İHSAN HACIBEKTAŞOĞLU

Şu saatler yeni bir yıla girdik..
Yeni olan herzaman iyidir. İçinde bir dolu umudu barındırır. Geçmişi siler atar.
Geçmiş anılarda kalmış ve deneyim olarak hafızalarda kazınmıştır.
2019 yılı da pek istediğimiz gibi geçmedi. Her cepheden saldırıları acımasızca yaşadık. İşkence gördük, aşağılandık, sakat kaldık ve çokça ölen olduk.
Toplum alabildiğine gerildi.
2019'da sokaklarda yeterince olamadık. Bunun pek bir önemi yok. Toplumun öncüsü konumundaki devrimciler görevlerini yerine getirmekten geri durmadı.
Buna şüphe yok. Devrimciler az da olsa sokakların devrimci taleplerle çınlamasını sağladılar.
Devrimcilerin az sayıda kalabalıklarla sokaklarda olması umudun diri tutulması anlamına gelir.
Devrimcilerin kuşatıcı çığlığı bu ülkeden umudunu kesenlerin suratına atılan sert tokattır.
Marksist leninist öğretiyle donanmış olanlar bilir ki bu ülkenin muhalif duran milyonları buharlaşıp kaybolmadı.
O milyonlar fabrikalarda, tarlalarda, emekçi mahallelerinde ve yaşamın her alanında var olmaya devam ediyor.
Ve bu milyonlar süreci dikkatli biçimde izliyor.
Sol mememizin altındaki cevahiri karartmayalım. Biz haklı ve güçlüyüz. Haklılığımız ilanihaye devam etmesi imkansız olan sömürü düzenine karşı olmamızdan geliyor.
Gücümüz ise henüz fiziki bağ kuramadığımız ama devrimcileri an be an izleyen milyonlarca emekçinin biriken öfkesinden gelmektedir.
Bu nedenle aşağılık düzeni ayakta tutmaya çalışan egemenlerin uykuları kaçmaktadır. Baskı, zulüm ve akıldışı yasalarıyla kendilerini koruma altına almaya çalışmaktadırlar.
Ne varki tüm çabaları boşunadır.
Bakın şöyle bir geçen yıla. Bu toprakların yiğit devrimcileri toplumun yüreğinde en nadide yeri kaplamaya devam ediyor.
Yeni doğan yüzbinlerce çocuğun adına Mahir, Deniz, İbo, Taylan ve diğer yiğit devrimcilerin adını koymaya devam ediyor halkımız.
Aşağıdan genç, dinamik ve sorgulayan pırıl pırıl bir nesil gümbür gümbür geliyor.
Gezi direnişinde bu nesil kendini şöyle bir göstermişti. Bu kadarı bile egemenlerin ödünü koparmaya yetti de arttı bile.
Yeni bir toplumsal patlamanın sonuçları çok daha etkili ve kazanımları geleceğe taşınacak bir içerik taşıyacaktır.
2019 yılı işçi sınıfının artan sayılarla eyleme geçtiği yıl oldu. İşte bu çok önemlidir.
İşçiler sahneye çıktı mı tüm aktörler onun peşinde sıra olmaya başlar. Kimse buna kuşku duymasın...
Egemenlerin elinde ise boş kafalı bir güruh var. Elinde pala, yüreğinde korku, geleceğe dair tek bir düşüncesi olmayan bu güruhun bu topraklara katacağı tek bir değer yoktur. Tek özellikleri para ve makam beklentisiyle dolu olmaları ve kolay kullanılabilir haleti ruhiyerleridir.
Egemenlerde çok iyi biliyor ki kullanılmaya yatkın olana güven de olmaz. İşte işin özeti budur.
Yeni bir yıla girdik.
Ve ben yarım asırı dört geçtim. Yüreğimde kaybettiklerimizin ağırlığı bir tarafı işgal ederken diğer tarafta gençlerin ruhumu zinde tutan direnişi yer alıyor.
Ve biliyorum ki direnenler kazanacak.
Ben görürmüyüm diye saçma bir düşünce içinde hiç olmadım. Çünkü ben direnenlerin kazandığını her saniye görüyorum.
Geriye ne kalıyor.
Geriye iktidarı almak kalıyor.
O da olacak...