İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu ve tutuklu aileleri 343 hafta F Tipi Oturması eyleminde hasta tutuklu Mehmet Selim Atlı'nın serbest bırakılmasını istedi.
İHD İstanbul Şubesi önüde toplanan ve Galatasaray Meydanı'na çıkmalarına izin verilmeyen İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu ve tutuklu aileleri burada bir basın açıklamsı yaptılar.
Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
OHAL kaldırıldı ancak OHAL koşullarını aratmayan uygulamalar devam ediyor. Hapishanelerde muhalif içerikli haftalık gazeteler yayın kategorisi içinde görülmediği için mahpuslara verilmiyor. İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi hapishanesinde, 2 Ekim günü koğuşlarda yapılan aramalarda kantinden parayla alınan radyo ve televizyonlara el konulmuştur. Radyonun sadece FM kanalı olanının alınabileceği belirtilirken televizyon için de tek kanallı ( o da idarenin denetiminde olanı) izlenebileceği ifade edilmiştir. Hatta radyo dinlemek, televizyon izlemek için alınan yayın araçlarının kanalları tek kanal haline getirilerek; kısa dalga radyo dinlenmesin ve farklı uydu kanalları izlenmesin diye eski alınan yayın araçları toplanarak mahpuslar tek kanallı yayın araçları almaya zorlanmaktadır. Bir diğer uygulama ise aynı hücrelerde kalan mahpuslar tek tek ayrı ring araçlarıyla hastane ve mahkemelere götürülüyor. Çift kelepçe uygulaması mahkeme ve hastane sevklerini işkenceye dönüştürüyor.
Hasta mahpuslar için sağlığa erişememe, tedavi edilmeme, muayene ve ameliyatları yaptırmama; hapishanede kalamaz raporu olmasına rağmen ATK'dan raporu onaylatamama ve kelepçeli muayene dayatmaları hasta mahpusların tedavilerinin önünde ki en büyük engellerdendir. Onlarca ağır hasta mahpus ailesiyle veda hakkını dahi kullanamadan yaşama veda etmiştir. Hapishanelerde tutulmakta olan tüm ağır hasta mahpuslar için yaşam ve ailesine veda etme hakkı meşru bir insan hakkıdır. Ayrıca Birleşmiş Milletler resmi belgesi olan ve üye ülkelerce de kabul edilen İstanbul protokolü gereği, tutuklu ve hükümlü konumda da olsa her “hasta’nın kendi doktorunu seçme ve raporlarının bağımsız bilirkişilerce hazırlanmasını isteme hakkı vardır.” İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu olarak her hafta gündeme getirdiğimiz ve getirmeye devam ettiğimiz hasta mahpusların durumunu kamuoyu ve basınla paylaşıyoruz. Bir nebze de olsa olumlu gelişmeler başta aileleri olmak üzere bizleri, insan hakları savunucularını mutlu ediyor. Tersi durum ise bizleri kaygılandırıyor ve üzüyor.
343. F oturmasında hasta mahpus Mehmet Selim ATLI'nın durumunu paylaşacağız.
Mehmet Selim Atlı 62 yaşında Batman doğumludur. Yargılandığı iki suçtan dolayı hapis cezası almıştır. İlk yargılandığı davadan 4 yıl 8 ay, ikinci davadan ise 33 ay hükümlüdür. Hapishaneye girmeden önce beyin kanaması geçirmiştir. Kaldırıldığı Özel Batman Yaşam Hastanesinde Şubat 2018’te tutuklanarak Batman hapishanesine oradan da Siverek hapishanesine sevk edilmiştir. Doktor raporları olmasına rağmen
hapishane idaresi Mehmet Selim Atlı’yı İstanbul Adlı Tıp Kurumuna göndermiş; İstanbul ATK’da yapılan tetkikler sonucunda kendisine sağlam raporu verilmiştir. Siverek hapishanesine geri gönderilen Mehmet Selim Atlı ikinci defa beyin kanaması geçirmiştir. İki beyin damarı tıkalı ve şah damarının ise%50'si tıkalı olan hasta mahpus Atlı, sık sık hafıza kaybı yaşamaktadır. Urfa Mehmet Akif İnan Araştırma Hastanesinin yoğun bakım ünitesinde tedavi için bir süreliğine kalan Atlı daha sonra hapishaneye geri gönderilmiştir. Siverek T Tipi Hapishanesinde ağır hasta bir şekilde kalan Atlı yeni bir beyin kanaması riskiyle karşı karşıyadır. Avukatının girişimleri sonuçsuz kalınca, aile bireyleri hapishane savcısı ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Ancak yapılan görüşmede; “babanız siyasi suçtan dolayı hüküm giymiş bu yüzden görüşmenize izin verilmeyecektir” şeklinde bir tavır ile karşı karşıya kalınmıştır.
Batman İHD şubesine Mehmet Selim Atlının durumu ile ilgili başvuru yapmış olan ailesinin anlattıkları kısaca şu şekilde özetlenmiştir: “Tedavisinde yaşanan aksaklıklar sebebiyle durumu daha da ağırlaşan Mehmet Selim Atlı Siverek devlet hastanesinin ‘mahkûm koğuşunda’ tutulmakta iken tekrar Siverek T Tipi hapishanesine gönderilmiştir. Kendisini ziyarete giden aile üyeleri savcılıkça sadece suç türünden dolayı engellenmesi tamamen keyfi bir durumdur. Bu durumun ortadan kaldırılarak Atlı’nın hiçbir engelleme ile karşılaşmadan doğrudan ailesi ile görüştürülmesine izin verilmelidir.” diye belirtilmiştir.
Bizler insan hakları savunucuları ve Hapishane Komisyonu olarak hapishanelerde yeni ölümlerin olmasını istemiyoruz. Özellikle ağır hasta mahpusların yakınlarının yanında tedavilerine devam edebilmesini ve mahpusların veda hakkına dahi erişemeden yaşamlarını yitirmemesi gerektiğini söylüyoruz. Bütün ağır hasta mahpuslar için yaşam hakkı istiyoruz!