Beşiktaş Barbaros Meydanında yapılması planlanan 500'üncü F oturması, alana getirilen eylem yasağı nedeniyle İHD İstanbul Şubesi önünde yapıldı.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda yapmak istedikleri 500'üncü F oturması eyleminin yasaklanmasına tepki gösterdi. Eylem, İHD İstanbul Şubesi önünde yapıldı.
Basın metnini okuyan Hatice Onaran, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini 2012'den bu yana kamuoyuna duyurduklarını hatırlattı.
Hasta tutsakların tedaviye erişimlerinin yetersizliğini anlatan Onaran, "Mehmet Canpolat, Ramazan Beyazpirinççi, Celal Şeker, Koçer Özdal, Sabri Kaya, Mehmet Ali Çelebi'nin tedavileri yapılmadı, vefatlarına günler hatta saatler kala tahliye kararları verildiği için veda hakları bile engellendi. Oysa hem hastane hem de Adli Tıp Kurumu raporları onların hapishane koşullarında kalamayacağını yazmasına rağmen savcıların 'güvenlik' endişeleriyle tahliye edilmediler" dedi.
'TUTSAKLAR YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR'
Hasta tutsakların göz göre göre ölüme gönderildiğini söyleyen Onaran, "Yetkililerin tamamen siyasi bakış açılarına bağlı olarak adalet ve hukuk bertaraf edildiği gibi, insani yaklaşımlarının da ortadan kalkması nedeniyle, Mehmet Emin Özkan, Serdal Yıldırım, Ergin Aktaş, Kemal Gömi, Ali Osman Köse, Fatma Tokmak, Devrim Ayık, Fatma Özbay, Süreyya Bulut, Ayşe Özdoğan, Atilla Coşkun, Kemal Özelmalı gibi yüzlerce mahpus çok ağır hastalıklarına rağmen yaşama tutunma mücadelelerini kaybetmeyle karşı karşıyadır" uyarısında bulundu.
'HAK İHLALLERİ İNKAR EDİLİYOR'
İktidarın her gün bir kadının sokakta katledilmesine göz yumduğu gibi hasta tutsakların hapishanelerde ölümüne göz yumduğunu kaydeden Onaran, "Özellikle 2015 ve devamında yetkililerin başta hasta mahpuslar konusu olmak üzere hapishanelerdeki hak ihlallerini görmek bir tarafa inkar ettiklerini söyleyebiliriz. Mahpuslar, hapishanelerin güneş, ısı, nem gibi fiziki yapılarından tutalım, 20-30 yıldır içeride olmanın yarattığı hem fiziksel hem de psikolojik etkilerin yıpratıcı etkisi yetmez gibi bir de Covid-19 ile mücadele etme konusunda da tek başlarına bırakılmışlardır" diye konuştu.
'ÖLÜMLERDEN SİYASİ İKTİDAR SORUMLU'
Yetkililere seslenen Onaran, "Artık, yeni hapishaneler açarak değil en temel insan hak ve özgürlüklerinin hapishanelerde hayata geçmesiyle kamuoyunun karşısına çıkın. Sağlığa erişim hakkını engellemeyin, ağır hasta mahpusları serbest bırakın" çağrısında bulundu.
Hapishanelerdeki ölümlerin birinci dereceden sorumlusunun siyasi iktidar olduğunu vurgulayan Onaran, hapishanelerde yaşananlara duyarsız kalan, hasta mahpusların sesi olmaktan uzak duran herkesin de bunda payı olduğunu söyledi.
Onaran son olarak şunları söyledi: "Bizler dışarıda mahpusların sağlığa erişim haklarının engellenmesine karşı sesimizi yükselttiğimiz oranda mahpusların tedavi olmalarını sağlayabileceğimiz gibi yaşam haklarını savunarak ölümlerin önüne de geçebiliriz."