Cumartesi Anneleri'nin eylemine dönük sistematik polis saldırılarına ilişkin açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, "Bizler adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Yirmi sekiz yıldır kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri'nin yanındayız" dedi.

İstanbul Tabip Odası, Cumartesi Anneleri'ne dönük sistematik polis saldırısına ilişkin Cağaloğlu'nda bulunan binasında basın toplantısı düzenledi.

ERCAN: ORADA YER ALMAYI GÖREV BİLDİK
Son Cumartesi Anneleri eyleminde gözaltına alınan tabip odasının yönetim kurulu üyelerinden Dr. Saffet Ercan, tabip odasının Cumartesi Anneleri'nin adalet arayışına destek olmaya devam edeceğinin altını çizdi. Ercan, "Cumartesi Anneleri'nin yakınlarının akıbetini öğrenme mücadelesine biz de hekimler olarak, yaşamı savunan bir mesleğin mensupları olarak, bu ülkede demokratik mücadelenin bir unsuru olarak orada yer almayı bir görev bildik" dedi.

OCAK: CUMARTESİ ANNELERİ ADALET VE HAKİKATİN PEŞİNDE
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak ise, "Cumartesi Anneleri hakikat ve adalet mücadelesinin peşindeler ama aynı zamanda bu ülkede demokrasi ve özgürlüğün yeniden tesisi için de mücadele ediyorlar" dedi ve tüm kurumlara, demokrasi ve özgürlük mücadelesine destek verme çağrısı yaptı. 

GÜNBEĞİ: CUMARTESİ ANNELERİ HUKUK DIŞI ŞEKİLDE ENGELLENİYOR
Basın açıklamasını Dr. Meltem Günbeği okudu. Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek için 28 yıldır mücadele eden Cumartesi Anneleri'nin hukuk dışı bir şekilde engellendiğini, Galatasaray Meydanı'nın AİHM ve AYM kararları hiçe sayılarak yasaklandığını ifade eden Günbeği, "Ancak bu topraklarda umudun ve inadın simgesi olan Cumartesi Anneleri/İnsanları her hafta kayıplarını aramaya devam ediyor" dedi.

'TERS KELEPÇE, İŞKENCE, HAKARET, KÖTÜ MUAMELE UYGULANDI'
Geçen hafta düzenlenen eyleme tabip odası olarak katıldıklarını ve polislerin eylemde kalkanlarıyla kendilerini ablukaya alıp hakaret ve tahriklerde bulunduğunu ifade eden Günbeği, "Polis aracına bindirilme sırasında ise ters kelepçe, araç içine iterek sokma, hakaret etme, itiraz edenlerin kelepçelerinin bilerek daha fazla sıkılması şeklinde işkence ve kötü muamele uygulamaları yapıldı. Gözaltı aracının içerinde sağlık sorunu yaşayan kişilerin şikayetleri duymazdan gelindi. Giriş muayenelerine götürülen insanlar hastane içine kadar kelepçe ile götürüldü. Barışçıl ve anayasal hakların kullanılmasını talep eden bizlere karşı cezalandırıcı tutum her aşamada devam etti. Muayene olanların giriş muayene raporlarını almaları polislerce engellenmeye, alınan raporlardan kolluğun sicil numarası silinmeye çalışıldı" ifadeleriyle yaşananları anlattı.

'İNSAN HAKLARI İHLALLERİ GİDEREK ARTIYOR'
İnsan hakları ihlallerinin birçok farklı alanda giderek arttığının altını çizen Günbeği, cezasızlık politikasının bu artışta başat rol oynadığını söyledi. Günbeği, "Bizler sağlığın yalnızca fiziksel bir iyilik halinden ibaret olmadığını, ruhsal, sosyal ve siyasal iyilik hali olmayan bir toplumun sağlıklı olamayacağını bilerek, adalet ve demokrasi ısrarımızı bir kere daha beyan ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'ADALET VE İNSAN HAKLARI MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMİYORUZ'
Kelepçeli muayene ve muayene ortamında polisin bulunmasının suç olduğunu hatırlatan Günbeği, şöyle devam etti: "Adli muayeneleri yapacak hekimlerin işkencenin raporlanması konusunda yeterli eğitimi alması için gerek tıp eğitimi gerekse meslek içi verilecek eğitimlerin önemini vurguluyor, meslektaşlarımıza da mesleki etik sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Bizler adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Yirmi sekiz yıldır kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri'nin yanındayız."