İzmir Sağlık Platformu, sağlık emekçilerine yönelik şiddete karşı İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. "Artık yeter. Şiddet istemiyoruz" pankartının açıldığı açıklamada, İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kanak söz aldı.
TÜRKER DEMİRCİ
Sağlık kuruluşlarının birer suç mahalline dönüştüğünü ifade eden Kanak, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere kamu yöneticilerinin sağlıkta şiddet konusunda samimiyetsiz olduğunu dile getirdi.
21 yıldır sağlıkta dönüşüm adı altında yürütülen sağlık politikalarının temelinin hekimlerin ve sağlık emekçilerinin itibarsızlaştırılmasına dayandığını ifade eden Kaynak, bu itibarsızlaştırmanın bilinçli ve ısrarlı bir siyasi program dahilinde olduğunu söyledi.
Sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle hastanelerin ticarethane, hastaların müşteri olarak görüldüğünü söyleyen Kaynak, sağlıkta şiddetin politik bir tercihin sonucu olduğunu vurguladı. Kaynak, "Adeta yurttaşa, 'git sağlık sisteminden istediğini almaya çalış, alamadığında şiddet kullanabilirsin, sana cezasızlık vaat ediyorum' şeklinde bir zımni kabul algısı yaygınlaştırılmıştır" ifadelerini kullandı.
Kaynak, sağlıkta şiddetin önlenmesine dair taleplerini ise şöyle sıraladı:
????"Sağlık kurumlarında yöneticilerin ve çalışanların şiddet anında nasıl hareket edeceğine dair algoritmalar oluşturulmalıdır.
????Acil servis, doğumhane, ameliyathane gibi şiddet riskinin yüksek olduğu birimlerde panik odası gibi güvenli alanlar oluşturulmalıdır.
????Herhangi bir sağlık kurumunda şiddet uygulamış kişilere karşı sağlık çalışanlarını uyarıcı sistemler geliştirilmelidir.
????Hastaların randevu saatine dek bekleyebileceği uygun alanlar oluşturulmalı, belirli bir saatten önce hastaların muayene odasına yönelmediği bir düzenleme sağlanmalıdır.
????Sağlıkta şiddete verilecek ceza alt sınırı en az 2 yıl olmalı, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara, ceza indirimi veya ceza ertelemesi uygulanmamalıdır."
Eylem boyunca, "Bakan istifa", "Sağlıkta şiddet sona ersin", "Şiddet varsa hizmet yok" ve "Sağlıkta ticaret ölüm getirir" sloganları atıldı.