İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, etkili olan yağışlar sırasında şehir dışında olması ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt veren İmamoğlu, "O gün İstanbul genelinde afet benzeri bir durum yaşanmadı" dedi. Üç yılda 25 gün izin yaptığını bunun da yağmura denk geldiğini söyleyen İmamoğlu, "'Pınar Mahallesi'nde ortaya çıkan zarar ben il dışında olduğum için yaşanmadı. Dere yatağını ben daraltmadım. 33 senedir orada yaşıyorum. Vahşi yapılanmanın önünü ben açmadım" diye konuştu.

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"AYNI YERDE DEFALARCA SORUN YAŞANMIŞTIR"

"O gün İstanbul genelinde afet benzeri bir durum yaşanmadı. Birkaç ilçede su baskınları oldu. Sadece Esenyurt Pınar mahallesinde bir sokakta bir sorun yaşandı. Son olarak 2020 yılında yaşanan sorun sonrası kalıcı çözüm için karar aldık ve 8 milyon lira yatırım kararı aldık ve süreç devam ediyor. Ekiplerden bilgi alarak an be an takip ettik. Bir şeyin altını çizilelim. Ne yazık ki son yıllarda işlerin normalinden saptığını yaşıyoruz."

"O gece sabaha kadar İBB’den 3 bin 200 kişi sahadaydı. Sabahın ilk ışıklarına kadar dev kadroyla birlikte yürüttük. Şov yapmaya değil çözüm odaklı davrandık ve çözdük. Burada üstüne basa basa tekrar etmek isterim. İBB’de kahraman bir kişi değil koca bir ekiptir. Kahraman ortak akıl ve dayanışmadır. Keşke Ekrem’in elinde sihirli değnek olsa Süpermen gibi çözse. Bu tür şeyler ancak filmlerde olur."

"TEK ADAMLIK ANLAYIŞI YAYGIN BİR HALE GETİRİLMEK İSTENİYOR"

"Bir şeyin altını çizelim, ne yazık ki son yıllarda Türkiye'de pek çok alanda işlerin normalinden saptığını yaşamaktayız. Mevcut iktidarın uygulamaları nedeniyle dejenere bir olgu çıktı .Tüm alanlarda tek adamlık anlayışı. Tek adamlık anlayışı yaygın bir hale getirilmek isteniyor. Ülkenin önemli noktalarında görev yapanlar kendi akıllarıyla değil hep o 'tek adam' dediği ne ise onun için harekete geçiyor. Her konuda tek adam mutlaka vurgulanmalı ve her şeyi yapan o tek adam olmalı. Tüm icazet oradan gelmeli. Tek adam olmazsa hiçbir şey yürümez, yürüyemez algısı yaratılmalı. Bu milim milim işlenen bir algı süreci. Bu dejenere bir yönetim şekli ve iş yapma halidir. Tek adamlığın bu denli yüceltilmesi ve her alana yayılmaya çalışması çok tehlikeli bir durumdur. Bizim ülkemize egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözünün emanet edildiği neredeyse 100 yılı aşkın bir süreçte bizim milletimize bu asla yakışmaz yakıştırılamaz. Çok tehlikelidir. Yaşıyoruz da aslında. Sahada o işin başındaki kişi olmazsa yapılan hiçbir şeyin anlamı yok. Öyle bir durum söz konusu. Sorunun çözülmesi için çalışan binlerce insanın hiç emeği yok sanki. "

"ÇİZMENİ GİY, ALANDA FOTOĞRAF VER' TELEFONLARI ALDIM"

"Çizme giyerek şov yapan siyasetçileri başka yerde göremezsiniz. Gerçek sihirli değnek bilim teknikleridir. 'Çizme giy alanda fotoğraf çek' diye telefonlar aldım. Çizmeyi gösteriş olsun diye değil afet öncesinde altyapı çalışmasında yaparken giyiyorum. Asıl güzel ve kalıcı hizmet fotoğrafı da odur. Bu ülkenin popülist kafayla yönetilemeyeceğini biliyoruz. Pınar Mahallesi'nde ortaya çıkan zarar ben il dışında olduğum için yaşanmadı. Dere yatağını ben daraltmadım. 33 senedir orada yaşıyorum. Vahşi yapılanmanın önünü ben açmadım. Dünyamın en çirkin şehrini var eden o zihniyet yaptı. Sadece Esenyurt değil rant uğruna bir çok dere yataklarına bunu yaptı. Biz ne yaptık? Bu rantçıların yarattığı kaosu engellemek için çalışıyoruz. O yağmur 3 yıl önceki İstanbul’da yapsaydı bir hafta geçmesine rağmen selden kaybolan İnsanlar olurdu. Biz bu görüntüleri yaşanmaması adına akıl ve bilimin ışığında hareket ediyoruz. Bana tuzak kurmaya devam edecekler. Seçimleri kazanmaların üzerinde üç yıl geçti ve sadece 25 gün izin kullandım. Her yıla sadece bir hafta. Her yıl sadece bir hafta ailesine vakit ayıran biriyim. İki tatilim de yağmurla denk geldi"