Üç buçuk aydır hastane masraflarının ödenemediği gerekçesiyle Bağcılar Araştırma Hastanesi’nde "rehin" olarak tutulan mülteci bebeğin ailesine verilmesi amacıyla İHD İstanbul Şubesi basın açıklaması gerçekleştirdi.
YÜKSEL UYGUN
Altı buçuk aylıkken dünyaya gelen mülteci bebeğin hastane masrafları ödenemediği gerekçesiyle, üç buçuk aydır İstanbul Bağcılar Araştırma Hastanesi’nde "rehin" olarak tutulmasına ve acilen ailesine verilmesine ilişkin İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde (İHD) basın açıklaması yapıldı. Açıklama yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 21 Aralık 2020 tarihinde erken doğduğu için küveze alınmasının ardından annesiyle hiçbir şekilde temasının olmadığı aktarılan mülteci bebeğin, tedavisinin tamamlanmasının ardından hastane masraflarının ödenemediği gerekçesiyle hastanede "rehin" tutulduğunu ifade etti.
Ailenin ilaç gereksinimini karşılayamadığı için kendilerine başvuruda bulunduklarını aktaran Yoleri Isparta’da ikamet eden aileye ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Baba mülteci statüsünde, aktif bir sağlık sigortası var, duruma ilişkin İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazıldı, tıbbi masrafların devlet tarafından karşılanması beyanında bulunuldu. İnsan hakları kurulundan gelen cevap ise babanın kaydının turist kapsamında olduğunu ve turistlere özgü fiyatlandırma yapıldığı için hastane masraflarını ödemesi gerekiyor denildi. Fakat tedavi hizmetlerinden doğan ücretlerin ödenmediği takdirde alıkoyma yapılmıyor dedi bize.”
Bebeğin alınabilmesi için 30 bin lira şart koşuldu
“Babanın sağlık sigortası olduğu için bebek hastanede tutulmaz diye düşündük” diyen Yoleri, bebeğin babasının kendileriyle tekrar iletişim kurduğunda hastanenin kendilerine tedavinin sonlandığını ve bebeği almaya gitmeleri için aileye haber verildiğini, fakat 30 bin liranın nakit olarak derhal ödenmesi gerektiğini ifade etti. Hastane yetkililerinin parayı ödedikleri takdirde sorunun çözüleceğini söylediklerini aktaran Gülseren Yoleri, “Baba tekrar bize döndü, yazıyı kendisine verdik tekrar hastaneye gönderdik, bu sefer de hastanede gerçekleşen görüşmede baba bize rencide eden bir yaklaşım gösterildiğini söyledi” dedi. Hastanenin başhekimiyle görüşmek için çabaladıklarını ve başhekim yardımcısıyla görüştüklerinde "Böyle bir şey olur mu tedavisi bittiyse tabii ki hastaneden çıkarılır" yanıtını aldıklarını paylaşan Yoleri, fakat başvurucu tekrar görüşmeye gittiğinde "Müdür karar versin" biçiminde bir yönlendirme yapıldığını ve müdürün kendileriyle görüşmeyerek muhasebeye yönlendirildiğini aktardı.
‘Devlet ayrımcılık yapmamalı’
“Babaya bebek verilmedi yine geri gönderildi. Bugün sorunun çözülmediğini söylemek için tekrar başhekim yardımcısını aradım, başhekim yardımcısı sekreteri aracılığıyla cevap verdi, o cevapta da benim çözeceğim bir şey değil hastane müdürüyle görüşün dediler, onunla da görüşemedim” diyen Yoleri, mülteci bebeğin üç buçuk aydır annesinden uzakta olduğunu ve hastane masraflarının ödenemediği için rehin tutulduğunu ifade ederek, hukuken mültecilerin acil sağlık hizmeti alması ve bu masrafların ücretsiz karşılanması gerektiğini belirtti. Bütün bunların ötesinde insanların sağlık hakkını korumakla görevli olan devletin ayrımcılık yapmaması gerektiği çağrısında bulunan Gülseren Yoleri, bebeğin babasıyla yaptıkları görüşmede, ailenin Isparta’ya dönemediğini ve sokakta kaldıklarını aktardı.
Bebek tamamen ailesiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya
“Her saniye vicdanımız sızlıyor” diyen Yoleri, ailenin sabit ikametgahlarının olmamasıyla birlikte perişan durumda olduklarını ekleyerek, babanın hastanenin kendilerini daha fazla zorlamaları sonucunda bebeği bırakıp gitmek zorunda kalacaklarını söylediğini aktardı. Yaşananları kamuoyuyla paylaşmak zorunda kaldıklarını söyleyen İHD Şube Başkanı Yoleri, “Aile tamamen çökmüş durumda, bebek tamamen ailesiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya, sesimizi duymalarını istiyoruz, başhekim sesimizi bir kere duydu, müdür sesimizi bir kere duydu, ikinci kez kimse sesimizi duymadı. Oysa bir bebekten ve temel sağlık hakkından bahsediyoruz” diyen Yoleri, Sağlık Bakanlığı’na ve kardeşçe yaşam sürüyoruz diyen herkese seslerini duyma çağrısında bulundu.
‘Sorunun altından hiçbir yetkili kalkamaz’
Gülseren Yoleri açıklamayı yaparken zorlandıklarını fakat başka çarelerinin kalmadığını belirterek, başhekim yardımcısının "Böyle bir şey olamaz" dediği şeyin bugün olmasına karşı ses çıkarmak gerektiğini vurgulayarak herkesi "vicdanlarının sesini duymaya" çağırdı. Bebeğin sağlığı açısından da ciddi risk oluşturduğunu ve yaşanacak sorunun altından hiçbir yetkilinin kalkamayacağını vurgulayan Yoleri, “Kamuoyu ve yetkililere sesimizi duymaları gerektiğini yineliyoruz” dedi.