Ülkemizdeki İnsan Hakları mücadelesinin öncülerinden, 1986 yılında İnsan Hakları Derneği Kurucularından Didar Şensoy mezarı başında anıldı.
1 Eylül Dünya Barış Gününde, TBMM önündeki tutsak aileleri mücadelesinde yaşamını yitiren, 12 Eylül Cuntasına karşı cezaevlerinde direnenlerin destekçilerinden,, Ülkemizdeki İnsan Hakları mücadelesinin öncülerinden, İnsan Hakları Derneği Kurucularından Didar Şensoy mezarı başında anıldı.
İnsan Hakları Derneği tarafından organize edilen bir programla ve Didar Şensoy’un arkadaşları ve yakınları tarafından yapılan anmada, Şensoy’un insan hakları mücadelesi ile 12eylül cuntasına karşı direnen tutuklulara verdiği destek ve mücadeleler dile getirildi. Arkadaşları ve dostları onun özelliklerini anlattı.
Yapılan konuşmalarda şu görüşlere yer verildi:" Kardeşinin tutuklanmasına kadar Yugoslavya’da öğretmenlik yapan ve daha sonra Türkiye’ye göç eden Didar Şensoy, kardeşi Hasan Şensoy’un tutuklanması ile kendini cezaevleri koşullarının iyileştirilmesi mücadelesine adadı. 12 Eylül askeri darbesinin tüm demokratik hakları ortadan kaldırması, cezaevlerinde baskı ve işkencelerin artması üzerine gelişen insan hakları mücadelesinin önderlerinden biri oldu. O, cezaevi kapılarında tutuklu aileleri ve dostları ile birlikte ördükleri mücadelenin ve 12 Eylül cuntasına karşı duruşun simgelerinden biri oldu."
DİDAR ŞENSOY KİMDİR?
İnsan hakları mücadelesinin tarihi eskidir. Örgütlü bir güç haline gelmesi 12 Eylül Cuntası ve cezaevi direnişleri ile başlamıştır. Cezaevi direnişlerine ve evlatlarına sahip çıkma mücadelesi, ülke çapında bir bilince ve mücadeleye dönüştü. İnsan hakları mücadelesi ve İnsan Hakları savunuculuğunu ve muhalifliğin bütünselliğini kavrayan Didar Şensoy 1986 da İnsan Hakları Derneğinin kurucularından oldu.
Didar Şensoy tutsak aileleri Leman Fırtına, Şaziment Şulekoğlu, Melahat Sarptunalı, Gülizar Çağlayan, Tahsin Şulekoğlu, Sacide Çekmeci, Neriman Deniz, Vahide Açan, Fatma Ümit Sezer, Osman Öge ve 50 kişi ile birlikte İnsan hakları derneğinin kuruluşunda yer almış bir insan hakları savunucuydu.
Ülkemizdeki tutukluların yanı sıra Metris cezaevi ailelerinin direnişlerinin de simgesi olan Didar Şensoy 1 Eylül 1987 de yine cezaevlerindeki işkencelerin son bulması ve koşulların düzeltilmesiyle ile ilgili meclise dilekçe vermek üzere üç otobüs dolusu tutuklu yakını mücadele arkadaşlarıyla beraber yola çıktı. Günlerce baskı, gözetim, takip ve tacizlere rağmen tutuklu yakınları ile birlikte 1 Eylül 1987 günü TBMM’nin önüne geldi.” Çocuklarımı serbest bırakmadıkça buradan ölümü kaldırabilirsiniz” diye haykıran, polisin şiddet kullanması sonucu fenalaşarak şeker komasına giren Şensoy, meclisin önünde yaşamını yitirdi.