İnsan Hakları Haftası'nın son gününde İHD İzmir Şubesi, Konak Eski Sümerbank önünden Konak Pier'e yürüyüş düzenledi. Denize karanfil bırakan insan hakları savunucuları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebini dile getirdi.
İnsan Hakları Haftası'nın son gününde İHD İzmir Şubesi, Konak Eski Sümerbank önünden Konak Pier'e yürüyüş düzenledi. Açıklama yaptıktan sonra denize karanfil bırakan insan hakları savunucuları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebini dile getirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nin çağrısıyla akşam saatlerinde Konak eski Sümerbank önünde toplanan onlarca kişi Konak Pier'e yürüyüş düzenledi.
'İnsan haklarıyla insandır' pankartının açıldığı açıklamada basın metnini okuyan Zafer İncin, devletlerin çıkar ilişkileri, askeri ve ekonomik birlikteliklerin, insanların hak ve özgürlüklerini kullanmalarının önünde en önemli engel olduğunu söyledi. Hukukun baskıcı rejimin aracı haline geldiğine değinen İncin, bu yılın 8 ayında, Ege bölgesinde 11 bin 687 hak ihlali yaşandığını hatırlattı. İhlallerin cezasızlık politikasıyla adeta rutinleştirildiğine işaret eden İncin, dünyanın her yerinde süren insan hakları, özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesine değindi.
İncin, iktidarın Türkiye'de tüm meseleleri güvenlik sorunu haline getirdiğini ve toplumu kutuplaştırıp ülke içinde, dışında şiddeti esas alan, Kürt sorunu ve uluslararası sorunların çözümünü çatışma ve savaşta gören bir yaklaşıma sahip olduğunu söyledi.
Bu politikalar sonucu Türkiye'de yüksek sayılarda yaşam hakkı ihlalleri yaşandığına işaret eden İncin, "Çok faklı toplumsal kesimlerden insanlar ya doğrudan kolluk güçlerinin şiddeti ya da devletin, 'önleme ve koruma' yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu yapısal şiddetin ve/veya üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen şiddetin sonucu yaşamlarını yitirmişlerdir.
İnsanlığa karşı bir suç olan işkence, bu yıl en başat sorun olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.
'KÜRT SORUNUNUN DEMOKRATİK, BARIŞÇIL ÇÖZÜMÜNÜ SAVUNDUK'
2021 yılında kaymakamlık ve valilik kararlarıyla toplantı ve gösteri hakkının engellendiğini vurgulayan İncin, Cumartesi Annelerinin, Galatasaray Meydanında oturmaları yasağının devam ettiğini, Van'da valilik kararıyla 5 yıldır kesintisiz bir şekilde eylem ve etkinlik yasağı kararı alındığını, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, kadınların, LGBTİ+'ların, işçilerin, muhalif siyasi partilerin, atık kağıt toplayıcılarının, mültecilerin, çevrecilerin ve hak savunucularının eylemlerinin yasaklanarak polis şiddeti uygulandığını söyledi.
2021 yılında insan hakları örgütleri, dernek, vakıf, emek ve meslek örgütleri ile siyasi parti üye ve yöneticilerinden çok sayıda kişinin gözaltına alındığını, tutuklandığını, haklarında dava açıldığını anımsatan İncin, belediyelere kayyum atanarak belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerinin görevden alındığını, tutuklandığını söyledi.
HDP İzmir İl binasına yönelik faşist saldırıda Deniz Poyraz'ın katledildiğini hatırlatan İncin, "Kürt sorunu, Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden bir olarak varlığını korumaktadır. Sorunun barışçıl, demokratik ve adil çözümüne yönelik esas olarak iktidar tarafından içtenlikli, bütünlüklü adımların atılmaması, yanı sıra Ortadoğu'daki gelişmelerin de etkisi ile 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinin hemen ardından başlayan silahlı çatışma ortamı halen sürmekte ve başta yaşam hakkı olmak üzere ağır ve ciddi insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. Özellikle son genel seçimlerde 6.5 milyon yurttaşın oyunu almış olan HDP'nin kapatılması girişimi, başta Kürtler olmak üzere Türkiye toplumunun önemli bir bölümünü katılım ve temsil mekanizmalarının dışına itecek, siyasal hakları kullanma imkanından yoksun bırakacaktır. Hak savunucuları olarak bizler, Kürt sorununun her zaman demokratik, barışçıl ve adil çözümünü savunduk. Bunda ısrarlıyız" diye konuştu.
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
İncin, zorluklara karşın hak ihlallerini belgeleyerek, raporlayarak görünür kılmaya, önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarına saygıyı yükseltmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
"İnsan haklarıyla insandır", "Jin, jiyan, azadi", "Anadil haktır", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" ve "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" sloganlarının atıldığı açıklamanın ardından yaşamını yitiren insan hakları savunucuları anısına, "Kaybedenler kaybedecek", "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganları atılarak denize karanfil bırakıldı. Eylem alkışlarla son buldu.