Yeni yılı eylemle karşılayan Kadınlar Birlikte Güçlü, 2023 yılında da erkek devlet şiddetine, cinsiyet eşitsizliğine, yoksulluğa ve savaşa, transfobi ve homofobiye karşı sokakları terk etmeyeceklerini vurguladı.
ARZU ÖZKAN
Kadınlar Birlikte Güçlü, yeni yılı eylemle karşıladı. Kadıköy rıhtımda toplanan yüzlerce kadın ve LGBTİ+, erkek devlet şiddetine, homofobiye, emek sömürüsüne, cinsiyet eşitsizliğine, transfobiye, savaş politikalarına karşı, her yıl olduğu gibi 2023 yılında da sokakları ve meydanları terk etmeyeceğini haykırdı.
"Kadınların isyanı değiştirecek" şiarıyla çok sayıda el emeği pankartla alanda boy gösteren kadınlara, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay, milletvekilleri ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi eşlik etti.
Eylem öncesi Kadıköy polis ablukasına alınırken, bazı gökkuşağı bayraklarına polis tarafından el konuldu.
Pankartlarıyla meydanda yan yana gelen kadınlar, katledilen ve tutsak edilen kadınların isimlerini haykırarak "Burada" dedi. Coşkulu sloganlar ve halaylarla uzun süre eylemi sürdüren kadınlar, 2023'ten taleplerini sıraladı. 2023'te erkek devlet şiddetine son verilmesini, iktidarın değişmesini, İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe konmasını isteyen kadınlar, haklarına, hayatlarına, bedenlerine, arzularına ve kimliklerine sahip çıkmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Basın açıklamasını Cemile Baklacı ve Sarya Arin okudu. 2022'de pek çok şeyi beraberce geride bıraktıklarını dile getiren Baklacı, cezasızlık politikalarının devam ettiğini ama her sene olduğu gibi kadınlar ve LGBTİ+'lar olarak erkek devlet şiddetinin, hak ihlallerinin son bulması için çabaladıklarını, şiddet failleri ve suç ortaklarını ifşa etmekten, sokaklarda adalet talep etmekten vazgeçmediklerini söyledi.
"Pınar Gültekin'in, Şule Çet'in, öldürülen tüm kadınların sorumlularını biliyoruz, erkek şiddetinin hesabını sorduk, soruyoruz" diyen Baklacı, son üç senedir İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediklerini, mahkeme salonlarında ve sokaklarda erkek adalete karşı gerçek adaleti savunduklarını ifade etti.
Cezasızlık politikalarını devam ettiren iktidarın LGBTİ+'lara karşı nefreti ve şiddeti teşvik ettiğini söyleyen Baklacı, "İnat ve isyan galip geldi. Tüm yasaklara rağmen cinselliğimizden, arzularımızdan, sokaklarda olmaktan vazgeçmedik, her yanı saran nefrete karşı Onur Yürüyüş'ünde beraberdik, eylemlerde kol kolaydık" ifadelerini kullandı.
Mülteci ve göçmenlere yönelik artan ırkçılık ve şiddete karşı dayanışmalarının sınırları aştığını vurgulayan Baklacı, İran'da molla rejimine karşı kadınların isyanının her yeri sardığını vurguladı. Jin, jiyan, azadi sloganının her kadına güç verdiğini dile getiren Baklacı, şöyle devam etti: "Kayyumlarla, kapatma ve tutuklamalarla yüzlerce insan tutsak edilirken kadın katilleri, çocuk istismarcıları cezasızlıkla aklanıyor, salıveriliyor. Erkek devlet şiddetine karşı binlerce kadın olduk, Aysel'i cezaevinden çıkardık. Erkek adalet yargı ile iktidarın talimatlarıyla hukuksuzca tutulan Şebnem Korur Fincancı, Mücella Yapıcı ve nice yol arkadaşlarımızı alana dek bitmeyecek bu isyan, mücadelemiz artarak devam edecek!"
Erkek şiddeti, taciz, tecavüz cezasızlıkla ödüllendirilirken özsavunmasını kullanan kadınların tutsak edildiğini vurgulayan Sarya Arin, "Nevin Yıldırım, Hülya Halaçkay ve hayatlarını savunan tüm kadınlar isyanımızdır" dedi. Türkiye'nin dört bir yanında 25 Kasım'da sözlerini söylediklerini, polis şiddetine boyun eğmediklerini kaydeden Arin, "Sadece 25 Kasım'da değil, birçok eylemimizi, sözümüzü kriminalize etmeye çalışan polis şiddetine karşı birbirimizden ve mücadelemizden güç aldık ve bu sokakları hiçbir zaman bırakmadık. İnsan hayatlarını bir seçim ve iktidar hesabı haline getirenlere karşı "savaşa hayır" diyerek barışı savunduk. Hep birlikte ‘bizim de barış içinde yaşama hakkımız var' diyerek bulunduğumuz her yerden barışın sesini yükselttik, yükseltmeye devam edeceğiz. İstismarcıları koruyan aile aklayan bu düzene karşı ‘erkek, aile, tarikat, cemaat istismar ediyor, devlet istismarcıyı koruyor' diyerek isyan ettik, ediyoruz."
Savaşa ayrılan bütçe milyonları bulurken kadınlara ve çocuklara yoksulluk dayatıldığını söyleyen Arin, "Bütün bir yıl gitgide derinleşen yoksulluğa, ucuz işgücü olmaya, ev içerisinde bitmek bilmeyen, ülkedeki kriz yüzünden her geçen gün daha da üstümüze yıkılan karşılıksız ev işi ve bakım yüküne, esnek ve güvencesiz çalışmaya, sonu gelmeyen zamlara, hayatımızı dar eden barınma krizine tahammülümüz bitti" dedi.
Kadınlar son olarak 5 Şubat'ta gerçekleştirilecek büyük kadın buluşmasına çağrı yaptı.
Eylem boyunca, "Jin, jiyan, azadi", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Kadınlar birlikte güçlü", "Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz" sloganları atıldı.