Güncel

İzmir SES: Ek ödeme değil tek ödeme ı İnsanca yaşamak insanca çalışmak istiyoruz!

SES izmir Şubesi, Sağlık Bakanlığınca yayınlanan ek ödeme yönetmeliğindeki adaletsizliklere dair görüşlerini ifade etmek, tepkilerini ve taleplerini dile getirmek amacıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı.

26 Mayıs 2021 Saat: 07:26
İzmir SES: Ek ödeme değil tek ödeme ı İnsanca yaşamak insanca çalışmak istiyoruz!
İzmir SES: Ek ödeme değil tek ödeme ı İnsanca yaşamak insanca çalışmak istiyoruz!

İZMİR

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Sağlık Bakanlığınca yayınlanan ek ödeme yönetmeliğindeki adaletsizliklere  tepkilerini dile getirdikleri ve  taleplerini  vurguladıkları basın açıklamasında şunları açıkladı:  

EMEĞİMİZİN HAKKI, RİSKİMİZİN BEDELİ VE YAŞAM HAKKIMIZIN İHLALİ KATSAYIYLA ÖDENMEZ.
Pandeminin başından beri sağlık emekçilerinin sorunları her geçen gün artarak devam etmiştir. Çalışma koşullarının ağırlığı, riskin boyutu ve kapsamı, görev tanımlarının ortadan kaldırılarak angaryanın ve mobbingin sıradanlaşması, şiddetin, iş yükü ve hasta yoğunluğunun hiç olmadığı kadar artmasına rağmen sağlık emekçilerinin ücretleri artmayarak yoksulluk sınırının altında seyretmeye devam etmektedir.
Salgının başından beri tek dileğimiz pandeminin topyekûn bir mücadeleyle sönümlemesi için engellerin ortadan kaldırılması, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin işyeri ve can güvenliğinin sağlanması moral ve motivasyonlarının arttırılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasıydı. Bunun için sendikamız Sağlık, Aile ve Sosyal Hizmetler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarına ve YÖK'e defalarca yazı yazmış ve işyerlerinde verilmek üzere dilekçeler hazırlanmış, sorunların çözümü için çaba harcamıştır. İlgili kurumların sessiz kalarak, cevap vermeyerek, düzenleme yapmayarak takındıkları tutumlar sendikal hak ve özgürlüklere, taleplere değer vermediklerini, tarafı oldukları uluslararası sözleşmeleri, Anayasa ve kanunları hiçe saydıklarını kanıtlamıştır.
Sağlık Bakanlığına, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesinde yer alan çalışan herkesin kendisinin ve ailesinin adil, insanlık onuruna yetecek bir ücret alma hakkına sahip olduğunu, bu nedenle çalışana ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yaşam düzeyini sağlayacak bir ücreti elde etme konusunda gerekli önlemleri alma görevinin verildiğini hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bizler eşit işe eşit ve adil ücret demekten asla vazgeçmedik. Çalışanların eğitim durumu, kıdemi, mesleki bilgi ve beceri düzeyi, tecrübesi, sorumluluk yüklenme kapasitesi, çalışma koşullarının zorluğu gibi etmenler gözetilerek benzer fedakârlıklara katlananlara eşit ücret ödenmesi sosyal adalet yani nimet ve külfetlerin toplumda adil bir şekilde dağıtılması sağlanmalıdır. Sosyal adalet ve sosyal denge ile çalışanlar arasında hakça paylaşım yapıldığı konusunda genel bir tutum oluşturulması gerekmektedir. Şimdiye kadar yapılan ek ödeme genelgeleri emekçilerin refahını ve kazancını çoğaltmamakta, sağlık emekçileri arasında iş barışını bozmaktadır.
Ek ödeme adaletsiz davranmadan sağlık işkolunda çalışan (hizmetli, idari hizmetler sınıfı, işçi, üniversite hastanesi çalışanları, sağlık işçileri vb.) herkese ödenmesidir.
Pandemi dönemi birçok alanda vergi indirimi, yandaşa vergi affı getirirken hakkınız ödenemez dedikleri sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine vergi indirimleri bile çok görülmüş bundan da hariç tutulmuşlardır. Ek ödeme olarak;
 Covid alanında Nisan ayında 1.592 TL alacak hemşire, temmuz ayında 1.365 TL (%27’lik vergi dilimi)
 Covid dışında Nisan ayında 530 TL alacak hemşire, temmuz ayında 455 TL (%27’lik vergi dilimi) alacaktır, yani emekliliğe yansımayan, lütuf olarak sunulan ek ödemeler de eriyecektir.
Performansa yönelik ödemede bazı hizmetlerin hiç kapsama alınmaması ise iktidarın emeğe bakış açısını yansıtmaktadır. Teknik hizmetler/Genel idari hizmetler/Yardımcı hizmetler/Sağlık işçileri başta olmak üzere birçok unvanın emeğinin yok sayılma eğilimi devam etmektedir.
DÜZENLEME EMEKÇİLERİ YOK SAYIYOR
Pandemi süresinde tüm riskleri göze alıp mücadeleyi sürdüren sağlık emekçilerinin emeği Sağlık Bakanlığı, Üniversite hastaneleri olarak ayrıştırılamaz. Oysa bu düzenleme;
• Üniversite hastanelerindeki emeği ve emekçileri yok saymaktadır,
• Üniversite hastaneleri dışındaki sağlık emekçilerinin yarısını kapsamamaktadır,
• Tüm kurumlardaki idari hizmetlerde çalışan emekçileri yok saymaktadır,
• Yardımcı hizmetlerde çalışan personeli yok saymaktadır,
• 4/D kadrosunda çalışan sağlık işçilerini yok saymaktadır,
• Ekip anlayışını ve çalışma barışını bozmaktadır,
• Emekçiler görevlendirme ve çalıştırma esnasında pandemi bahanesi ile tüm kazanımları yok sayılırken, ödemede Covid kapsamında Covid kapsamında değil diye çalışma alanlarımızı kategorize etmektedir.
Bir 2 kişi ve ayakta duran insanlar görseli olabilir
GENELGELER ÇALIŞMA BARIŞINI VE HUZRUNU BOZUYOR!
Sağlık emekçileri olarak hangi kurum ve kuruluşta olursa olsun görev bakımından birbiriyle aynı veya eşit kabul edilen işleri yapan emekçilere hiçbir ayrım yapılmaksızın eşit ücret ödenmesini istiyoruz. Üniversitede hastanesinde 3.seviye yoğun bakım servisinde Covid-19’lu hasta bakımı yapan hemşire ile Sağlık Bakanlığına bağlı bir eğitim araştırma hastanesinde 3. seviye yoğun bakımda Covid-19’lu hasta bakımı yapan hemşireye de aynı ücretin ödenmesini istiyoruz. Fakat 1 yılı aşkın süredir yapılan ek ödeme genelgeleri sağlık hizmetinin bütünselliğini, kapsayıcılığını göz ardı etmiş, sosyal adaleti ve dengeyi yerle bir ederek çalışma barışını ve huzurunu bozmuştur.
Bir bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir
ÇİFT MAAŞ, HUZUR HAKLARIYLA ŞİŞİRİLEN CÜZDANLAR İSTEMİYORUZ!
Çift maaşlarla, huzur haklarıyla şişirilen cüzdanlar, şehir hastaneleri patronlarına akıtılan paralar, sağlık emekçilerinin insanca yaşayacak ücreti alamamasının en önemli nedenlerindendir. Sayıştay raporlarına da yansıdığı gibi firmalara sözleşmeden daha fazla usulsüz ödemeler yapılırken, ülke kaynaklarını yandaşlara sınırsızca kullandırırken sergilenen cömertlik ve taraflılık sağlık emekçilerine gelindiğinde kırıntı seviyesinde sergilenmektedir.
Bizler sağlık emekçileri olarak; pandemi bitinceye kadar amasız, koşulsuz, ayrımsız, kesintisiz emeğimizin ve riskimizin karşılığında olağanüstü koşullara göre hesaplanan ve düzenlenen bir maaş tutarında seyyanen zam ve grev hakkıyla güçlendirilmiş bir TİS’le pazarlık gücümüzün arttırılmasını istiyoruz.
Pandemi koşullarında çalışma koşullarımızın zorluğu yanında sürekli olarak budanan ve verilmeyen haklarımız için bu güne kadar hep mücadele ettik. Defalarca kez işyerlerimizin önünden, yemekhanelerimizden, toplantı salonlarımızdan, kent meydanlarından, sosyal medyadan, Sağlık Bakanlığı önünden seslenerek sesimizi duyurmaya çalıştık. Bu genelgeye de sessiz kalmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bu gün buradan taleplerimizi bir kez daha ifade ediyoruz. 
Bir 1 kişi ve ayakta görseli olabilir
İNSANCA ÇALIŞMA KOŞULLARI, YOKSULLUK SINIRI ÜERİNDE TEMEL ÜCRET!
Yine insanca yaşanacak çalışma koşulları, yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret, OECD ortalamasında kadrolu güvenceli istihdam, 3600 ve 7200 arası ek gösterge, COVID-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması başta olmak üzere ekonomik ve özlük taleplerimiz için TİS sürecini hedefe koyan mücadele ve örgütlenme programımızı daha güçlü bir şekilde hayata geçireceğiz. Bu kapsamda tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini sendikamıza güç vermeye, yanımızda durmaya, birlikte ses çıkarmaya ve birlikte örgütlenmeye davet ediyoruz.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız