İHD İzmir Şubesi 5 Temmuz 1994'te kaçırılıp katledilen İkram Mihyaz'ın hikayesini kamuoyuyla paylaşarak, dosyadaki zaman aşımı kararının kaldırılmasını istedi.
ERKAN SOYLU
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 5 Temmuz 1994'te kaçırılıp katledilen Tüm Bel Sen İzmir Şubeleri Onursal Başkanı ve İHD üyesi kamu emekçisi İkram Mihyaz için adalet istedi.
Konak'taki eski Sümerbank önünde gerçekleştirilen eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Basın açıklamasını okuyan Caner Canlı, Cumartesi Anneleri'ne dönük polis saldırısını kınayarak sözlerine başladı.
İkram Mihyaz'ın hikayesini kamuoyuyla paylaşan Canlı, aradan 29 yıl geçmesine rağmen Mihyaz'ın katillerinin bulunmadığını söyledi. Mihyaz'ın dosyasının zaman aşımı nedeniyle kapatıldığını söyleyen Canlı, İkram Mihyaz'ın anti-demokratik uygulamalara karşı eşit, adil, demokratik bir yaşam için mücadele içinde olduğunu vurguladı.
"Sendikal mücadelede, demokratik eylem ve etkinliklerde, işçi grev ve direnişlerinde hep en öndeydi. Sendikal mücadele ile demokrasi mücadelesinin birbirinden kopmaz bağlarla bağlı olduğuna inanır ve bunun çabası içinde olurdu. İnsan hakları ve barış mücadelesinin de öncülerindendi" diyen Canlı, Mihyaz'ın sendikal faaliyetleri süresince çok sayıda kovuşturma, soruşturma ve gözaltıyla karşılaştığını söyledi.
Mihyaz'ın 5 Temmuz 1994'te Balçova Belediyesi'ndeki işine giderken kaçırıldığını söyleyen Canlı, "O gece evine dönemedi ama onun yerine çok sayıda polis evlerine gitti ve İkram'ı sordu ama İkram o saatlerde katledilmiş ve kaybedilmişti, amaç hedef şaşırtmaktı" dedi.
Aile ve avukatların araştırmaları sonucu İkram Mihyaz'ın kaçırılarak Manisa yolu Çiçekli köyünde katledildiğinin ortaya çıktığını söyleyen Canlı, "Öldüren kişiler İkram'ı orada bırakıp gitmişlerdi. İkram Mihyaz, Yaka köyünde ormanlık alanda, yakın mesafeden sıkılan 4 kurşunla katledilmiş olarak bulundu" dedi.
Olaya ilişkin açılan soruşturmanın 2014'te kapatıldığını söyleyen Canlı, şöyle devam etti: "Eşi Azize Mihyaz takipsizlik kararının kaldırılması için savcılığa dilekçe ile başvurdu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, zaman aşımı süresinin dolduğunu, yapılan araştırmalara karşın suçu işleyenlerin kimliklerinin tespit edilemediği kararını verdi. Adli emanetteki bir adet deforme mermi çekirdeği, bir adet 9 mm çapında boş kovan, Mihyaz'ın üzerinden çıkan kanlı gömleği ve diğer giysilerinin 'ekonomik değere sahip olmamaları' ve zaman aşımı dolmuş olması nedeniyle, karar kesinleştikten sonra imha edileceği de belirtildi. Ailesinin ve avukatının tüm çabalarına karşın o beyaz gömlek de imha edildi."
İnsanlığa karşı işlenen suçlarda ve yaşam hakkı ihlallerinde zaman aşımının olmayacağını vurgulayan Canlı, "İkram Mihyaz davasında da zaman aşımı kararının kaldırılmasını ve davanın yeniden açılmasını istiyoruz. Yüzleşilmeyen, cezasız kalan bütün insan hakları ihlalleri suçlarının daha sonraki yıllarda fazlasıyla karşımıza çıkacağını biliyoruz ve diyoruz ki; İkram Mihyaz davasındaki zaman aşımı kaldırılsın" diye konuştu.
Açıklama, yapılan oturma eyleminin ardından son buldu.