İHD İstanbul Şubesi, 2020 yılında mültecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıkladı.
Tüm dünyada artan ırkçılık, şiddet ve yoksulluğa paralel olarak mültecilere yönelik hak ihlallerinin arttığına dikkat çeken İHD, mültecilere yönelik hak ihlallerine devlet politikalarının neden olduğuna dikkat çekti. Raporda, 101 mültecinin iş cinayetinde, 62 mültecinin ‘umut yolculuğu'nda, 7 mültecinin nefret saldırısında, 6 mültecinin polis şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği bilgisi verildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 2020 yılında mültecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıkladı. İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Türkiye mültecilerin büyük sorunlar yaşadığına dikkat çekti.
Türkiye'de geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısının 13 Ocak 2021 tarihi itibarıyla 3 milyon 645 bin 557 kişi olduğu bilgisini veren Yoleri, "Buna ek olarak 400 bin dolayında diğer ülkelere mensup kayıtlı mülteci ve 1 milyon civarında da kayıtsız mülteci olduğu tahmin edilmektedir" dedi.
Suriyeli mültecilerin büyük bir çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğuna (yüzde 70,9) dikkat çeken Yoleri, "Suriyeli nüfusun eğitim, sağlık, barınma, beslenme, şiddet ve ayrımcılıktan korunma, insanca yaşamaya yeterli gelire sahip olma, adalete erişim gibi temel haklara, temel ihtiyaçlara erişimlerinde yaşadıkları ağır sorunlar, özellikle düzensiz göçmenlerin taşıdıkları ağır riski gözler önüne sermektedir" diye belirtti. Yoleri, en temel sorunun ise Suriyeli mültecilere yönelik nefret saldırılarındaki artış olduğuna vurgu yaptı, "Pek çok saldırının ölümle sonuçlanması ve bu olaylarda her kademede failleri koruma davranışının izlenmesi endişeleri artırmaktadır" diye kaydetti.
Raporda yer verilen bilgilere göre; yasal statü almış mülteciler dahi sınırdışı edilme kaygısıyla yaşadıkları haksızlık karşısında adli makamlara başvuru konusunda çekinik davranıyor. Bu nedenle yaşadıkları pek çok olumsuzluk kayıtlara geçmeyerek gizli kalıyor.
Yoğunluklu yaşandığı tespit edilen kadına yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuklara yönelik hak ihlalleri, emek sömürüsü, ayrımcılık, adalete erişim engeli, çalışma hakkı ihlalleri, adalete erişim engelleri bu nedenle görünmüyor.
İHD Şube Başkanı Yoleri, "Siyasi aktörlerin ayrımcı açıklamaları ve medyadaki ayrımcı nefret dili bu çekingenliği büyütmektedir. Bu büyük engellere rağmen başvuru yapmaya cesaret edilmesi, sorunların ne derece ağır yaşandığının göstergesi olarak görülmelidir" diye konuştu.
İHD İstanbul Şubesi'ne 27 ülkeden mültecinin başvuru yaptığını söyleyen Yoleri, mültecilerin yaşadığı hak ihlallerini şu şekilde sıraladı: "Raporumuzda yer verdiğimiz örneklerden; derneğimize yapılan başvurularda ağırlıklı olarak; uluslararası koruma talebi, geri gönderme yasağı ihlali, Türkiye'ye sığınma hakkı talebi, işkence ve kötü muamele, geri gönderme merkezlerindeki olumsuz koşullar, kayıp, geçici koruma kimliğine el konulması, vatandaşlık talebi reddi, ikamete bağlı eğitim hakkı ihlali, kimlik belgesinin yenilenmemesine bağlı tedavi hakkı ihlali, sınır dışı tehdidi, haksız sınır dışı ve idari gözetim kararı, işsizlik, yoksulluk ve kamu yardımlarından yaralandırılmama, seyahat hakkı ihlali, şiddet, tehdit, cinsel istismar, çalışma hakkı ihlali, ücretin ödenmemesi başlıkları öne çıkarken, basın taramasından elde edilen verilerde ağırlıklı olarak; gözaltı, işkence ve kötü muamele, yaşam hakkı ihlalleri, mültecilere dair haber yapan gazeteci ve avukatlara yönelik baskılar öne çıkmaktadır."
İHD İstanbul Şubesi'ne yapılan başvurulardan öne çıkan hak ihlalleri şu şunları: "Haksız gözaltı, tutuklama, adil yargılanma hakkı ihlali, işkence, darp, kötü muamele, yaşam hakkı ihlalleri."
Raporda, 101 mültecinin iş cinayetinde, 62 mültecinin ‘umut yolculuğu'nda, 7 mültecinin nefret saldırısında, 6 mültecinin polis şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği bilgisi verildi.