İHD İstanbul Şubesi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 42'nci yılında AKP iktidarının 12 Eylül zihniyetini devam ettirdiğini belirterek, iktidarı iddia ettiği gibi darbe karşıtı olduğunu ispatlamaya çağırdı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 42'nci yılında, Şişli'de bulunan eski TRT İstanbul Radyo binası önünde toplandı. "12 Eylül'ün 42. yılında: Ne darbe ne diktatörlük; acil demokrasi, acil insan hakları" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
Darbe 12 Eylül sabahı TRT radyosundan duyurulduğu için burada olduklarını belirten Yoleri, 42 yıl geçmesine rağmen darbe anayasasıyla yönetilmeye devam ettiklerini kaydetti. İnsan hakları ve demokrasi ilkelerinin baskı ve yasaklarla yok sayılması, nefret saldırıları ve ırkçılık, işkence ve kötü muamele, hukuksuz tutuklama ve hapis cezaları ve benzeri pek çok uygulamayla 12 Eylül zihniyetinin hala işbaşında olduğunu vurgulayan Yoleri, "Bilindiği üzere; 12 Eylül darbesine karşı olmakla övünen Ak Parti hükümeti, uzun iktidar dönemi boyunca; sadece kısmi anayasa değişikliklerine imza attı ve darbelerle hesaplaşmayı göstermelik bir 12 Eylül yargılaması ile sınırlandırdı" dedi.
Darbe süreci boyunca insanlığa karşı işlenen suçların AKP iktidarı tarafından görmezden gelindiğini dile getiren Yoleri, bununla sınırlı kalmayan iktidarın 15 Temmuz sonrası ilan ettiği OHAL'le ve OHAL dönemi yasa değişiklikleriyle 12 Eylül'ü pekiştirdiğini ve rejimin otoriter tarzda yeniden yapılandırılması amacıyla hareket ettiğini söyledi.
Son bir yılda yine anayasa ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı uygulamaların devam ettiğini, siyasal iktidarı denetleyecek mekanizmaların tamamen ortadan kaldırıldığını ifade eden Yoleri, şöyle devam etti: "Darbeleri önlemek için yapılması gereken bellidir; darbe kurumlarını kapatmak, hak ihlallerine neden olan yasaları tüm sonuçları ile ortadan kaldırmak, darbecileri ve darbe sürecinde işlenen suçları cezalandırmak, darbe nedeniyle doğan zararların giderimini de kapsayacak şekilde onarıcı adaleti sağlamak, hak ve özgürlükleri evrensel ölçülerde genişletmek ve baskıdan kurtarmak, demokratik ve özgürlükleri esas alan yeni bir anayasa yapılması, demokratikleşme yanında çatışma çözümü ve pozitif barışı sağlamak ve kurumsallaştırmak. Otoriterleşme yolundaki ısrarına rağmen, darbe karşıtı olduğunu söylemekten vazgeçmeyen hükümeti; 12 Eylül'e ve darbelere karşı olduğunu ispata çağırıyoruz."