Güncel

İktidara sesleniyoruz: ÖMK’yı derhal geri çekin!

"Öğretmen düşmanı ÖMK'yı kabul etmiyoruz " diye seslenen Eğitim Sen'li öğretmenler İzmir Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.

11 Temmuz 2024 Saat: 14:52
İktidara sesleniyoruz: ÖMK’yı derhal geri çekin!
İktidara sesleniyoruz: ÖMK’yı derhal geri çekin!

ERKAN SOYLU


Öğretmenler  "Baskılar, gözaltılar,  barikatlar bizi yıldıramaz!" diyerek önceki gün Ankara'da eğitim emekçilerine yönelik polis şiddetini protesto etti.

Basın açıklamasında Gezi Direnişinde katledilen Ali İsmail Korkmaz da anıldı.

Basın açıklamasına KESK şubeleri, Emek Demokrasi Güçleri,  siyasi partiler ile DKDER de destek verdi.

Basın açıklaması KESK İzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Nihat Filiz tarafından okundu.

Filiz açıklamasında, Ankara’nın göbeğinde, TBMM’in yakınında öğretmenlere, sendika ve konfederasyonu yöneticilerine çetelere, mafyalara, rantçılara, depremde on binlerin ölümüne neden olan müteahhitlere kurulmayan barikatların kurulduğunu, yasaklamalar getirildiğini, öğretmenlerin  defalarca TBMM Meclis parkına kadar yürüyüp parkta açıklama yaparak oturma eylemi yapacaklarını, eylemin tamamen barışçıl ve demokratik olduğunu ifade etmelerine rağmen güvenlik güçlerinin iktidarın talimatıyla binlerce güvenlik gücünü öğretmenlerin karşısına dikerek yasaklamada ısrar ettiğini vurguladı.

Açıklama yok.

SENDİKAMIZA SALDIRILARI KINIYORUZ

Filiz ayrıca, ülkemizi karanlığa sürükleyecek Öğretmenlik Meslek Kanunu yasa tasarısına karşı tepkisini ifade etmek isteyen EĞİTİM SEN ve bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri, konfederasyon Yürütme Kurulu üyelerine Ankara’nın mafyanın çiftliği haline gelmesine seyirci kalan güvenlik güçlerinin gazlı, coplu, tekme tokatlı saldırısına uğramasını kınadıklarını ifade etti. Başka bir sendikanın yürüyüşüne olması gerektiği gibi izin veren güvenlik güçlerinin EĞİTİM-SEN’in yürümesini ve basın açıklamasını ise 11 arkadaşlarını darp edip gözaltına alarak engellediğini söyledi.

Açıklama yok.

GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ

Filiz “Açıkça sendikal ayrımcılık yapıldı. Konfederasyonumuz yürütme kurulu üyeleri, Sendikalarımız yönetici ve üyeleri yerlerde sürüklenmiş, hedef alınarak gözlerine gaz sıkılmıştır. Bu durum başta anayasanın 10 maddesi olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin polis zoru ve şiddetiyle ortadan kaldırılmasıdır. Ülkemizi sendikal hakların kullanımında dünyada en kötü 10 ülke listesine sokanlar bu yasaklama ve saldırıyla eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ispatlamışlardır. Bu saldırılar, yasaklamalar, işkence ederek gözaltına almalar fiili ve meşru mücadelemizden bir adım olsun geri adım attırmayacaktır.”dedi.

Açıklama yok.

ELEŞTİRİLERE KULAKLARINI TIKADILAR

Sendikamız EĞİTİM SEN Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) gündeme getirildiği günden bu yana teklifinin tehlikelerine ve iktidarın teklifle neleri hedeflediğine dikkat çektiğini,  İktidara ve Milli eğitim Bakanlığına uyarılarda bulunduklarını, ancak AKP+MHP iktidar bloğu uyarıları ve eleştirileri dikkate almadığı gibi cemaatlerin, tarikatların isteklerine göre hareket ettiğini,  yasa teklifinin hazırlanma sürecinde yandaş sendikalar dışında kimsenin düşünce ve önerilerini almadıklarını,  eleştirilere kulaklarını tıkadıklarını, Bakanlığın bildiğini okuuduğuu söyledi.  tıkanmış, Bakanlık bildiğini okumuştur.

Açıklama yok.

NEDEN KARŞI ÇIKIYORUZ?

KESK İzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Nihat Filiz, EĞİTİM SEN olarak bu kanun teklifine neden karşı çıktıklarını ise şöyle açıkladı:

“Kanun teklifi öğretmenlik mesleğini değersizleştirmekte, öğretmenlerin iş güvencesini ciddi anlamda tehdit etmekte, eğitim fakültelerinden mezun olmayı ayrıntıya indirgeyip kurulacak Eğitim Akademileri üzerinden AKP kadrolarını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmemekte, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Eğitim emekçilerinin özlük haklarını zayıflatmakta, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarını önemli oranda ortadan kaldırmakta, eğitim fakültelerinden mezun olmayı öğretmenliğe atanmada bir ayrıntı haline getirmektedir. Özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapanların başta taban ücret düzenlemesi olmak üzere temel ekonomik ve sosyal haklarına, ücret ve çalışma koşullarına ilişkin bir düzenleme içermemektedir.  Kanun taslağında öğretmenlerin sorumlulukları detaylı bir şekilde belirtilirken, hakları konusunda daha genel ifadelerin kullanılmış olması dikkat çekmektedir. Öğretmen adaylarına ve öğretmenlere yönelik disiplin cezalarının ve bu cezaları gerektiren fiil ve davranışların detaylı olarak düzenlenmesi bir gözdağı, öğretmen ve öğretmen adaylarının iş güvencesine yönelik açık bir tehdittir.” 

Filiz, Kanun taslağı birçok noktada keyfiliğe yol açabilecek açık noktalar barındırdığını,  bunlardan biri de kanun taslağının 34. Maddesi olduğunu,  maddeye göre, mesleki yetersizliği iki müfettiş raporuyla görülen öğretmenlerin akademiye alınması ve akademi eğitimi sonrasında da müfettişlerce başarısız görülmeleri halinde genel idari hizmetler sınıfında uygun yerlere memur olarak atanmalarını düzenlediğini, bu maddenin öğretmenlerin iş güvencesini iktidarın keyfiliğine bırakacak diğer önemli bir tehdit olduğunu söyledi. 

SUÇ İŞLEYEN GÜVENLİK GÖREVLİLERİNE SORUŞTURMA AÇILSIN

Filiz açıklamasını şu çağrılarla tamamladı:

Gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsanız, ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” metnini esas alın. 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan bu tavsiye kararı, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir Meslek Kanununu kabul etmemiz mümkün değildir. Gelin tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmeyi amaçlayan öğretmenlerin haklarını koruyacak, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanununu hep beraber hazırlayalım. Gelin nitelikli eğitim için, öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini içerikte bir kanun hazırlayalım .Anayasal hakkımızı kullanmamızı engellemekten, sendikal ayrımcılığı derinleştiren uygulamalardan, sendikal hak ihlallerine her gün bir yenisini eklemekten vazgeçin.9 Temmuz’da tüm bu suçları işleyen güvenlik güçleri ve yetkilileri hakkında derhal soruşturma açılmasını sağlayın.”

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız