İzmir Halkevi’nde her ay düzenlenen Çarşamba Buluşmaları yapılaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalan “Kültürpark’a dokunma” söyleşisiyle başladı.
zmir Halkevi’nin gelenekselleşen “Çarşamba Buluşmaları”nın yeni döneme İzmir ile sembolleşen alanlardan birisi olan ve içerisinde barındırdığı canlılar ile kent merkezinde önemli yeşil alanlardan birisi olan Kültürpark’ın yapılaşma tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmasını tartışarak başladı. İzmir Halkevi’nde 19 Ekim’de gerçekleşen “Kültürpark’a Dokunma” başlıklı buluşmanın konuşmacıları Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ve Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan’dı.
Kocaer ve Alpaslan’ın ortak bir şekilde gerçekleştirdiği sunum Kültürpark’ın tarihiyle başladı ve sunumda içerisinde barındırdığı kültürel dokusuna, önemli bir yaşam alanı olmasına değinildi. Kültürpark’ın geçmişinin ardından yakın tarihten bugüne Kültürpark üzerinden yapılmak istenen dönüşümlerden bahsedildi. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirmek istediği kongre merkezi projesi ile Kültürpark’ın bir kent parkı özelliğini yitirip, iş merkezi alanına dönüştürülmek istendiği söylendi. Ayrıca proje kapsamında yapılacak çalışmalar ile Kültürpark’ın tamamıyla bir şantiye alanına dönüşeceği ve içerisinde bulunan bütün canlıların bu çalışmalardan olumsuz yönde etkileneceği vurgulandı.
Söyleşide öne çıkan noktalardan birisi Kültürpark projesinin henüz bilimsel incelemelerin tamamlanmadan Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na sunulduğunun ortaya çıkması oldu. Konuşmacılar ayrıca Basmane çukuru olarak adlandırılan eski İzmir otogarının bulunduğu ve yıllarca ihale süreçleri ile boş kalan arazinin yakın zamanda Sancak grubuna verilerek oraya gökdelen dikilmesi planlarından bahsettiler ve bu projenin sermaye ile olan ilişkisine değindiler.
Söyleşinin son kısmı ise mücadeleydi. Kültürpark projesi kamuoyuna sunulduğundan itibaren sosyal medyada açılan “Kültürpark’a Dokunma” isimli grupla ile başlayan ve ardında platforma dönüşen mücadeleden bahsedildi. Konuşmacılar bu mücadelenin devam edeceğini vurgulayarak konuşmalarını sonlandırırken artık söz salondaydı.
Soru-cevap kısmında söyleşiye gelenlerin katkıları çok fazla oldu. Hukuki, insan yaşamı, arkeolojik, kültürel, sosyolojik açılardan Kültürpark projesine karşı eleştirilerini sunan konuşmacılar mücadeleye dair de önerilerde bulundular. Konuşmaların ardından öne çıkan da Kültürpark’ın İzmir için Gezi Parkı kadar önemli bir yerde bulunması ve Kültürpark’ı savunmanın zorunluluğuydu. “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganını da anımsatan bir biçimde Kültürpark’a Dokunma mücadelesinin kent hakkını savunmada, yaşınalabilir bir kent tasarımı ve yönetimini oluşturmada başlangıç olacağı önemli vurgulardandı.
Konuşmaların ardından söyleşi sona erdi. İzmir Halkevi Çarşamba Buluşmaları farklı konularla her ay gerçekleştirilmeye devam ediyor.