"Bir yaşam hakkı ihlali daha yaşanmaması için tek yolun güvenlikçi anlayışı bir an önce terk ederek, önceliği yaşamdan ve insan haklarına gereken saygıyı göstermekten yana kullanmak olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz."
Grup Yorum üyesi Helin Bölek'in yaşamını yitirmesi üzerine ilk açıklama İnsan Hakları Derneği ve İnsan Hakları Vakfı’ndan geldi. Açıklamada, “Helin Bölek’in yaşamını yitirmesi nedeni ile çok üzgünüz, insan hakları örgütleri olarak yetemedik. Bu göz göre göre gelen kaybı önleyemedik. Ailesine, Grup Yorum ve sevenlerine başsağlığı dileriz.”denildi.
Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Grup Yorum üyelerinden İbrahim Gökçek ve Helin Bölek hapishanelerde başlattıkları süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerini tahliye olmalarına rağmen evlerinde sürdürürken 11 Mart 2020 günü İstanbul Emniyetinin talebi üzerine polis zoru ile hastaneye kaldırılmış, beslenmeyi reddetmeleri üzerine Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 16 Mart 2020 günlü kararı ile taburcu edilmiş ve evlerinde süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine 288 gündür devam etmekteydiler. Yetkilileri zorla hastaneye götürülme ve alıkonma sürecinin sağlıkları üzerindeki olumsuz etkileri konusunda uyardık, sonrasında ise İbrahim Gökçek’de yatma yaraları oluşumu, Helin Bölek’in B1 (Thiamine) alımında zorluk yaşaması gibi olumsuz etkileri de kaygıyla gözlemledik.
Ne yazık ki bu sabah Helin Bölek’in ölüm haberi geldi.
Açlık grevinde bulunanların durumlarını görüşmek amacı ile İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi üzerinden İçişleri ve Adalet Bakanlıkları ile TBMM Başkanlığı ve AK Parti Başkanvekilliğinden randevu talep edilmiş, uzun bir aranın ardından İçişleri Bakan Yardımcılığı ile 17 Mart 2020 günü bir görüşme gerçekleştirilmişti.
Görüşme esnasında tüm açlık grevcilerinin talepleri dile getirilmiş, taleplerini sadeleştirdikleri ve Grup Yorum üyelerinin ileri tarihli bir konser başvurusunun kabul edilmesi, sağlık durumu oldukça ciddi olan Mustafa Koçak’ın yasal ve meşru talebi olan Adli Tıp kurumuna sevki ve Adli Tıp Kurumunun vereceği rapor doğrultusunda (mevcut hali ile hapishanede kalamayacağı göz önüne alınarak) tahliye edilmesi ve dava dosyasının adil yargılanma ilkeleri doğrultusunda ele alınması, açlık grevinde bulunan avukatların ise en temel talebi olan adil yargılanma hakkının dava dosyalarının bulunduğu Yargıtay tarafından titizlikle ele alınacağına dair beklenti ifade edilmişti. Sorunun etraflıca ele alınmasına olanak veren bir toplantı olmakla birlikte, ardından bu görüşmenin İçişleri Bakanı ve yardımcıları tarafından değerlendirildiği ve açlık grevinde bulunanların açlık grevlerini bırakmaları halinde taleplerinin değerlendirileceği bilgisi iletilmiş, bütün bu süreç heyetimiz tarafından açlık grevinde bulunan Grup Yorum üyelerine ve açlık grevindekilerin avukatlarına aktarılmış, gerekli bilgilendirmeler yapılmış ve 28 Mart 2020 tarihinde kamuoyuyla da paylaşılmıştı.
İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı olarak uzun süredir açlık grevlerinin geldiği boyut ve açlık grevcilerinin sağlık durumu ile ilgili değerlendirmelerimizi paylaşıyor, taleplerinin öncelikle insani ve hak temelli niteliğini aktararak herhangi bir kayıp yaşanmadan bu taleplerin duyulmasını ve hızla çözüm için adım atılmasını vurguluyorduk. Helin Bölek’in yaşamını yitirmesi nedeni ile çok üzgünüz, insan hakları örgütleri olarak yetemedik. Bu göz göre göre gelen kaybı önleyemedik. Ailesine, Grup Yorum ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
İktidar ise zorla alıkoyma ile başlayan, “önce onlar bıraksın” tutumu ile süreci daha da gerginleştiren, 29 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan ceza infazına ilişkin yeni yönetmelikle zorla müdahaleyi meşrulaştırma girişimine işaret eden güvenlikçi bakış açısıyla bu kayıptan siyaseten sorumludur.