"Tüm kamu emekçilerini, emeklileri yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz."
ERKAN SOYLU
İzmir KESK'e bağlı sendikalar, Disk Emekli Sendikası ve Tüm Emeklilerin Sendikası Konak YKM önünden Eski Sümerbank önüne yürüyüş yapıp basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Yürüyüşş sırasında "Sefalete Teslim Olmayacağız!" diyerek ses yükselten KESK adına basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Nihat Filiz yaptı.
Filiz’in ardından DİSK/ Emekli-Sen başkanı ve Tüm Emeklilerin Sendikası başkanı söz alarak içinde bulunduğumuz bu durumu aşmanın yolunun örgütlü mücadele olduğunu belirttiler.
İzmir İşçi Emekçi Birliği, birçok siyasi parti temsilcisi ve DKDER katılarak yürüyüş ve basın açıklamasına katılarak destek verdi.
Konak YKM önünde toplanan kamu emekçileri ve emekliler, sık sık "Hükümet zammını al başına çal", "Emekçiden değil, itibardan tasarruf", "TÜİK yalan yoksulluk gerçek" sloganlarını atarak, SGK İl Müdürlüğü önüne yürüdü.
Burada basın metnini okuyan Tüm Bel Sen 2 Nolu Şube Başkanı KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nihat Filiz, işçi ve emekçilerin, emeklilerin yıllardır iktidarlar eliyle planlı, programlı ve kasıtlı bir şekilde yoksullaştırıldığını belirterek, "Bugün Türkiye'de her dört kişiden biri işsizken, çalışan her iki kişiden birisi ise açlık sınırının altında kalan asgari ücretle ayakta kalmaya çalışıyor" dedi.
Kamu emekçilerinin eline geçen maaşın yarısını ilave seyyanen ödenek başta olmak üzere emekliliğe yansıtılmayan kalemlerin oluşturduğunu söyleyen Filiz, "Milyonlarca kamu emekçisi çalışırken aldığı maaş emekliliğinde en az yarı yarıya düşeceği için emekli olamıyor" diye konuştu.
Avrupa ülkelerinin en düşük emekli maaşı ortalaması 1294 Euro ile Türkiye'nin 5 katını aştığını dile getiren, ev kirasından, yarım ekmek dönere kadar gerçek fiyatlardan ve TÜİK'in rakamlarından örnekler veren Filiz, "Kısacası TÜİK'te büyük indirim var, fiyatlar piyasadakinin hemen hemen yarısı. Hatta yurt ücreti, uzman doktor muayene ücreti TÜİK rakamlarına göre neredeyse bedava. Tüm bunlar yetmezmiş gibi iktidar kendi yarattığı ekonomik krizin yükünü yine bizlere yıkan yeni "paketler" açmaya devam ediyor" dedi.
Kârlarını dörde, beşe katlayanlara ise "siz de biraz tasarruf edin" denilmediğini dile getiren Filiz, "Muafiyet ve istisnalarla çalıştırdığı asgari ücretli kadar bile vergi vermeyen firmaların, şirketlerin, faizden, ranttan, dövize endeksli hazine garantilerinden beslenen asalak takımının sırtını sıvazlarken tüm yükü bize yıkmaya devam ediyorlar" dedi.
Bizler bu ülkenin kamu emekçileri, emeklileri olarak artık yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil, hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz”diyen Filiz taleplerini şöyle sıraladı:
NE İSTİYORUZ!
Bizler artık içi boş müjdeler, bugün kaşıkla verileni yarın kepçe ile alan hileler, sadaka, ulufe değil, emeğimizin karşılığını, hakkımızı istiyoruz. Bunun için:
“Öncelikle bugün tüm kamu emekçilerine 14.493 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin emekliliğimize yansıtılmasını için mevcut taban aylık katsayısına dâhil edilmesini istiyoruz. Söz konusu ilave ek ödeneğin tüm emeklilerin kök aylıklarına yansıtmasını, emekli aylıklarından sağlık payı kesilmesine son verilmesini istiyoruz.
-Emekli aylıklarında yaşanan buharlaşmanın önüne geçilmesi, özellikle 2008 sonrası işe başlayanların yaşadığı, yaşayacağı kayıpların önüne geçilmesi için emekli maaş bağlanma hesaplamasında 2008 öncesine dönülmesini istiyoruz.
-Maaş artışlarımızda tüm toplumun sahte olduğunu yaşayarak öğrendiği TÜİK rakamlarının değil, yoksulluk sınırının temel alınmasını istiyoruz.
-Bunun için mevcutta iktidarın “en düşük maaş” olarak ifade ettiği eşi çalışmayan, 2 çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının eş ve çocuk yardımı ve fahiş oranda zamlanan kiralar karşısında bugün artık elzem hale gelen kira yardımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz.
-Vergide adaletin sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Bunun için:
-Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini,
-Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini
-Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
-İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.
-Yandaş konfederasyonlarla yapılan ve yoksulluğumuzu derinleştiren “toplu satış sözleşmeleri” değil, emeklilerin de sendikaları aracılığı ile temsil edildiği grevli gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz.
-Seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge ve mülakatın kaldırılması sözlerinin tutulmasını; istiyoruz.”
Eylemde, DİSK Emekli Sen Merkez Yöneticisi Ercan Çınarlı ile Tüm Emeklilerin Sendikası Konak Şube Başkanı Fadıl Gezen de birer konuşma yaptı. Çınarlı, meydanları terk etmemek gerektiğini vurgularken, Gezen de, "Saray bizimle alay ediyor. Yoksulluğa, sefalete teslim olmayacağız, direne direne kazanacağız" dedi.