Güncel

KESK bütçe taleplerini açıkladı

KESK, 'insanca yaşamaya yetecek gelir ve güvenceli çalışma için halktan, emekten yana bir bütçe' taleplerini açıkladı.

6 Ekim 2020 Saat: 23:53
KESK bütçe taleplerini açıkladı
KESK bütçe taleplerini açıkladı

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), "İnsanca yaşamaya yetecek gelir ve güvenceli çalışma için halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz" talebiyle basın toplantısı düzenledi.

KESK Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıya KESKR Eş Genel Başkanları aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik ile Genel Sekreter Ramazan Gürbüz, Mali Sekreter Elif Çuhadar, Hukuk-TİS-Uluslararası İlişkiler Sekreteri Yusuf Şenol ve Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy Tekdemir katıldı.

Basın toplantısında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, AKP iktidarının halktan, halkın sorunlarından koptukça iktidarlarının ömrünü uzatmayı temel alan, toplumun farklı kesimlerini karşı karşıya getirmeye dayalı kutuplaştırıcı politikalara daha fazla sarıldığını söyledi. Bozgeyik, "Gerçeklerin üstünü her geçen gün artan baskı, zor, şiddet ve sansür politikaları ile örtmeye çalışıyorlar" dedi.

Bozgeyik, siyasetçilerden gazetecilere, barolardan avukatlara, meslek kuruluşlarından Anayasa Mahkemesine, kıdem tazminatı ve kamusal emekliliğin ortadan kaldırılmasından kadın mücadelesinin kazanımı İstanbul Sözleşmesinin tartışmaya açılmasına, pandemiye karşı en başından beri canı pahasına mücadele eden hekimlerin meslek örgütü Türk Tabipleri Birliği'nin kapatılmakla tehdit edilmesine kadar uzanan baskılara her gün bir yenisini eklendiğini vurguladı.

Toplum sağlığının ciddi bir tehdit altında olduğu pandemi ile birlikte derinleşen ekonomik kriz koşullarında atılan adımların sermayenin, patronların çıkarlarını gözettiğini, emekçilerin yok sayıldığını belirten Bozgeyik, "Pandemiden, krizden en çok etkilenen dar gelirli, yoksul kesimleri koruyucu politikalar geliştirmek yerine sermayenin, patronların yüzü güldüren, kamu kaynaklarının talan edilircesine yandaşlara akıtılmasına devam edilmektedir" dedi.

Pandemi ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla emekçilerin maaşlarının eridiği, son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe ise son 15 ay içinde yüzde 40 zam yapıldığını hatırlatan Bozgeyik, "Halkın en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı son iki ay içinde yüzde 20 zamlanmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5.63 TL'ye karşılık gelirken bugün 1 dolar 7.8 TL seviyesini aşmıştır. Buna göre son 14 ay içinde Türk Lirası dolar karşısında yüzde yüzde 38,5 değer kaybetmiştir. Aynı dönemde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında yüzde 21, yoksulluk sınırında yüzde 20 artış yaşanmıştır. Buna karşın son 18 ayda kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış ise enflasyon farkı ödemesi dahil sadece yüzde 15'de kalmıştır. Bu dönemde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar miktarı tam 100 dolar azalmıştır" diye kaydetti.

Yaşanan hayat pahalılığından, işsizlikten en çok etkilenen kesimlerin başında OHAL kararnamesi ile ihraç edilen KESK'liler olduğununun altını çizen Bozgeyik, "Tüm bunlara rağmen 3 milyon kamu emekçisinin 2 milyon emeklinin yandaş konfederasyon yönetimi ve iktidar arasında imzalanan toplu sözleşme ile maaşlarında yapılan sefalet oranlı artışlarla yetinmesi, güvenceli-kadrolu istihdamdan vazgeçmesi beklenmektedir. İşte bu koşullarda başta emekçi kesimler ve dar gelirliler olmak üzere tüm toplumu yakından ilgilendiren bütçe süreci başlamış bulunmaktadır" diye konuştu.

Bozgeyik, "KESK olarak içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda dar gelirlilerin, ücretli kesimlerin salgından korunarak nefes almasını ve insanca bir yaşam sürmesini sağlayacak, halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz" diye vurguladı.

Bozgeyik, KESK olarak taleplerini şöyle sıraladı:
 Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini,
 Bütçe hakkımız önündeki engellerin kaldırılmasını,
 Ülke kaynaklarının kullanılmasında herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilmesini,
 Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını,
 Başta salgın koşullarından en çok etkilenen kadınlara olmak üzere, herkese yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak üzere "temel bir yurttaşlık geliri" sağlanmasını,
 Bütçede toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel alınmasını,
 Ücretli kesimler olarak bizlerin omuzlarına yıkılan vergi yükünün hafifletilmesini, bunun için gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini, tüketimden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini, kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını,
 Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine parası bizim cebimizden çıkan hazine garantilerine son verilmesini,
 Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınmasını, söz konusu maddelerden alınan KDV'nin sıfırlanmasını,
 Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmasını,
 Savunma ve güvenliğin daha fazla silahlanmaktan değil, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesinden, adaletin tesisinden geçtiği gerçeğinden hareketle ülke kaynaklarının barış ve demokrasi için kullanılmasını,
 Yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilmesini, maaşlarımızda yapılacak artışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artışın temel alınmasını,
 İş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmasını, OHAL KHK'leri ile hukuksuz bir şekilde işinden ekmeğinden edilmiş olan KESK'li ihraçların derhal işlerine iade edilmesini,
 Kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimizin güçlendirilmesini,
 Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesini istiyoruz.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız