“KCK Ana Davası"nın yargılamasına Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı ile devam etti. Anlı yaptığı savunmada, "Bu dava yargısal bir işlem değildir. Örgütsel bir davadır" dedi, DBP eski PM üyesi Turan Genç ise, "Mahkeme bu operasyonun amacını boşa çıkartmalı" diye konuştu.

Aralarında milletvekili, belediye eş başkanları, meclis üyeleri, siyasetçiler, insan hakları savunucusu, gazeteci ve aydınların bulunduğu 154 sanıklı “KCK Ana Davası”nın yargılamasına Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma öncesi polis, yargılamanın yapıldığı salonu ablukaya aldı. Duruşmaya, başka davalardan tutuklu 15 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı, DBP eski PM üyeleri Çimen Işık, Pero Dündar, Turan Genç, DBP Diyarbakır eski İl Başkanı Ali Şimşek, Nadir Bingöl, Bayram Altun, Kazım Kurt, Veysi Akar, Ferhan Türk, Celal Yoldaş, Kenan Bulut, Mehmet Aksünger ile Urfa T Tipi Cezaevi'nde tutulan Emrullah Cin de SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı. ÖHP üyesi avukatlar, yüzü aşkın sanık avukatı, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, DBP ve HDP il yöneticilerinin hazır bulunduğu duruşmada, sanık yakınları izleyici olarak katıldı. Yapılan yoklamanın ardından sanıklara savunma için söz hakkı verildi. Bütün sanıklar daha önce yaptıkları savunmaları tekrarlayarak beraat talebinde bulundu.

İlk olarak savunma hakkı verilen Viranşehir Belediye Eş Başkanı Emrullah Cin, "Bu dava taraflı ve yanlı olarak hazırlanmış bir dosyadır. Beraatımı talep ediyorum" dedi. Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı da, "KCK Ana Davası”nın daha önce "Kumpas" olduğu gerekçesiyle düşürülen Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy, Oda TV davalarından farkı olmadığına dikkat çekerek, "Bu dava yargısal bir işlem değildir. Örgütsel bir davadır. Davanın soruşturmasının yürütüldüğü dönemde başsavcılık yapan kişinin (Durdu Kavak) itirafları var. Operasyon kararlarının yargı içindeki 8 kişilik konsey tarafından alındığını söylüyor. Bu hususların araştırılmasını istiyorum" dedi. 

DBP eski İl Başkanı Ali Şimşek de Kürtçe yaptığı savunmasında, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü için yürüttüğü siyasi faaliyetlerinin yargılama konusu yapıldığını belirterek, "FETÖ Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümünü engellemek için bu operasyonu yaptı. Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü için siyaset yapmaya devam edeceğim. Ben siyaset yaptım" diye belirtti. 

'SÖYLEYECEK BİR ŞEYİM YOK'

Davanın sanıklarından Kazım Kurt savunma yaptığı sırada, mahkeme üyesi hakimin koruma polisi, cep telefonuyla salonda bulunan sanıkların fotoğraflarını çekmesi dikkat çekti. DBP eski PM üyesi Çimen Işık, daha önce yaptığı savunmaları tekrar ettiğini belirterek, "Söyleyecek bir şeyim yok" dedi. DBP eski PM üyesi Pero Dündar ise, "8 yıldır süren bu davada çok şey söylendi, Bunların ne kadarı dikkate alınır bilemiyorum. Söyleyecek başka bir şeyim yok" diye belirtti. DBP eski PM üyesi Turan Genç, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı ‘FETÖ/PDY Çatı İddianamesi'nde, bu davanın başından beri söylediğimiz tespitler yer alıyor. KCK adı altında yapılan operasyonlar barış ve demokrasinin önünü kapatmak için yapıldı. Mahkeme öyle bir karar vermeli ki bu operasyonun amacını boşa çıkartmalı" ifadelerini kullandı.

'BU DOSYADA HUKUK GARABETİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Sanık savunmaları ardından dava avukatlarından Cihan Aydın, davanın geneline ilişkin 200 ek belgeden oluşan 90 sayfalık ortak savunma yaptı. Savcının davanın esasına ilişkin verdiği mütalaaya katılmadıklarını dile getiren Aydın, "Bu dava 3'ü mahkeme başkanı 9'u yargıç ve 9'u savcıyı yedi. Tutanaklarda sicil numaraları olduğu için kaç polis memurunun görevden alındığını bilemiyoruz. Savunmamda bu davanın nasıl başladığını ve burada işlenen hukuksuzlukları ortaya çıkarmaya çalışacağım. Bu dava 14 Şubat 2007 yılında yapılan düzmece bir ihbarla başlamış. Bu düzmeceler FETÖ çatı iddianamesinde var. Bu dosyada bir hukuk garabetiyle karşı karşıyayız. Davanın soruşturmasında telefon dinlemesi için 67 karar alınmış. 69 defa da ortam dinlemesi kararı alınmış. Bu kararların başında ne yazılmışsa aynı şey noktası, virgülüne kadar ortasında ve sonunda aynı kararlar yazılmış. Telefon dinlemesi kararlarda şüphelilerin isimleri yazılmamış, kimlikleri bile tespit edilmemiş. Gerçek isimler yerine sahte isimler yazılarak haklarında dinleme kararı alınmış. Bu yolla elde edilen deliller hükme esas alınamaz" dedi.

Ara verilen duruşma avukat Cihan Aydın’ın savunması ile devam edecek. Avukatların savunmasının erken bitmesi durumunda mahkeme heyetinin karar açıklaması bekleniyor. Savunmaların uzun sürmesi durumunda mahkeme heyetinin yarın saat 16.00'da karar açıklayacağı belirtildi.