BTS çalışanları oturma eylemlerinin 35.'sinde, ulaştırma politikaları ve özelde demiryolu politikasının bilimsel bir yaklaşımla ele alınmasını, bilim insanları, ilgili sendika ve odaların katılımıyla belirlenmesini istedi.
TÜRKER DEMİRCİ
KESK'e bağlı Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) İzmir Şubesi, Alsancak Gar'da demiryollarının özelleştirilmesi ve demiryolu emekçilerinin sürgün edilmesine ve baskılara karşı oturma eylemlerinin 35.'sini gerçekleştirdi.
"Sürgün ve baskılara karşı oturma eylemimizn 35. haftasındayız" ve "Demiryolları haktır satılamaz" yazılı pankartların açıldığı eylemin basın metnini BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Aksoy okudu. Aksoy yeniden yapılanma adı altında demiryollarının tasfiyesine yönelik düzenlemelerle ağırlıklı olarak yolcuya yansımayan, büyük kazalarla sonuçlanmayan, sadece TCDD çalışanlarının mağdur olduğu uzun bir sürecin yaşandığını kaydetti.
KAZALARIN SORUMLUSU TCDD YÖNETİMİDİR
Özellikle son dönemde bu uygulamaların demiryolu trafiğinin de aksamasına, personelin ve yolcuların yaralanmasına ve yaşamını yitirmesine de yol açtığını söyleyen Aksoy, "TCDD yönetimi tarafından bu kazaların yaşanmasının asıl nedenleri görmezden gelinmektedir. Sorumluluk sadece personele yüklenmektedir. Oysa bu kazaların sorumlusu TCDD yönetimi ve TCDD'yi bu noktaya getiren politikaların sahibi siyasi iktidardır. Ve kazalar daha fazla değilse bunun nedeni demiryolu çalışanlarının her türlü olumsuzluğa rağmen özveriyle çalışmalarıdır" dedi.
TCDD ÖZELLEŞTİRİLEREK BİR HOLDİNG HALİNE GETİRİLECEK
Aksoy, "2013 yılında demiryollarının serbestleştirilmesiyle başlayan çok başlılık, liyakatsiz atamalar, birçok işin hizmet alımlarıyla yapılması ve eksik olarak teslim alınması bir bütünlük içerisinde çalışan demiryolu tekerine bir çomak sokmak olmuştur. Bütünlük içerisinde çalışması gereken bu çark bozulmuştur. TCDD nin özelleştirilerek bir holding haline getirilerek daha fazla parçalara ayrılması da bu çok başlılığı, koordinasyon içerisinde çalışması gereken bu çarkı paramparça edecektir. 2013 yılında sendika olarak ifade ettik yine ifade ediyoruz. Demiryolunun bir bütünlük içerisinde çalışması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
DEMİRYOLLARI KAMUSAL BİR GÖREVDİR ÖZELLEŞTİRİLEMEZ
Aksoy, şöyle devam etti: "Yeniden yapılandırma adı altında hayat geçirilen yanlış politikalardan vazgeçilerek, demiryolu ulaşımının kamusal, ulaşılabilir, nitelikli ve ekonomik bir şekilde yapılması için gerekli adımların atılmasını; demiryollarının; siyasi müdahalelerden uzak tutularak, sürgünlere baskılara son verilmesini, kurumun içinden yetişmiş, demiryolu kültürü, bilgi ve birikimine sahip kişilerle yönetilmesini; ulaştırma politikaları ve özelde demiryolu politikasının bilimsel bir yaklaşımla ele alınmasını, bilim insanları, ilgili sendika ve odaların katılımıyla belirlenmesini istiyoruz."
YENİ GENEL MÜDÜRE ÇAĞRI
Şube Başkanı Aksoy konuşmasını şöyle tamamladı: "BTS’ye üye demiryolu emekçileri olarak buradan herkese bir kez daha ilan ediyoruz. Sürgündeki arkadaşlarımız asla yalnız değildir. Fizana da sürseniz doğru bildiğimiz yolda yürümeye, gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.. Tüm dünya emekçileriyle birlikte yürüdüğümüz mücadele yolu, ülkemizde de yüz binlerce kamu emekçisinin birlikte yürüdüğü mücadele yoludur. Bu nedenle bu yolda yürüyenler hiçbir zaman yalnız kalmamıştır bizde kalmayacağız.. Sürgün cezasını bir nişan olarak tüm onurumuzla taşıyacağız. Bu cezayla bizi yalnızlaştırmak isteyenler bilsinler ki kendileri yalnızlıkları içerisinde ezilecek, yaşadıkları topluma yabancılaşıp köle ruhuyla yaşayacaklardır. Bu alana toplanan herkes çok iyi biliyor ki, “Geciken Adalet, Adalet Değildir”. Onun için değerli mücadele arkadaşlarım, TCDD Yönetiminin haksız ve hukuka aykırı sürgün uygulamasından bir an evvel vazgeçerek asıl işyerlerimizde yeniden göreve başlamamız için gerekli iş ve işlemlerin başlatılmasını bu kez de Yeni Genel Müdürümüz Abdülkerim Murat ATİK ‘den talep ediyoruz. Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki Tarih, her daim, “Zalimlerin zulmünün değil, direnenlerin onurlu mücadelesinin kazandığını” defalarca ispat etmiştir ve yine edecektir. Bizler, onurlu mücadele insanları olarak başımız her daim dik, doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz."