- AVM'de Bir İşçi Düşme Sonucu Yaşamını Yitirdi!

- Petkim'de Siyanür Gazı Sızıntısı Nedeni İle Bir İşçi Yaşamını Yitirdi!

-Bornova'da Vinç Devrildi, 6 İşçi Yaşamını Yitirdi!

-Aydın'da Tüp Değişimi Sırasında Dönercide Patlama Sonucu 2'si Çocuk 7 Kişi Yaşamını Yitirdi!

- İzmir Serbest Bölge'de 17 Yaşında Bir Çocuk İşçi Forklifin Altında Kalarak Yaşamını Yitirdi.

Saydığımız iş cinayetleri son on gün içinde bölgemizde gerçekleşti. Kâr ve servet hırsı ile gözleri başka hiçbir şey görmeyen kapitalistler işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini rafa kaldırarak işçi arkadaşlarımızı yaşamdan kopardılar. Metal, petrokimya, gıda, inşaat, hizmet gibi farklı sektörden işçiler bu aynı bakışın kurbanı oldular.

Bir kat daha...Bir kat daha yükseltmeye çalışıyorlardı.Bir odasında bir gece kalmaya belki de bir aylık maaşlarının yetmeyeceği bir otelin inşaatını, bir kat daha yükseltmeye çalışıyorlardı.

Dün 6 canımızı daha aldılar canımızdan. Bornova’da Viven Tower otelinin şantiyesinde çalışan 6 inşaat işçisi, kaza dedikleri katliamda can verdi.Aynı gün içinde tüm önlemler hiçe sayılarak ağır kimyasallar ile çalışan Petkim'de bir işçi siyanür sızıntısından zehirlenerek yaşamını yitirdi.Yine aynı gün içinde bir çocuk işçi salça fabrikasında ezilerek 17 yaşında yaşamdan koparıldı.

Sorumuz şudur;

Çok mu zordu bunu engellemek? Bize uzay çağından, iletişim çağından söz eden katiller için, bir inşaata kimseyi öldürmeden bir kat daha çıkabilmek, gerçekten uzaya çıkmaktan daha mı zordu?

Bu iş cinayetleri ilk değildir.Soma'sı, Ermeneği, Bartın'ı....Adına kaza dedikleri katliamlarda öldürülen işçiler...İşçi kanıyla beslenen kapitalizm sürdükçe, son da olmayacak. Planlı bir şekilde işlenen bu cinayetler sonrasında bırakın ceza verilmesini bir tutuklama dahi olmuyor. Yasalar ancak sermayedarları aklamak, süreçleri uzatarak unutturmaya yarıyor.

Bartın'da yaşanan işçi katliamının ve AKP iktidarının Bartın'da utanmadan timsah gözyaşları dökmesinin üzerinden daha henüz iki buçuk ay geçti. Seçim öncesinde sosyal rüşvetler dağıtarak emekçilerin gözünü boyamaya çalışan iktidar da emekçilerin öfkesini yatıştırıp onlara sandığı işaret ederek oyalayan burjuva muhalefet de iş cinayetlerinin katliam boyutuna varmasının sorumluluğunu doğrudan taşımaktadırlar.

Geride bıraktığımız çağ, bize anlattıkları uzay ve iletişim çağı değil, katliamlar, direnişler ve isyanlar çağıdır. Çünkü tıpkı ülkemizdeki gibi tüm dünyada teknoloji, imkan ve zenginlikler sadece bir avuç zenginin elinde, sermaye sınıfını ihya etmek adına kullanılmaktadır. Bizlere ise açlık, sefalet, sakatlık ve ölümden başka hiç bir şey getirmemektedir. İşte bu yüzden önümüzdeki çağ, mücadeleyle kendi kaderini ellerine alacak emekçinin, insanlığın çağı, devrimler çağı olacaktır. Bu cinayetleri durduracak, bu kan ve katliam düzenini yıkıp, dünyayı emeğin yapacak güç biziz. Biz işçi ve emekçileriz.

Bunu sağlayacak olan, örgütlendikçe artacak gücümüzdür. Genel grevler, genel direnişlerle öreceğimiz, iş cinayetlerinde öldürülmediğimiz, açlık, sefalet ve her tülü aşağılamaya mahkum edilmeyeceğimiz, kırıntıları değil, dünyayı alacağımız bir yaşamı, örgütlü gücümüzle kuracağız.Üreten biziz; onlardan güçlüyüz.  Üç beş şirket karşısında milyonlarız; onlardan çokuz. Artık kaybedecek tek şey zamandır.  Örgütleneceğiz, Mücadele Edeceğiz, Kazanacağız!Tüm canlarımızın hesabını mutlak soracağız.

İş cinayetinde yaşanan tüm ihmaller tespit edilsin, gerekli önlemler alınana kadar çalışma başlatılmasın.

Denetimler artırılsın, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri formalite olmaktan çıkartılsın.

Viven Tower sermayedarı başta olmak üzere iş cinayetinde rolü olan herkes yargılansın, en ağır şekilde cezalandırılsın.