İSTANBUL - AKP’nin yeniden gündeme getirdiği “istismar affı”na tepki gösteren farklı meslek gruplarından kadınlar, “utanç verici” olarak tanımladıkları teklifin Meclis’ten geçirilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
AKP’nin iktidarı boyunca gündeminde düşürmediği “Cinsel istismar suçu işleyenlere evlilik yoluyla af” düzenlemesi yeniden gündeme getirilerek, tartışmaya açıldı. Meclis açılır açılmaz teklifin Meclis Başkanlığı’na sunulacağı belirtilirken, buna karşı başta kadın örgütleri olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden tepkiler büyüyor.
İstismar affının gündeme getirilmesini değerlendirerek farklı meslek gruplarından kadınlar, böylesi bir düzenlemenin hayat bulmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
GÜNTEKİN: TOPLUMSAL BİR TRAVMA YARATIR
Mezopotamya Ajans Semra Turan'ın haberine göre, Meclis’ten geçen İnfaz Yasası'nın herkes için kaygı verici olduğunu dile getiren Psikolog Ebru Sorgun Güntekin, istismara uğrandığında yapılacak ilk şey çocuğun travmayı yaşadığı ortamdan uzaklaştırılması ve korunacağı bir yere alınması olduğunu belirtti. Bir diğer gerekliliğin de çocuğu istismar eden kişinin adalet karşısına çıkarılması olduğunu söyleyen Güntekin, bunların mağdur çocuğun yeniden dünyaya güvenmesi ve yaralarının iyileştirilmesi için önemli olduğunu vurguladı.
Güntekin, ancak çıkarılmak istenen yasanın “çocuğu korumadığı, desteklemediği gibi istismarcıyı koruyan, çocuğu istismarcının eline bırakan bir yasa tasarısı” olduğunu ifade etti.
Güntekin, “Mağdur çocuklar yaşadıkları travmayı hayat boyu yaşamaya bırakılmakta, adeta cezalandırılmaktadır. Çocuktan gelin olmaz, çocuktan anne olmaz. Ne ruhsal ne de fiziksel bir çocuğun böyle bir şeye bırakılması savunulamaz” dedi.
Yasanın aynı zamanda çocuk tecavüzlerini ve istismarlarını teşvik ettiğini söyleyen Güntekin, “Kız çocuklarının yaşamını, bütünlüğünü tehdit etmektedir ve bu tüm toplumun için travmatik bir durumdur. İyileştirilmeyen, onarılmayan örtbas edilen travmalar tüm toplumun, bireylerin ortak yarasıdır ve kuşaktan kuşağa aktarılır. Bu yasanın çıkması yürürlüğe girmesi herkes için vicdani ve etik bir yaradır. Dehşet vericidir” diye konuştu.
AKTÜTÜN: YASAYI PEDOFİLLER İSTİYOR
Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER) Başkanı Sosyolog Özgür Başpınar Aktükün de, çocuk istismarının gündeme getirilmesinin pedofili dışında tanımlanacak başka bir izahatı olmadığını söyledi. Bu yasaların kişilerin talep etmesi sonucu gündeme getirdiğini anımsatan Aktükün, “Bu kültürün arkasına saklanıp, kendilerini gizlemeye çalışan pedofiller istismar yasasının hayat bulmasını istiyor” dedi. Aktükün, yasanın hayat bulması halinde mevcut çocuk istismarlarının kat be kat artacağı uyarısında da bulundu. İstismarın hiçbir biçimde kabul edilemez, affedilemez olduğunu söyleyen Aktükün, yasasın hayat bulmasına izin vermeyeceklerini, sonuna kadar karşı çıkacaklarını sözlerine ekledi.
TOPALLOĞLU: CEZASIZLIK ALGISI YARATIYOR
Ülkede çocuk istismarın son yıllarda artarak devam ettiğine dikkat çeken İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Birsen Baş Topaloğlu ise, affa dair söylenen her türlü sözün cezasızlık algısını yarattığını, suça yönelik işlenme oranını artırdığına kaydetti. Topaloğlu, “Bizler çocukların şiddetten ve cinsel istismardan korunmasına, erken yaşta evlendirilmesini önlemeye yönelik çalışmalar yapmaya uğraşırken, böyle bir düzenlemenin gündeme getirilmesi tam aksi bir sonuç doğurur” dedi.
Söz konusu düzenlemenin 15 yaşından küçük kız çocuklarının cinsel istismarıyla ilgili olduğunu vurgulayan Topaloğlu, bunun çok vahim olduğunu dile getirdi. Topaloğlu, çıkarılmak istenen af yasasının doğuracağı sonuçlara ilişkin ise şu hususlara dikkat çekti: “Suç failinin eşinin, çocuklarının bu cezadan dolayı mağdur olduğu gerekçe gösterilerek TCK 103 maddesinde yapılmak istenen değişikliğe ilişkin bu düzenleme devlet eliyle çocuk istismarının meşrulaştırılmasıdır. Nasıl olsa evlenince suç ortadan kalkıyor düşüncesiyle işlenecek çocuk cinsel istismar suçunun artmasına ve teşvikine sebep olacaktır. Kaldı ki cinsel istismar mağduru çocuğu evlendirerek mağduriyetini asla gideremezsiniz. Bu şartlarda gerçekleşen evlilik çocuk istismarının devamlı hale gelmesi sonucunu doğurur. Çocuğun mağduriyetini önlemek Çocuk Koruma Kanunu 5’nci maddesinde de belirtildiği gibi devletin bakım, barınma, eğitim başta olmak üzere mağduriyeti önleyici koruyucu ve destekleyici tedbirleri alması ve uygulamasıyla mümkündür. Çocuğu evlendirmekle değil.”
HUKUKA AYKIRI
Av. Topaloğlu, çocuk istismarı affı niteliğini taşıyan bu düzenleme yasalara aykırı olduğu gibi Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin de açıkça ihlali anlamını taşıdığını söyledi. 15 yaşından küçük çocuğun cinsel istismara yönelik rızasının bir geçerliliği olmadığının altını çizen Topaloğlu, devletin çocuğu korumakla yükümlü olduğu hatırlatmasında bulundu.
Topaloğlu, istismar affının aynı zamanda toplumun düzenini de bozmaya yönelik olduğunu belirterek, “Toplum ve hukuk düzenini bozan böyle bir yasal değişikliğin ne toplum ne de hukuk tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Bu tür girişimlere derhal son verilmelidir” diye konuştu.
AKDERE: NE OLURSA OLSUN KARŞIYIZ
Çocuk istismarı affının yeniden gündeme getirilmesini “akıl almaz” olarak yorumlayan Kadınlar Birlikte Güçlü oluşumundan Çağla Akdere de, bu yasanın koşullar ne olursa olsun yasalaşmasına izin vermeyeceklerini, buna karşı mücadele etmeyi sürdüreceklerini ifade etti.
Akdere, çocuk tanımının değiştirilmesi, evlilikle çocuk istismarını meşrulaştırılması, kadına yönelik şiddeti önleyen İstanbul Sözleşmesini uygulamayanlara karşı pandemi koşullarında da sokağa çıkarak karşı olduklarını dile getirdi. Çocuk istismarı affının özelikle medya üzerinden gündeme getirilmesine sert tepki gösteren Akdere, kadına yönelik şiddet, katliam ve çocuk istismarını meşrulaştıranların engellemesini istedi. İstismar affına karşı yıllardır mücadele ettiklerini söyleyen Akdere, yasanın geçmesine izin vermeyeceklerini, kadın ve çocuk düşmanların karşısında olacaklarını aktardı.
DEMİR: GEÇMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
HDP Parti Meclis Üyesi Esengül Demir ise, infaz yasasının 2016’da Meclis gündemine getirildiğini kadınların büyük tepkileri sonucu geri çekildiğini anımsatarak, iktidarın salgını fırsat bilerek, hiçbir zaman gündeminde düşürmediği istismar affını hayata geçirmek istediğini söyledi. Buna karşı kadınlar olarak yekvücut olduklarını dile getiren Demir, yasanın yaşam bulmaması için sokaklarda tepkilerini sürdüreceklerini aktardı. Demir, siyasetçi kadınlar olarak yasanın meclisten geçmesine izin vermeyeceklerini yineledi.