İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), emeklilik hakkı için hazırladığı raporu yayınladı.

Rapora göre; 2013-2019 yılları arasında ’emeklilik çağında çalışan’ en az bin 925 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği ifade edildi. Emeklilik hakları için mücadele edileceğinin vurgulandığı raporda, “Yaşam süresinin istatistiklerde sürekli yükseltilmesi, ülkemizin sosyal devlet ve emeklilerin sosyal güvenceye yük olduğu vb. çarpıtmalarla işçi sınıfına saldırılar yoğunlaşmaktadır. Yapmamız gereken salt kıdem tazminatının kaldırılmasına dönük bir mücadele değil bütünsel olarak ‘emeklilik hakkı’ mücadelesini yükseltmektir” ifadeleri yer aldı.

Raporda, Türkiye’de emeklilik yaşının 2008 yılında yürürlüğe giren yasayla beraber 65’e yükseltildiği ifade edildi. Yapılan değişikliklere karşı emek hareketinin mitinglerle karşı çıktığını fakat gerisinin gelmediğinin aktarıldığı raporda, emeklilik sisteminde yapılmaya çalışılan değişikliklerin, sosyal güvenceyi esas alan bir emeklilik sistemi olmadığı belirtildi.

Açıklanan raporda emeklilik çağında çalışırken yaşamını yitirenler için şu veriler paylaşıldı: “Türkiye’de 2013-2019 yılları arasında ‘emeklilik çağında çalışan’ en az bin 925 işçi (50 yaş üstü ücretli) iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 2013-2014’te tüm ücretli iş cinayetlerinin yüzde 13-14’ünü 50 yaş üzeri işçiler oluştururken son yıllarda bu oran yüzde 19’a yükseldi. Yani bugün her ölen 5 işçiden 1’i emeklilik çağında çalışırken yaşamını yitirdi. Emeklilik çağındaki işçi ölümleri en çok inşaat, taşımacılık, tarım sektörlerinde gerçekleşti. En fazla ölüm nedeni trafik/servis kazası, yüksekten düşme, kalp krizi ve ezilme/göçüktür.”

Emeklilik hakları için mücadele edeceklerinin altı çizilen raporda talepler ise şöyle:

“ * İşçilerin belli bir çalışma yılından sonra emekli olma hakları vardır. Emeklilik; işçilerin çalıştıkları işkoluna, mesleğe, cinsiyetlerine, kişisel sağlık durumlarına vb. göre belirlenmelidir. Emeklilik yaşı düşürülmelidir. Emekli aylığı bağlama oranları artırılmalıdır.

* Emeklilikte yaşa takılma bir maliyet unsuru olarak ele alınamaz. Emeklilikte yaşa takılanların emekli olma hakları derhal tanınmalıdır.

* Tabi bu noktada sigortasız çalıştırma yasaklanmalıdır. (Elbette ülkemizde sigortasız çalıştırma yasak ama kayıt dışılık da bilinen bir gerçek. Bu noktada denetimler artırılmalı ve patronlara uygulanan yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır.)

* Kıdem tazminatında kazanılmış bütün haklar korunmalıdır. Bütün işçilerin kıdem tazminatını almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

* Her türlü esnek çalışma biçimi yasaklanmalıdır.”