Antalya Kadın Plaftormu, kadın katliamlarının devlet-mafya-yargı ve medya ile üstünün kapatılmaya çalışılmasına izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Kadınlar, yaşam hakkı için, özgürlük için vazgeçmeyeceklerini söyledi.
ANTALYA
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gece yarısı verdiği kararla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi kararına karşı kadınların direnişi sürüyor. Antalya Kadın Platformu, yaptığı açıklama ile sözleşmeden çekiliş tarihi olarak açıklanan 1 Temmuz'a kadar sokaklarda mücadele edeceğini kaydetti.
Attalos Meydanı'nda, "İstanbul Sözleşmesi bizim", "Çete-mafya düzeninizi, erkek iktidarınızı #TolereEtmiyoruz", "Hayatlarımızdan, haklarımızdan vazgeçmiyoruz" yazılı pankartların açıldığı eylemde; "Nadira Kadirova'ya ne oldu?", "Aleyna Çakır için adalet", "Gülistan Doku nerede?", "Rabia Naz'a ne oldu?", "Şule Çet isyanımızdır" yazılı dövizler ve "İstanbul Sözleşmesi bizim" yazılı balonlar taşındı.
‘DERYA YANIK İSTİFA ETSİN'
İstanbul Sözleşmesi'nin kadılara, LGBTİ+'lara yönelik ayrımcılığı, şiddeti yaratan koşulların ortadan kaldırılarak şiddetin önlenmesi, kadınları her tür şiddetten korunması, şiddet oluştuğunda ise faillerin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış bir sözleşme ve kadınların yürüttüğü mücadelenin bir kazanımı olduğu hatırlatılan açıklamada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın erkek şiddetini "tolere edilebilir" sözlerinden dolayı istifası istendi.
Katledilen Yeldana Kaharman, Rabia Naz, Aleyna Çakır, Şule Çet, bir buçuk yıldır kayıp Gülistan Doku ve uzman çavuş Musa Orhan'ın tecavüzüne uğrayan, intihara sürüklenen İpek Er'in hikayesinin hatırlatıldığı açıklamada, "Hepsinin ortak noktası devlet-mafya-yargı ve medya ile üstünün kapatılmaya çalışılması. Sözleşme uygulanmadığı için, kontrgerilla, mafya, iktidar vekili, siyasetçi, kolluk, asker ve erkek yargının kadınlara ve LGBTİ+lara karşı ördüğü suç ağları tarafından ölümleri karartılan herkes için adalet istiyoruz" denildi.
‘YAŞAM HAKKI İÇİN, ÖZGÜRLÜK İÇİN VAZGEÇMİYORUZ'
Antalya Kadın Platformu, açıklamasına şöyle devam etti: "İstanbul Sözleşmesini kendisine bir tehdit olarak görüp feshedenlerden de kadına yönelik erkek şiddetini tolere edenlerden de hesabı biz soracağız. Siyasi iktidarın baskıcı ve ataerkil isteklerine teslim olmayacağız. Biliyoruz ki kadın cinayetleri ve nefret suçları politiktir, yaşamın her alanında mücadelemiz ve dayanışmamız ile eşit ve özgür bir toplumu hep beraber inşa e