Türkiye'deki birçok cezaevinde 70 mahpus 48 gündür açıklık grevinde. Eğer mahpusların talepleri karşılanmazsa vücutlarında onarılmaz tahribat oluşabilir. Şimdiden Sincan'da açıklı grevinde olan bir kadın mahpusun sıvı almakta zorlandığı öğrenildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlükçü Hukukçular Platformu ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi  Türkiye'deki cezaevlerinde 15 Şubat'ta açlık grevine başlayan mahpuslarla ilgili basın toplantısı düzenledi.

İHD Genel Merkez'inde düzenlene basın toplantısında konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 6 farklı cezaevinde 76 mahpusun başlattığı açlık grevinin 48. gününe girdiğini, açlık grevlerinde 42. günün kritik aşama olduğunu, bugünden sonra mahpusların vücutlarında onarılmaz hasarlar kalabileceğini söyledi. Ayrıca 15 Mart tarihinde de başka bir grup mahpusun cezaevlerinde 5'e günlük dönüşümlü olarak açlık grevi başlattığını belirten Türkdoğan, açlık grevlerine başlayan mahpusların taleplerinin bir an önce karşılanması gerektiğini vurguladı.  Türkdoğan, mahpusların açlık grevine karşı hiçbir iyi niyetli adım atılmaması sonucu HDP Milletvekilleri Ayhan Bilgen, Meral Danış Beştaş ve Nihat Akdoğan'ın da açlık grevine başladığını hatırlattı.

TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ise açlık grevlerinde kritik aşamanın 42. gün olduğunu vurgulayarak, bu süreden sonra vücudun besin bulamadığı için kendi depolarını kullanmaya başladığını, bir nevi kendi kendini yediğini ifade etti. Bakkalcı, 42. günden sonra vücudun bütün sistemlerinin etkilenmeye başladığı bilgisini verdi. Türkiye'de giderek artan mahpus sayısına da dikkat çeken Bakkalcı, 11 yılda cezaevindeki mahpus sayısının 4 kat artarak 200 binli rakamlara ulaştığını belirtti. 

Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifinden Havva Özcan ise açlık grevinde olan mahpusların ağırlaşan durumuna dikkat çekerek, “Sincan cezaevinde olan bir kadın mahpus sıvı almakta zorlanır hale geldi” dedi.