İzmir'de Kadın Platformu üyeleri, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde kaybolduktan 19 gün sonra, cansız bedeni bulunan Narin Güran için eylem yaptı.
ERKAN SOYLU
NET HABER AJANSI
İzmir Kadın Platformu öncülüğünde yüzlerce kadın Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek, ÖSYM binası önüne kadar yürüdü. "Çocuk Cinayetleri Politiktir. Narin Güran Failleri korumayın aklamayın" pankartı açan kadınlar “Katil Hizbullah işbirlikçi AKP”, “AKP elini çocuklardan çek”, “Katilleri değil çocukları koru”, “Kutsal aileniz batsın çocuklar yaşasın” “Narin için adalet herkes için adalet” ve “Erkek adalet değil gerçek adalet” “Jin jiyan azadi” sloganları atıldı.
KARŞIMIZDA ÇÜRÜMÜŞ BİR SİSTEM VAR
Platform adına konuşan Emine Akbaba, "AKP iktidarı süresince istismarı af eden yasa tartışmalarının yaşandığını belirten Emine “Küçüğün rızası var diyen erkek yargısı, bir kereden bir şey olmaz diyen bakanı, baba kızına şehvet duyabilir diyen Diyaneti ile karşımızda çürümüş bir sistem var. Failler işte bu çürümüşlükten, cezasızlıktan güç alıyor. Bu ülkede çocuklar tarikat ve cemaat yurtlarında istismara uğruyor. Denetimsiz tarikat yurtlarında can veriyor. Sokakta oynarken panzer altında hayatını kaybediyor. Kolluk güçleri tarafından vuruluyor. Sokak hayvanlarını öldürme yasasını çocukların güvenliğini bahane ederek meşrulaştırmaya çalışanlar Narin’e ne olduğunu gizliyor, faillerini aklamaya çalışıyor” diye konuştu.
TÜM ÇOCUKLAR İÇİN SOKAKTAYIZ
Akbaba “Üzgün ve öfkeliyiz. Narin’in, katledilen-istismara uğrayan tüm çocukların hesabını sormak için sokaktayız. Milyonlarca insan Narin’e ne oldu, Narin nerede diye, sordu. Kamuoyuna tek bir açıklama yapmayan Cumhuriyet Savcısı ve İçişleri Bakanlığı, Narin kaybolduktan 10 gün sonra haberlerine yayın yasağı getirdi. Amcanın ve ailenin Hizbullah / HÜDA PAR ilişkisine dair tek bir açıklama yapılmadı.
TÜİK VERİLERİ GİZLİYOR
Akbaba, TÜİK kayıp çocuklara dair 8 yıldır veri açıklamadığını, 2008 – 2016 yılları arasında Türkiye’de kayıp çocuk sayısının 16 ülkenin nüfusundan fazla olduğunu, 2016 yılında son açıklanan TÜİK verisine göre kayıp çocuk sayısı 104 bin 531, 2010- 2014 yılları arasında mağdur çocuk sayısı yüzde 76 oranında arttığını, 2023 yılından 2024 ağustos ayına kadar 716 çocuğun iş cinayetlerinde öldüğünü, 2023 yılında çocuk istismarından açılan dava sayısının ise 31 bin 216 olduğunu hatırlattı.
ERKEKLERİ KORUYAN DEVLETTEN HESAP SORACAĞIZ1
Akbaba şöyle konuştu: “Bugün Narin için adalet talebi 2018 yılında Giresun’da şüpheli ölümü aydınlatılmayan Rabia Naz için, İsmailağa Cemaati’nin yurdunda ölen Mahmut Osman Kamış için, cenazesi günlerce buzdolabında saklanmak zorunda kalan Cemile Çağırga için, 4 yıldır kayıp olan Gülistan Doku için, öldürülen kadınların-LGBTİ+’ların adalet talebidir. Bu ülkeyi kayıp çocukların, erkek-devlet tarafından öldürülen çocukların ülkesi olmaktan çıkaracağız. Koruyan-aklayan erkek devletinizden hesap soracağız.”
ÇOCUKLARI ERKEK DEVLET SİSTEMİNE TESLİM ETMEYECEĞİZ
Narin’e ne olduğunun açığa çıkarılması, tüm faillerin cezalandırılması, gerçek adaletin sağlanması için süreci takip etmeye, Narin’e ne oldu demeye devam edeceklerini vurgulayan Akbaba, “Kadınların ve çocukların yaşamlarını erkek devlet sistemine teslim etmeyeceğiz. Narin için adalet, Rabia Naz için adalet.”dedi.
İzmir Kadın Platformu’nun ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Federasyonu tarafından da bir açıklama yapıldı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek 'Failleri korumayın, aklamayın' pankartıyla yürüyüşe geçti. Kadınların yürüyüşüne Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ve Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu da eşlik ederek, Kıbrıs Şehitleri Caddesindeki ÖSYM'nin önüne sloganlar eşliğinde vardılar.
DİYARBAKIR BAROSU İLE ORTAK TAKİP
İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Zehra Dalkıran, sürecin takipçisi olacağının altını çizerek "Bugün İzmir Barosu olarak acılıyız, öfkeliyiz ama susmayacağız. Buradaki dövizlerde de yazılanlar gerçekten de katillerin aklanmadığı, korunmadığı bir yargı sistemini inşa edene kadar, çocuk dostu kentler, okullar yaratana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Hem Narin'in hem başkaca yaşam hakkı elinden alınan, sömürülen ve istismar edilen tüm çocukların davalarını, soruşturmalarını İzmir Barosu olarak yapacağımızın sözünü veriyoruz. Ve tüm sorumlular ise açığa çıkıp yargılanıncaya kadar da Diyarbakır Barosu ile dayanışma içerisinde olup davayı takip edeceğiz" dedi.