Sabancı'sına, Kalyon'undan Koç'una, tüm sermayedarların vergi borçları sürekli silinmektedir ancak bizim sırtımızdan kepçeyle alınan vergilerin görüşüldüğü bütçede ‘çocuklarımıza okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilsin' teklifi reddedilmiştir" diyen Soybil, üretimden gelen güçlerini örgütlü mücadeleyle buluşturup ücretli kölelik düzenini bertaraf edebileceklerini söyledi.
Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşildiğinde elde edilecek kazanımları madde madde sıralayan Soybil, maddeleri şöyle açıkladı:
-İnsanca yaşam açlık-yoksulluk sınırıyla ölçülemez: Yoksulluk sınırı ekim ayında 24 bin 185 liradır. Nüfusun 51 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Milyonlarca insan asgari yaşama mahkum edilemez, insanca yaşamaya yetecek ücret herkesin hakkıdır.
-Asgari ücreti işçi düşmanı bir komisyon belirleyemez: İşçilerin büyük çoğunluğunu ilgilendiren bir ücrette işçi sınıfının söz ve eylem hakkı olmalı, asgari ücret grevli toplu sözleşme kapsamına alınmalıdır. İşçi sınıfını savunan her türlü örgütlülükle, sendikalarda, fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, hayatın olduğu her yerde, komiteler-meclisler-birliklerde örgütlenerek, grevlerle, direnişlerle, insanca yaşanacak bir ücreti biz belirleyebiliriz.
-Eğitim, sağlık, barınma en temel insan hakkıdır ücretli olamaz: Gıda, giyim, su, elektrik, doğalgaz harcamaları insani ihtiyaç oranında ücretsiz karşılanır. Geçtiğimiz kış elektriği, doğalgazı kesilen abone sayısı 4.5 milyondur. Geçilmeyen köprülere, gidilmeyen havaalanlarına, ödenmeyen şirket kredilerine ayrılan ödenek bizlerin parasıdır. Temel insani ihtiyaçlarımızı ücretsiz alalım.
-İş ve gelir güvencesi olmayan kimse kalamaz: Esnek, güvencesiz, kuralsız çalıştırmalarla çalışma saatleri her geçen gün artmaktadır. 12-14 saatlere varan mesailer hem işçileri düşük ücrete hem de işsizliğe mahkum etmektedir. Ücretlerin azalmadan iş saatlerinin azalması, işsizliğin ortadan kaldırıldığı, herkese gelir güvencesinin sağlandığı bir hayat mücadeleyle mümkündür.
-Vergi aldatmacasına son: Sermaye sahipleri sürekli bir şekilde vergiden muaf tutulurken, bizlerin maaşı vergi dilimlerinden kesintilere uğramaktadır. Asgari ücret -adı üstünde en asgarisidir, en azıdır- alanlar, gelir vergisinin hiçbir dilimine giremez. Tüm ücretli çalışanlardan dolaylı, dolaysız tüm vergilerin alınması durdurulmalıdır. Vergiler halkı sömüren sermaye sahiplerinden alınmalıdır.
-Emekli maaşları da dahil hiçbir ücret asgari ücretin altında olamaz: Açlık sınırı 7.425 TL iken emekli aylıkları 3 bin 500 TL civarındadır. 25 yıl, 30 yıl çalışırken sömürüldükleri yetmiyor gibi emekli olduktan sonra da emekliler ölüme terk edilmektedir. Asgari ücret, bir insanın alabileceği en düşük ücrettir ve bugün artık toplumun tamamını ilgilendirmektedir. Emekli aylıkları, asgari ücretin altında kalamaz.
-Çocuklarımız okullarda aç kalamaz, en az bir öğün ücretsiz yemek: Açıklanan enflasyonla, hissedilen, gerçek enflasyon arasında 5 kat fark vardır. Geçtiğimiz yıl sadece elektrik ve doğalgaza toplamda 9 kez zam gelmiştir ancak ücretler aynı oranda artmamıştır. Milyonlarca çocuğumuz okula aç gidip aç dönmektedir. Sermaye sahipleri doysun diye çocuklarımızın açlığına izin vermeyelim.
Eylem, sloganlarla sona erdi.