İzmir Üniversitesi Dayanışması'nın Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile dayanışmak amacıyla 5 Şubat günü Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapmak istediği eylemde polisin saldırısı sonucu 26 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından dün çıkarıldıkları mahkemede 6 kişi adli kontrol uygulamasıyla 20 kişi ise şartsız koşulsuz serbest bırakıldı.

VALİLİK ÇIPLAK ARAMAYI KABUL ETMEDİ
Gözaltına alınanlar arasında bulunan iki genç kadın çıplak arama işkencesine maruz kaldığını belirtmişti. Çıplak arama uygulamasını yalanlayan İzmir Valiliği "Çıplak arama, kanuna aykırı arama ya da mevzuata aykırı bir uygulama' yapılmamıştır" açıklamasında bulundu.

'ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIM'
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre; çıplak aramaya maruz kalan ve ismini vermek istemeyen genç kadın, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Gündoğdu Meydanı'nda ters kelepçe ile gözaltına alındım. Araçta 5 kişiydik. Arabada 3 erkek 2 kadın vardı. Hastane gittikten sonra güvenlik şubeye getirildik ve kapıda kamera veya herhangi bir şey yoktu. Orada erkek polis vardı ve dedi ki 'Çıplak arama yapılacak, ardından nezarete götürüleceksiniz' dedi. Biz de avukatımızı istediğimizi söyledik o da bize 'Avukat falan yok ne yapacaksınız avukatı' dedi. İki kadın polis bizi odaya koydu ve ilk olarak telefon IP numarasını aldı. Mail adresini aç dedi ve telefonumu kontrol etti. Ardından bana 'parça parça arama yapacağız' dedi. Ben bu çıplak arama mı? Çıplak aramaysa kabul etmeyeceğim dedim. Polis bana bağırdı ve bana 'Biz de senin oranı buranı görmeye meraklı değiliz. Ben memurum ve bunu yapmak zorundayım. Sen biliyor musun kimler buraya ne getiriyor? Çıkar şu üstündekileri' dedi. Ben de çıkardım ve sadece iç çamaşırlarım ile kaldım. Sonra kadın polis bütün her yerime dokundu ve 'İç çamaşırını çıkar' dedi. Ben de regl olduğumu söyledim. O da iç çamaşırımı çıkardı ve bana 'otur kalk otur kalk' dedi. Ben de dediklerini tartışarak yaptım. Tabi bütün bunlar yapılırken hiçbir şekilde polis kamerası yoktu."

'BU BİR İŞKENCEDİR DİYE BAĞIRDIM'
Çıplak aramaya maruz kalan diğer genç kadın ise maruz kaldığı çıplak aramaya ilişkin "Biz gözaltına alınıp hastaneden geldikten sonra Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne getirildik. Polisler bana rutin arama yapılacağı söyledi. Çıplak arama ilk başta benden önce arama odasına giren arkadaşıma yapıldı. Arkadaşım odadan çıkınca çok kötüydü ve gözleri dolmuştu. Daha sonra bana da aynı şekilde arama yapılacağı söylendi. İç çamaşırıma kadar çıkarttılar. Çıplak arama için 'parça parça tarama' dediler. Daha sonra ben 'bu bir işkencedir' diye bağırdım. Ardından kadın polisler bana vurmaya çalıştı. Ben de 'bana şiddet uygulayamazsınız' dedim. Sinirlendim ve çığlık attım. Zaten sesimi duyan avukatlar yukarı çıktı. Ben avukatlara dedim 'çıplak arama yapılıyor'. Avukatlar duruma tepki gösterdi. Daha sonra diğer avukatlarımız geldi. Dilekçeyle suç duyurusunda bulunduk. Valilik ne kadar kabul etmese de biz çıplak aramanın bizzat tanığıyız" dedi.