"Bizler, haksız ve hukuksuz işten atılmış kamu emekçileriyiz. Öğretmeniz ,doktoruz, hemşireyiz,belediye memuru,büro emekçisi, akademisyeniz."
NECDET ÖZSAYGIN
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, ilan edilen OHAL ile bir gecede çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işine son verilen KESK Eğitim Sen üyesi öğretmenler Nursel Tanrıverdi ve Selvi Polat, KESK İstanbul Şubeler Platformunun 72 hafta oturma eylemi gerçekleştirdiler. 24 Haziran seçimleri bahane edilerek ve sonrasında oturma eylemleri yasaklandı. KESK, oturma eylemlerini sonlandırdı ve bunun yerine her hafta Cumartesi günleri İstanbul’un çeşitli ilçelerinde basın açıklaması yapma şeklinde bir karar aldı.
TANRIVERDİ VE POLAT’IN DİRENİŞ ÖYKÜSÜ…
Öğretmenler Nursel Tanrıverdi ve Selvi Polat bu gelişmeler karşısında “biz, sizin bu kararınızı tanımıyoruz” diyerek 23 Temmuz 2018 Pazartesi günü aynı alanda yani Bakırköy Özgürlük meydanında yeniden eylemlerini başlatarak günümüze kadar devam ettirdiler. Bu süreçte her eylemde gözaltı yapıldılar. Bir gece karakolda tutulduktan sonra,ertesi gün mahkemeye çıkartıldılar.Defalarca parmak izi işlemine tabi tutuldular.Dört kez 2911’den tutuklandılar.Açılan 30 kamu davasında,10’undan beraat ettiler,7’sin den ise,takipsizlik kararı çıktı.Yine bu hafta değişik bir yöntemi deneyerek açıklama öncesi bildiri dağıttılar ve sonrasında ise basın açıklaması yaptılar.
Açıklamada şunları söylediler:
Biz Kimiz?
Bizler,15 Temmuz’dan sonra gece yarıları yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) haksız ve hukuksuz işten atılmış kamu emekçileriyiz. Öğretmeniz ,doktoruz, hemşireyiz,belediye memuru,büro emekçisi, akademisyeniz.Sayımız 2,5 yılda 130 bini buldu.Ailelerimizle birlikte 1 milyon KHK’lıyız.
Neler yaşıyoruz.
-2,5 yıldır çalışma hakkımız elimizden alındı.
-İşten atılma sebebimizi bilmiyoruz.
-İşe geri dönüş için mahkemeye başvuramıyoruz. Yasak.
-Yurtdışına çıkmamız yasak.
-Sağlık hakkından yararlanamıyoruz.
-Mesleğimizi yapmamız engellendi.
-Başka bir işte çalışamıyoruz.
-Seçme ve seçilme hakkımız engellenmeye çalışılıyor.
-Yüzden fazla KHK’lı intihar etti. Kalpkrizinden, kanserden öldü.Çalıştığı inşaattan düşüp ölen onlarca KHK’lı öğretmen var.
-Yurt dışına çıkmamız yasak olduğu için kaçak yollardan Meriç nehrinden geçerken çocuklarıyla birlikte ölen öğretmenler var.
-Kısacası iktidar bize ölün diyor.
Ne yaptık?
Devrimci-demokrat kamu emekçileri olarak AKP iktidarının ‘’Ölüm’’ politikalarına karşılık teslimiyeti değil direnişi seçtik.20 Şubat 2017’den beri Bakırköy Özgürlük Meydanında Pazartesi, Çarşamba,Cumartesi günleri 3’er saat oturma eylemleri,imza masası,bildiri dağıtımı şeklinde direniş devam etti.Polis hiçbir müdahalede bulunmadı.1 haziran 2018’den bu yana seçim stantları bahane edilerek polis saldırısına uğruyoruz.
23 Temmuzdan beri Pazartesi günleri 14.00-1430 arası açıklama ve oturma eylemi yapmak istiyoruz. Her seferinde gözaltına alındık,defalarca işkenceyle parmak izimiz alındı.Dört kez tutuklandık.Hakkımızda 30’un üstünde dava açıldı.Alana yaklaşmama yasağı veriliyor.1 kişiye bile tahammül edemiyorlar.
Çıktığımız tüm davalardan beraat ettik. Çünkü,yaptığımız bu eylem Anayasanın 34.maddesinde ve 26.maddesinde tanımlanmıştır.Düşünceyi ifade etme özgürlüğü kapsamındadır
Hem yasaldır hem de insanın insan olmasından kaynaklı en meşru hakkıdır. Kısacası bizi gözaltına alan Polis,gözaltı talimatı veren savcılar,mahkemelerde tutuklayan hakimler yasadışı işlem yapıyorlar.Suç işliyorlar.
Ne İstiyoruz?
-İşini istemek suç değildir, işimizi geri istiyoruz!
-Adalet istiyoruz.
-Emekçiyiz haklıyız kazanacağız.
Zafer direnen emekçini olacak.
Açıklamanın ardından gözaltına alınan Nursel Tanrıverdi Selvi Polat öğretmenler savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldılar.