Güncel

"Kesintisiz ve parasız eğitim insan hakkıdır!"

Eğitim, hem başlı başına ayrı bir insan hakkı hem de diğer insan haklarının gerçekleşmesinin olmazsa olmaz bir unsurudur.

16 Eylül 2019 Saat: 14:00
"Kesintisiz ve parasız eğitim insan hakkıdır!"
"Kesintisiz ve parasız eğitim insan hakkıdır!"

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Eğitim Hakkı Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, 

“Öğrencilerin inançlarından dolayı ayrımcılığa uğramaması, okullarda ezbere dayalı, geçerliliğini yitirmiş bilgi yerine bilime, sanata, spora ve felsefeye dayalı doğaya ve tüm canlı hayatı önceleyen bir eğitim, Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemsediği bir müfredat programı ve Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e tüm ülke çocuklarına eşit, ulaşılabilir, kesintisiz ve PARASIZ bir Eğitim talep” edildi.

Açıklamada şöyle denildi: 

Maddi ve manevi varlığın geliştirilmesi ve kişiliğin özgürleştirilmesi ile doğrudan ilgili olan eğitim hakkı;  insan haklarının tanınmasını ve korunmasını sağlamakla yükümlü olan devlet kurumu tarafından güvence altına alınmalıdır. İnsan hakları ile ilgili uluslararası belgeler, anayasalar ve yasalar hukuki güvence sağlamaya yöneliktir.

Hem insan haklarına yönelik hukuki düzenlemelerin yapılması hem de insan haklarının korunmasına yönelik önlemlerin alınması hususlarının sadece devlete bırakılamayacağı da bir gerçektir. Hukuki düzenlemeler gerekli fakat yeterli değildir, aynı zamanda bu alanda bireylerin ve dolayısıyla toplumun bilgilendirilmesi çok önemlidir.

İnsan haklarına dayalı evrensel bir eğitim sistemi talebimiz dünden bugüne sürmektedir. Son yıllarda uygulamaya konan veya uygulanması tasarlanan eğitim sistemi modelleri, öğrencileri kendi tercihleri dışında tercihler yapmak zorunda bırakmaktadır. 2019-2020 eğitim-öğretim döneminin başladığı şu günlerde; sınav sisteminde ve müfredatta sürekli hâle gelen değişiklikler, MEB'in şeffaflıktan uzak bir biçimde imzaladığı protokoller ve bunların sebep olduğu sorunlar öğrenci ve velilerin endişelerini artırmaktadır.

MEB, eğitim sisteminde yarattığı çatlakları onarmak yerine günden güne derinleştirmektedir.

Yoksul halk çocuklarının eğitim hakkı gasp edilmektedir. Bunun son örneğini de kamuoyuna yansıyan, devlet okulunda özel sınıf haberinde görülmektedir. 2018-2019 eğitim-öğretim yılı itibarıyla “Türkiye’de 54 bin 732 resmi, 13 bin 679 özel okul bulunmaktadır. 2003 yılında özel okulların resmi okullara oranı yüzde 2 iken, bugün bu oran yüzde 25’e çıkarak tüm zamanların rekoru kırılmıştır. 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında tüm özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı (açık öğretim hariç) oransal olarak yüzde 1 iken, geçtiğimiz 17 yıl içinde 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında 8 kat artarak yüzde 8,2 olmuştur.”

Yine "MEB Faaliyet Raporu" verilerine göre:

  İkili eğitim yapılan okul oranı yüzde 25,71’dir. Başka bir ifade ile Türkiye’de her dört okuldan birinde ikili eğitim yapılmaktadır;

 Spor salonu bulunan okul oranı sadece yüzde 13’tür, okulların yüzde 87’sinde spor salonu bulunmamaktadır;

Kütüphanesi olmayan okul oranı yüzde 61’dir;

-- Çok amaçlı salonu olmayan okulların oranı yüzde 62’dir;

-- Eğitim öğretimden erken ayrılma oranı (18-24 yaş) yüzde 32,50 gibi oldukça yüksek bir oranda gerçekleşmiştir.

1982 Anayasasının 42 ncı maddesinin 1 inci fıkrası “kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz” hükmünü içermektedir; -- Bu hüküm hiçbir ayrıma tabi tutulmadan, herkesin, eşit eğitim hakkına sahip olmasını gerektirmektedir. Eğitimin temel bir insan hakkı olması, kamusal sorumluluğu gerektirir; devletin, nitelikli eğitimi, herhangi bir ayrım gözetmeden, herkese, parasız olarak sunmasını gerektirir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 26 ncı maddesi eğitim hakkına yöneliktir. Bu bildiriden başka Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan birçok bildiri ve sözleşme eğitim hakkıyla ilgilidir:

-- Çocuk Haklarına Dair Sözleşme,

-- Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşme,

-- Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, burada sayılabilecek en önemli belgelerdir.

Bölgesel olarak Avrupa insan Hakları Sözleşmesinin 1 nolu protokolünün ikinci maddesi eğitim hakkı ile ilgilidir. Eğitim hakkı, Birleşmiş Milletler Örgütü, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve işbirliği Teşkilatı gibi örgütlerce kabul edilmiştir. Eğitim hakkı, uluslararası hukukun en temel konularından olup; bildirge, sözleşme, tavsiye, karar, ilke, vb. nitelikte çok sayıda uluslararası ve bölgesel insan hakları belgesinde yer almaktadır ve birçok ülke tarafından bu anlaşmalar kabul edilmiştir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 26’ncı maddesinde düzenlenen eğitim hakkı ile ilgili hükümleri şöyledir:

“1. Her şahsın eğitim hakkı vardır. Eğitim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlköğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yükseköğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.2. Eğitim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Eğitim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.3. Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkına öncelikle haizdirler.” Eğitim hakkı, eğitim yapılan yerin devlete ait ya da özel olmasına bakılmaksızın tanınmıştır. Devlet, bu hakkı garanti etme yükümlülüğünden, özel eğitim kurumlarının açılmasını teşvik ettiğini ya da engellemediğini ileri sürerek kurtulamaz. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme ile eğitim hakkı 13 üncü ve 14 üncü maddede düzenlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, 15 Ağustos 2000 tarihinde sözleşmeyi imzalamış olup; Sözleşme 4.6.2003 tarihli ve 4867 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuştur. Bu Sözleşme ‘ye göre Taraf Devletler, herkesin eğitim görme hakkına sahip olduğunu kabul ederler. İlköğretim herkes için zorunlu ve parasız olacaktır; (b) Teknik ve mesleki eğitim de dâhil olmak üzere, orta öğretimin çeşitli biçimlerinin, her türlü uygun yöntemle ve özellikle parasız eğitimin tedricen yaygınlaştırılması yoluyla herkes için açık ve ulaşılabilir olması sağlanacaktır; Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır. 

TALEPLERİMİZ

  1. Öğrencilerin inançlarından dolayı ayrımcılığa uğramaması,
  2.  Okullarda ezbere dayalı, geçerliliğini yitirmiş bilgi yerine bilime, sanata, spora ve felsefeye dayalı doğaya ve tüm canlı hayatı önceleyen bir eğitim.
  3. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemsediği bir müfredat programı
  4. 4. Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e tüm ülke çocuklarına eşit, ulaşılabilir, kesintisiz ve PARASIZ bir Eğitim talep ediyoruz.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız