Kamu Emekçileri Sendikası’na (KESK) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetçileri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) , kamu emekçilerinin yaşadığı hak ihlallerinin, darbe girişiminin ardından uygulanan görevden alma işlemleriyle arttığını belirterek, açığa alınan üyelerinin görevlerine iadesini istedi.

‘Mağduriyetler giderilmeli’
SES Eş Başkanı İbrahim Kara: “Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kapsamında, bugüne kadar gerçekleştirilen açığa alma işlemleri ile ilgili olarak, gerek bakanlıklardan, gerekse il düzeyinde kurumlardan bilgi almak istedik ancak bütünlüklü bir bilgi bizlere ulaştırılmadı. Ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda 22 Temmuz’da 83 SES üyesi kamu görevlisinin açığa alındığı bilgisi tarafımıza ulaştırıldı. Bunun üzerine Bakanlık yetkilileriyle görüşmeler yaparak itirazlarımızı dile getirdik ve Diyarbakır’da açığa almalar resmi olarak iptal edildi. Ancak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde 2, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında 33, YÖK’e bağlı üniversite hastanelerinde ise 4 üyemiz açığa alındı. Darbe döneminde senelik izinde olan kamu emekçilerinin senelik izinlerinin kaldırılması, ihtiyacı olan insanlara istirahat raporunun verilmesinin engellemesi gibi antidemokratik uygulamalara derhal son verilmeli ve mağdur olanların mağduriyetleri giderilmelidir.”

‘38 üyemiz açığa alındı’
TÜM BEL-SEN Genel Başkanı Ömer Salih Erol: “Kanun Hükmünde Kararnameler çerçevesinde yerel yönetimlerde uygulamalar farklılık gösteriyor. Tasfiyeler, bazı belediyelerde açığa alma, bazı belediyelerde emekliliğe zorlama biçiminde farklılıklar gösteriyor. Şu ana kadar 38 üyemiz hukuksuz şekilde açığa alındı. Gelecek endişesi ile birçok üyemiz emeklilik istedi. Açığa alınan kamu emekçileri ile ilgili hızlı bir şekilde, adil bir soruşturma yürütülmeli, haksız uygulamalara ve hukuksuzluklara izin verilmemelidir.’’

‘Sosyal medya paylaşımları gerekçe’
EĞİTİM-SEN Genel Başkanı Kamuran Karaca: “Darbe girişiminin ardından kamuda başlayan açığa alma işlemleri, hükümeti eleştiren ve hükümete karşı muhalif tavır alanlarda çeşitli tedirginliklere yol açtı. Açığa alma süreci cadı avına dönüşmeye başladı. Sendikamıza üye 136 kişi bu cadı avına dahil edilmiştir. Bunun dışında sendikamız Demre Temsilciliği yapan ve şu an emekli olan Aytaç Özgen tutuklandı. Milli Eğitim bünyesinde 127 üyemiz açığa alındı. Bunların ciddi bir kısmı da sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek açığa alındı. 127 üyeden 9’u akademisyen. Karabük Üniversitesi’nde görev yapan Yrd. Doç. Bülent Oral, gözaltına alınmış ve öncesinde de açığa alınmıştır. 9 akademisyenden 4’ü, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için cezalandırılmak istenmiş, Hakkâri Üniversitesi yönetimi imzacı oldukları gerekçesiyle 2 üyemizi açığa alınmıştır. Tunceli Üniversitesi yönetimi yine bildiriyi imzalayan ise 2 akademisyen üyemizi açığa almıştır. Mersin Üniversitesi Rektörü de OHAL fırsatçılığına soyunmuş, bildiriyi imzalayan 2 akademisyen üyemizin sözleşmesini haksız ve hukuksuz olarak uzatmamıştır. Böylelikle Mersin Üniversitesi yönetiminin barış talep ettiği için işten attığı üye sayımız 8’e yükselmiştir. Üyelerimiz Paralel Devlet Yapılandırması ile ilişkilendirilemez..”