İzmir Üniversite Dayanışması ve Yurtsuzlar, Ege Üniversitesi önünde yaptıkları eylemde, "Üniversite öğrencileri olarak fahiş kira fiyatları ve niteliksiz, yetersiz, cinsiyetçi KYK yurtlarına karşı günlerdir sokaklardayız" diyerek taleplerini sıraladı
İzmir Üniversite Dayanışması ve Yurtsuzlar, İzmir Ege Üniversitesi Ana Kampüs girişinde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. "Barınamıyoruz, geçinemiyoruz. Hakkımızı alacağız" afişi açılırken, öğrenciler sık sık, "Müşteri değil, öğrenciyiz", "Barınma hakkımızı alacağız", "Eşit, parasız anadilde eğitim" sloganları attı.
'200 BİN ÖĞRENCİ 16 BİN YATAK DÜŞÜYOR'
Basın açıklamasını okuyan Fatma Güçlü, üniversite öğrencileri olarak fahiş kira fiyatları ve niteliksiz, yetersiz, cinsiyetçi KYK yurtlarına karşı günlerdir sokaklarda olduklarını belirtti. Güçlü, "Önünde bulunduğumuz Ege Üniversitesi'nde okuyan öğrenci sayısı 65 bin iken, üniversite içinde bulunan yurdun kapasitesi 3.806 kişiyle sınırlı. İzmir'de okuyan 200 bin üniversite öğrencisi varken, İzmir'deki KYK yurtlarının yatak sayısı 16 bin ile sınırlı. Biz tam da bu verilerin gerçekliğini yaşayanlarız" diye belirtti.
'ÇAY SİMİT HESABI YAPAN BİR ANLAYIŞLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
Barınamadıkları gibi geçinemediklerini de dile getiren Güçlü, "Akşamları ne yiyeceğimizi kara kara düşünüp boş buzdolabına bakarken öğrenciye makarnayı reva gören, geçimimiz üzerinden çay-simit hesabı yapan bir anlayışla karşı karşıyayız. Her yıl elektrik, su, doğalgaz, internet, ulaşım gibi zaruri ihtiyaçlarımıza zam yapılırken yaşamamız ve eğitimimizi sürdürmemiz bekleniyor. Günde 10 saat düşük ücretli ve güvencesiz işlerde kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyoruz" dedi.
'VAZGEÇMEYE NİYETİMİZ YOK'
Üniversite öğrencileri olarak temel hak mücadeleleri için Türkiye'nin birçok kentinde sokaklarda, parklarda kalmaya başladıklarını aktaran Güçlü, "Devletin bize yaşam diye sunduğu da bundan çok farklı değildi zaten. Nöbetimizin başladığı ilk günden itibaren polis tarafından ailelerimiz arandı ve aranmaya devam ediyor. Ailelerimize ‘Çocuğunuzu gelip almazsanız gözaltı yapacağız' ya da ‘çocuğunuza dikkat edin terör olaylarına karışıyor' dendi. Ardından nöbetimizin 8'inci gününde İzmir ve İstanbul'da yaklaşık 80 üniversiteli ‘barınamıyoruz, geçinemiyoruz' dediği için işkence ile gözaltına alındı. Bizleri meşru taleplerimizden dolayı hedef gösterenler ve ailelerimiz üzerinden baskı kurup mücadelemizden vazgeçirmeye çalışanlar, bizim sadece 127 kişi değil, milyonlar olduğumuzdan haberdar değiller. Tüm bunların sarsılmakta olan iktidarın korkusunun yansıması olduğunu biliyoruz. Bir insanın temel hakkı olan barınma hakkımız için sokaklardayız ve mücadelemizi büyütüyoruz. Vazgeçmeye niyetimiz yok" diye konuştu.
Taleplerinin açık ve net olduğunu ifade eden Güçlü, "Özel yurtlar kamulaştırılsın, öğrencilere açılsın. Kiralara üst sınır getirilsin. Öğrenci bursları ve kredileri yükseltilsin. Devlet yurtlarının sayısı ve niteliği arttırılsın. Tarikat ve cemaat yurtları kamulaştırılsın. Atıl durumda olan devlet daireleri yurt yapılsın" diyerek, bütün üniversite öğrencilerine, mücadeleyi büyütmek için sokaklara çıkması çağrısında bulundu.