İran'daki halk eylemlerinde binin üzerinde olduğu söylenen gözaltıların akıbeti konusunda yeterli bilgiye ulaşılamıyor.
İran’da 28 Aralık’ta hayat pahalılığını protesto için başlayan halk eylemlerinde gözaltına alınanlara dair endişeler artıyor. 1000’in üzerinde gözaltı bulunduğu ve bunların yaklaşık 100’ünün üniversite öğrencisi olduğu sanılıyor. Ancak rakamlar ve gözaltındakilerin akıbeti konusunda yeterli bilgiye ulaşılamıyor.
TUTUKLU ÖĞRENCİLERİN DURUMU
Öte yandan tutuklananların akıbeti bir özel komisyon tarafından soruşturulacağı açıklandı. Tahran Üniversitesi’nden bir sözcü özellikle üniversite öğrencilerinin durumunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti. Sözcü ISNA’ya verdiği demeçte gösteriler sırasında kaç kişinin gözaltına alınarak tutuklandığı konusunda resmi bir rakam bulunmadığını, tahmin edilen rakamın 1000-1800 arası olduğunu belirtti. Sözcü tutuklananlardan yüz kadarının üniversite öğrencisi olduğunun tahmin edildiğini vurguladı.
DW Türkçe’den Evrensel'in aktardığı habere göre İran Bilim Teknoloji ve Araştırma Bakanı Mansur Golami tutuklanan üniversite öğrencilerinin dörtte birinin serbest bırakıldığını ileri sürdü. Ancak bakan toplam kaç öğrencinin tutuklandığı konusunda bir rakam vermedi.
GÖZALTINDAKİLERE NE OLDU?
Protestolarda gözaltına alınanlara dair endişeler artıyor. İran’da cuma namazının ardından düzenlenen gösterilerde hükümet yanlıları protestoculara en ağır cezanın verilmesini talep ederek ölüm cezası talebini dile getirmişti.
Cumhurbaşkanı Ruhani’nin danışmanlarından Hamid Ebutalebi ise “bazı kararların tehlikeli olduğu” uyarısı yaptı.
Sosyal medyada ise hükümet karşıtı protestoların birçok kentte devam ettiği belirtilerek fotoğraf ve videolara yer verildi. Tebriz’de bir futbol karşılaşması sırasında hükümet karşıtı sloganların atıldığı ileri sürüldü. Ancak İran basını gösterilere yönelik ciddi bir sansür uyguladığı ve sosyal medyada da erişim kısıtlamaları bulunduğu için sağlıklı haber elde etmek mümkün olmuyor.
İslami bir örgüt olan İran Ulusal Direniş Konseyi ise öldürülenlerin sayısının 50, gözaltına alınanların da 3 bin 500 kişi olduğunu iddia ediyor.
PROTESTOLARIN BİLANÇOSU
Türkiye merkezli İran Araştırmaları Merkezi (İRAM), İran basınından derlediği haberlerden protestoların bilançosunu çıkardı. Buna göre; protestolar, Tahran, Kirmanşah, Nişabur, Kaşmer, Senendec, Zencan, Şiraz, Kum, Ahvaz, Zahidan, Beluçistan, Erak ve Hurrem Abad’ı kapsayan yaklaşık 42 şehre yayıldı. Resmi olmayan rakamlara göre ülke genelindeki olaylarda şu ana kadar en az 21 kişi hayatını kaybetti. Sadece başkent Tahran’da 450 olmak üzere Tebriz, Hemedan ve diğer şehirlerde yaklaşık 1054 kişinin tutuklandığı bildiriliyor. Bazı kaynaklar ise 9 eyaletteki tutuklamaların 1700 olduğunu ileri sürüyor. 4 Ocak Perşembe günü Erdebil Devrim ve Devlet Savcısı’nın üç kişiyi daha tutukladıkları yönündeki açıklamaları da eklenirse bu sayının artması bekleniyor.
İRAN’DA 2 MİLYON İNSAN AÇ
Yine İRAM’ın derlediği habere göre, İran Sosyal Refah ve Kooperatif Bakan Yardımcısı Ahmet Mideri, 2 Ocak’ta yapılan “2018 bütçesi, yoksulluğu artıracak mı azaltacak mı?” oturumunda İran’da 2 milyon aç insan olduğunu belirtti. İran Meclis Sosyal Komisyonu İkinci Başkan Vekili Mesut Rezaei, bu istatistiklerin eğer doğru ise şok edici olduğunu ve istatistiklerde çelişki olduğuna işaret ederek “Bu rakamların hangi kaynaktan el edildiğini bilmiyorum. Önce doğru olduğundan emin olunmalıdır. Bu istatistikler önemlidir. Çünkü diğer konular bununla birlikte tartışılıyor” şeklinde konuştu. Mesut Rezaei, açıklamasına şöyle devam etti: “Veri merkezlerimiz çok zayıf. Toplumla ilgili istatistikleri net olarak sunacak bir kurum veya kuruluş yok. Eğer varsa da kendi görüşleri ile sunuyorlar. Örneğin; toplumumuzun işsizlik sorunu gibi önemli bir hususta net veriler yok. En azından Çalışma Bakanlığına bazı konularda istatistik veri almak için başvurdum. Fakat kesin veriler elime ulaşmadı.” Ahmet Mideri’nin açıkladığı rakamlarının çok büyük olduğunu ve bugün öğle ve akşam yemeği yiyemeyenlerin olmasının şok edici olduğunu dile getiren Rezaei, büyük bir yoksul nüfus ile karşı karşıya olduklarını ve belirtti.