İnsan Hakları Derneği bugün kuruluşunun 37. Yılını kutladı.
TÜRKER DEMİRCİ
Didar Şensoy İHD’nin kurucularındandı.
Kuşkusuz İHD’nin kurucularının her biri değerlidir. Diar Şensoy bir avuç tutsak yakını ile çıkmıştı bu yolculuğa ve İHD’in kuruluşunun tohumlarını atanların başında geliyordu. İlmik İlmik ördüler, her kapıyı çaldılar, çok emek vererek bir kurum çıkardılar ortaya.
İHD’nin 37 kuruluş yıldönümünü kutlarken ve Didar Şensoy’u anarken, elbette Sacide Çekmeci, Şaziment Şülekoğlu, Şükriye Nazarı, Gülizar Çağlayan,Vahide Açan, Osman Öğe, Mustafa Bayram, Leman Fırtına ve diğer anneleri unutamayız!
Uzun yıllar insan hakları mücadelesi veren Didar Şensoy, 1986’da İnsan Hakları Derneği’nin (IHD) kurucu öncülerinden biriydi.
Didar Şensoy, 12 Eylül hapishanelerindeki baskılara dikkat çekmek amacıyla kendisi ve tutuklu yakınlarıyla İstanbul’dan Ankara’ya gitmiş; TBMM’nin önündeki eylem sırasında polis müdahalesinin sonucu 1 Eylül 1987 tarihinde şeker komasına girerek hayatını kaybetmişti.
Didar Şensoy kimdir?
Kardeşinin tutuklanmasına kadar Yugoslavya’da öğretmenlik yapan ve daha sonra Türkiye’ye göç eden Didar Şensoy, kardeşi Hasan Şensoy’un tutuklanması ile kendisini cezaevleri koşullarının iyileştirilmesi mücadelesine adadı. Cezaevi kapılarında tutuklu aileleri, dostları ile birlikte ördükleri mücadelenin ve 12 Eylül Darbesi'ne karşı durmanın simgesi oldu. Didar Şensoy, 1986'da İnsan Hakları Derneğinin kurucularından ve şekillendiricilerinden oldu. Tutukluların yanı sıra Metris cezaevi ailelerinin mücadelesinin de simgesi olan Didar Şensoy, 1 Eylül 1987'de yine cezaevlerindeki koşulların düzeltilmesiyle ile ilgili meclise dilekçe vermek üzere üç otobüs dolusu tutuklu yakını mücadele arkadaşlarıyla beraber yola çıktı.
TBMM önünde ”Çocuklarımı serbest bırakmadıkça buradan ölümü kaldırabilirsiniz” diyen Didar Şensoy gerek yürüyüş boyunca gerek TBMM önünde polisin baskıları, joplama ve dayakları sonucu fenalaşarak yaşamını yitirdi.
Devrimci gazeteci Kerim Eren daha önce Didar Şensoy için şu cümleleri yazmıştı: "Tarih 1 Eylül 1987 yılını gösteriyordu. 12 Eylül faşizminin, devrimcileri cezaevlerine doldurup tüm muhalefeti yok ettiğini düşündüğü bir zamanda cezaevlerinde ölümüne direnenlerin sesine ses olmaya, onların direnişini dünyaya duyurmak için mutfaklarından sokaklara çıkan kadınların baskı ve şiddete boyun eğmeyen insan hakları savunucuları oldukları bir zamandı. Plaza de Mayo annelerinden esinlendikleri beyaz başörtüleriyle, tüm engellemeleri aşarak Ankara'ya yürümüşler, meclis merdivenlerinde yoğun polis şiddetine uğramışlardı. İşte burada, sadece Hasan'ın değil, 'aslanlarım' dediği tüm devrimcilerin ablası, annesi Didar Şensoy adını unutulmayacaklar listesine yazdırmıştı. Her zaman Didar Abla bize hâlâ kulaklarımızdan silinmeyen sesiyle 'aslanlarım direnin' diyecek, ve biz de her zaman söyleyeceğiz, Didar'lar Ölmez!"
İHD’nin kurucuları, günümüzde birçoğu hayatta olmayan aşağıdaki kişilerden oluşmaktadır;
|