Güncel

KESK Büro Emekçileri Sendikası : Zorunlu bireysel emeklilik sistemine hayır

KESK Büro Emekçileri Sendikası kamusal emekliliğin tasfiyesine izin vermeyeceğiz başlıklı hazırladığı bir raporu yayınlayarak kamuoyu ile paylaştı.

24 Şubat 2019 Saat: 23:54
KESK Büro Emekçileri Sendikası : Zorunlu bireysel emeklilik sistemine hayır
KESK Büro Emekçileri Sendikası : Zorunlu bireysel emeklilik sistemine hayır

Necdet ÖZSAYGIN

İSTANBUL

İşte o rapor:

BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİN ALT YAPISI HAZIRLANIYOR!

Türkiye’de uygulanmakta olan sosyal güvenlik sistemi Almanya’da ki uygulamaları örnek alan ‘’Bismarc’’modeline dayanmaktadır. Bu modelde mesleki faaliyet ölçütü temel alınırken kişi çalışmasının hukuki niteliğine göre sigortalı sayılır.Sistemi çalışanların ve işverenin katkıları ayakta tutmaktadır.Bu modele göre sosyal güvenlik bireysel tasarruf sistemi değil,birey ve ailelerini işsizlik,yaşlılık,emeklilik,hastalık yada ölüm nedeniyle uğradıkları  zarardan korumayı  hedefleyen ve kuşaklar arasında dayanışmaya dayanan bir koruma programıdır.

Kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirme süreçlerinde devreye konan senaryoların aynısı kamu hizmetlerinin piyasalaşmasının önünü açmak için devreye sokulmuş ilk piyasalaşma adımları eğitim ve sağlık alanında atılmıştır. Zorunlu bireysel emeklilik sisteminin alt yapısını oluşturmaya dönük sözde emeklilik reformlarından ilk büyük adım 1999 yılında atılmıştır.

2008 yılından itibaren yapılan düzenleme ile emeklilik yaşında kadın erkek ayrımı ortadan kaldırılarak kademeli olarak emeklilik yaşı 65’e çıkarılarak tabuta son çivide çakılmıştır.

REFORM DEDİLER MAĞDUR ETTİLER

1999 öncesi kamu emekçileri için kadınlar da 20 erkeklerde 25 yıl hizmet şartı SSK’lı çalışanlar için ise, kadınlarda 20 erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi ile 5000 gün pirim ödeme şartını yerine getirenler emekli olma hakkını kazanabiliyordu.

Mevcut koşullarda sayıları sınırlı da olsa kadınlarda 38,erkeklerde 43 yaşında emekliliğe imkan tanırken fiili emeklilik yaşı 50 yaşın üstünde gerçekleşirken,1999 yılında üçüncü bir şart olarak yaş koşulu getirilmiştir. Yasa öncesi işe girenler için kademeli geçiş şartı getirilmiştir.

1999 yılında yapılan düzenleme ile emeklilik yaşı kadınlarda 58 erkeklerde 60’a pirim gün sayısı ise,7000 güne yükseltilirken kadınlarda 40 ile 58,erkeklerde 44ile 60 yaş arasında değişen kademeli geçiş süreleri getirilmiştir.

Dönemin muhalefet partilerinin Anayasa Mahkemesine yaptığı itiraz sonucunda, Anayasa Mahkemesi kademeli geçiş hükümlerini adil, makul ve ölçülü bulmayarak iptal etmiş,bunun üzerine 23 Mayıs 2002 tarihinden geçerli olmak üzere yeni bir kademeli geçiş takvimi kabul edilmiştir.Yeni düzenleme ile kadınlarda 40-56 arası erkeklerde 44-58 arası değişen yaş koşulu ile 5000 ile 5975 gün arası değişen pirim gün koşulu getirmiştir.

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARIN (EYT) MAĞDURİYETLERİ ÇÖZÜLMELİDİR!

Emeklilikte yaşa takılanların sorunu özellikle içinden geçtiğimiz ekonomik kriz koşullarında daha da önem kazanmıştır. İşsizliğin her geçen gün arttığı bir süreçte emeklilik için yıl ve pirim koşulunu yerine getirdiği halde yaş koşuluna takılıp emekli olamayanlar elde ettikleri bir haktan mahrum bırakılmaktadırlar. Mesele kişi meselesi olmaktan çıkmış toplumsal bir hal almıştır.EYT mağdurlarının 700 bin civarında olduğu bizzat mağdurların örgütlü olduğu platformlar tarafından ifade edilmektedir.

SORUN KAYNAK SORUNU DEĞİL TERCİH SORUNUDUR!

Toplumsal hale gelen bir meselenin çözümü ancak tarafların bir araya gelerek uzlaşı araması ile çözülebilir. Sorunun çözümüne siyasi iktidar sosyal güvenlik sistemine yük getireceği üzerinden itiraz etmektedir. SGK’nın 12 milyona yakın emekli için aylık ödediği emekli maaşı 20 milyar TL civarındadır. Siyasi iktidar EYT mağdurlarının sayısını 1,3 milyon olarak ifade etmektedir.Bu veri üzerinden bile hareket edilse EYT sorunun yıllık maliyetinin 26 milyar TL olacağı bizzat siyasi iktidar tarafından ifade edilmektedir.

Aylık bazda hesaplandığında SGK açısından 2-3 milyar civarında ilave bir ödeme ortaya çıkacaktır.Bu da emekli aylıkları ile ilgili aylık %10 artışa tekabül etmektedir.Başka çözümlerinde masaya yatırılması mümkündür.Ancak,mesele siyasi iktidarın sorunun çözümüne ilişkin kaynak sorunu üzerinden bakmasıdır.Sorunun kaynak sorunu değil tercih sorunu olduğu açıktır.

Bütçeden işveren SGK piriminin 5 puan indirilmesi için ayrılan pay 2017 ve 2018 yıllarında 28 milyar civarındadır. Sadece bu kalem bile EYT sorununun çözümü için yeterli iken siyasi iktidar tercihini her zaman olduğu gibi emekten yana değil sermayeden yana kullanmaktadır.

ALIN SİZE KAYNAK!

Tahsil edilemeyen SGK primlerinin tahsil edilmesi, kayıt dışı çalıştırılanların sigorta kapsamına alınması,sermaye çevrelerine tanınan vergi ve pirim teşviklerinin bir kısmının EYT sorununun çözümüne ayrılması,bırakın EYT sorununun çözümünü kamusal emeklilik sistemini güçlendireceği gibi mezarda emeklilik olarak ifade ettiğimiz 65 yaş emeklilik koşulunun esnetilmesini  de sağlayacaktır.

EYT sorununun çözümü için kılını kıpırdatmayan siyasi iktidar, Bireysel Emeklilik Sistemi için tüm imkanlarını seferber etmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesi emekçilerin pirim gelirleriyle oluşmakta olup,emekçilerin parasını emekçilere aktarmaktan imtina etmektedir.

SORUN EK GÖSTERGE DEĞİL EK ÖDEME SORUNUDUR!

Kamu emekçileri açısından ek ödemelerin emekli aylıklarına dahil edilmesinin yarattığı gelir kayıpları ortada olup kamuda ücret adaletsizliğinin ve emeklilikte gelir kaybının nedeni olan adaletsiz ek gösterge sistemi devam etmektedir. Siyasi iktidar  kimi hizmet sınıflarını 3600 ek gösterge vaadi ile oyalarken,emeklilikte gelir kayıplarını telafi etmek için zorunlu BES dayatmasında bulunmaktadır. 450’den başlayarak 9000’e kadar çıkan ek gösterge rakamları günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak olup, kamu emekçilerine ödenen her türlü ek ödeme emekli aylığına esas kazanca eklenerek ek gösterge sistemi yeniden yapılandırılmalıdır.

KAMUSAL EMEKLİLİK SİSTEMİ GÜÇLENDİRİLMELİDİR!

-Kayıt dışı çalışan 10 milyonluk nüfus kayıt altına alınmalıdır.

-İşverenlere menfaat sağlayan pirim afları ve teşviklere son verilmelidir.

-Sigortasız çalışan 3,5 milyon işçi sigorta kapsamına alınmalıdır.

-Sigorta primlerinin gerçek ücretler üzerinden yatırılması sağlanmalıdır.

-Ücretler insanca yaşayacak seviyeye çekilerek pirim gelirleri de aynı oranda artırılmalıdır.

-Kadın istihdamı arttığı ölçüde pirim gelirlerinde de artış sağlanacaktır.

Kamusal Emeklilik Sistemi söz konusu olduğunda sorumluluktan kaçan siyasi iktidar, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi söz konusu olduğunda tüm imkanlarını seferber etmektedir. Kamusal emeklilik sisteminin tasfiyesine izin vermeyecek, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi dayatmalarına karşı direnmeye devam edeceğiz.

Emeklilik yaşı düşürülene, her türlü ek ödemeler emekli aylıklarına yansıtılana kadar mücadelede kararlılık içerisinde olacağız. Talebimiz bireysel değil toplumsal dayanışmayı esas alan Kamusal Emeklilik Sistemidir.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız