TMMOB: Kanal İstanbul, coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel kısacası yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisidir.
Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) bir basın açıklaması yaparak Kanal İstanbul projesinin getireceği yıkımı farklı oda temsilcileri tarafından ele aldı. Projenin bilimsel niteliği olmayan söylemler üzerinden tartışmaya açılarak meşrulaştırılmaya çalışıldığını ve coğrafik, ekolojik, sosyolojik, kentsel açıdan yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisi olduğu belirtilirken, projeden derhal vazgeçilmesi ve gündemden düşürülmesi talep edildi.
Coğrafyanın talanı
Açılış konuşması yapan ve basın metnini okuyan TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik “Şimdiye kadar açıklanan verilerden dahi; Kanal projesi kapsamında; Terkos havzası da dahil 3. havalimanı ve 3.köprü bağlantı yollarından geriye kalan bütün orman alanları, tarım alanları, meralar, yeraltı ve üstü su toplama havzaları, havzadaki mahallelerle birlikte, Karadeniz ve Marmara denizi ve kıyıları dahil olmak üzere bütün coğrafyanın inşaat ve yıkım alanı olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır” dedi.
Basın metninin ardından sırasıyla; TMMOB YK Üyesi Cemalettin Küçük, TMMOB İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, TMMOB JFMO İstanbul Şube YK Üyesi Burak Çatlıoğlu, TMMOB ŞPO İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar, TMMOB İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, TMMOB Maden MO İstanbul Şube Sekteri Mehmet Makar, TMMOB ZMO İstanbul Şube YK Üyesi Murat Kapıkıran, TMMOB Gıda MO İstanbul Şube 2. Başkanı Selçuk Esen ve TMMOB MMO İstanbul Şube Başkanı Battal Kılıç Kanal İstanbul projesinin yaratacağı felaketler hakkında kamuoyuna bilgilendirmelerde bulundu.
‘Kanal İstanbul bir emlak projesidir’
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar tarafından Kanal İstanbul için “bir emlak projesi” tabiri kullanılırken, projenin; Karadeniz’in ekosistemini ve canlı popülasyonunu büyük oranda etkileyeceğini, İstanbul’un önemli içme suyu kaynaklarından olan Sazlıdere Barajı’nın 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul ile birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına sebep olacağına dikkat çekildi.