Sosyalist Kadın Hareketi kadın cinayetlerine karşı Kadıköy’de eylem yaptı. “Katledilen kadınlar isyanımızdır, öfkemizi örgütlüyoruz bu düzeni yıkacağız”  pankartının taşındığı eylemde “Hayatta kalmak değil, özgürce yaşamak için mücadeleye!” çağrısı yapıldı.

2022’nin ilk 5 ayında 132 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 100 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulunduğunu söyleyen kadınlar şunları söyledi:

Geçtiğimiz Mayıs ayı içinde 35 kadın, erkekler tarafından öldürüldü, 16 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Bu cinayetlerin 15’inde failler, kadının boşanmak istemesini, barışmayı reddetmesini, evlenmeyi reddetmesini, ilişkiyi reddetmesini cinayetin gerekçesi olarak ortaya koydu.

“Onlar birer sayı değil, birer yaşam”

Eylemde mayıs ayında öldürülen kadınların isimleri okundu: Ayşe Alkan, Dilek Ceylan, Asiye Nur Atalay, Zeynep Koyun, Hülya Elkoca, Sema Kılıç, Hatice Çaltı, Remziye Apaydın, Sakine Kültür, Y. P., Sinem Sökmen, Yeliz Kalkan, Safiye Mutlu, Serap Bor, Zehra Çiçek, Nurel Türkmen, Cansu Aydoğdu, Şule Akdeniz Tartuk, Derya Kayra, Rojda Şayla, Nevriye Şeker Beril Varol, Handan Uyaroğlu, Şeyma Biran, Türkan Demir, Güler Karslı, Ezgi Taşıran, Keziban Başak Demir, Pinar Kızıl, Recea M., Gol Bibi Sultani, Merveh Sultani, Meryem Sultani, Filiz Biçer, Tetrana Navrotskyy.

“Bu kadınların katilleri kim?”

Kadınların katillerinin sadece onların canını alma hakkını kendinde gören erkekler olmadığını vurgulayan Sosyalist Kadın Hareketi devamında şunları söyledi:

Bu kadınların katilleri, kadın cinayetleri karşısında fail erkeklere cezasızlık politikası uygulayan, teşvik ve iyi hal indirimleriyle failleri ödüllendiren devlettir.

Bu kadınların katilleri, faillere cinayet işlemesi için cesaret veren, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını alanlardır. İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından kadın cinayetleri büyük bir hızla artmıştır. Kadınları tehdit ederken “Ben seni öldürürüm, sonra da iki yıl yatar çıkarım, bana bir şey olmaz” diyen erkekleri biliyoruz. İşte bu güveni, bu teşviki bütünüyle yargısıyla, polisiyle, devletten alıyorlar.

Egemenler bir yandan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet verilerini toplumda ırkçılığı körüklemek için kullanıyorlar. Biz biliyoruz ki, kadınların katilleri evlerin içinde. Kadınların katilleri yerli ve milli. Her gün ölüm tehditleri yağdıranlar, her gün cinayet tasarlayanlar en büyük desteği, mahkemesiyle, tüm kurumlarıyla bu sistemden ve yönetenlerden alıyorlar.

“Tüm bunlara rağmen kadınların mücadelesi büyüyor!”

Egemenlerin tüm gücüyle kadınlara saldırdığını, buna rağmen kadınların mücadelesinin büyüdüğünü vurgulayan kadınlar şunları söyledi:

Yaşamlarımıza birlikte sahip çıkabileceğimizi biliyoruz. Bunun için mücadelemizi büyütüyoruz. Kadınların mücadelesi önlenemez şekilde büyüyor. Büyüdüğü görülüyor ki, egemenler tüm güçleriyle kadın hareketine saldırıyorlar. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davası bunun aciz bir göstergesidir. Mücadele eden kadınlara yönelik baskı ve tutuklamalar bunun göstergesidir. Erdoğan’ın dün çapulcu dediği Gezi direnişçilerine bugün sürtük demesi de bunun göstergesidir. Kadınlar direnişlerde ön saftalar. Bu yüzden, direnişleri hedef göstermek için kadın düşmanlığını kullanmaktadır.

“Bizler gücümüzü birbirimizden, örgütlü mücadelemizden alıyoruz”

Eylem birlikte mücadele etme çağrısı ile bitirildi:

Biliyoruz ki, yaşamlarımızı, özgürlüğümüzü biz savunmazsak kazanamayız. Bu yüzden yaşamını savunmak isteyen, özgürlüğü isteyen tüm kadınları birlikte mücadele etmeye, Sosyalist Kadın Hareketi saflarına çağırıyoruz!