12 yıl süren KESK davasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti, eylemin suç oluşturmadığını belirterek tüm sanıklar için beraat kararı verdi.
Anayasa Mahkemesinden dönen KESK davasının karar duruşması bugün İzmir Bayraklı Adliyesi 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Yargılanan KESK üyeleri ve avukatlar, bir önceki celse savcının verdiği esas hakkındaki mütalaaya ilişin savunmasını yaptı. 12 yıldır süren yargılamadan dolayı mağduriyet yaşandığını dile getiren avukatlar, beraat kararının sadece delil yetersizliğinden değil, sendikal faaliyetin suç olmadığı yönünde karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, eylemin suç oluşturmadığını belirterek tüm sanıklar için beraat kararı verdi.
'SENDİKAL FAALİYET SUÇ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEZ'
Dava sonrası yapılan basın açıklamasında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, "Sendikal faaliyetlerimizi kriminalize etmeye çalışan İzmir kumpas davası çökmüştür. Sendikal faaliyet yürütmek anayasa ile güvence altına alınmıştır, suç kapsamında değerlendirilemez. Uzun süredir yürütmüş olduğumuz hukuk ve adalet mücadelesi açısından değerlendirdiğimizde bugün verilen karar, 30 yıldır yürüttüğümüz sendikal faaliyetlerin anayasal haklar çerçevesinde olduğunun kanıtlamıştır" dedi.
NE OLMUŞTU?
KESK Genel Merkezine ve bağlı sendikalara 28 Mayıs 2009 tarihinde polis tarafından baskın düzenlenmiş, çoğunluğu İzmir'de olmak üzere KESK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticisi 36 kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınan KESK yönetici ve üyelerinden 22'si İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 15 Haziran 2009 gününde verdiği kararla tutuklanmıştı. Mahkemenin 28 Kasım 2011 tarihli karar duruşmasında 25 kişiye "yasa dışı silahlı örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla ceza verilmişti. Daha sonra temyiz yoluna gidilmiş ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi oldukça ayrıntılı ve çeşitli temyiz gerekçelerini dikkate almayarak 13 Mart 2017 tarihinde mahkemenin kararını büyük oranda onamıştı. Bunun üzerine KESK yönetici ve üyeleri, Anayasa Mahkemesine başvurmuşlardı.
Anayasa Mahkemesinin 21 Temmuz 2020 günü Resmi Gazetede yayımlanan kararla sanıkların katıldıkları toplantı ve gösterilerin tek başına silahlı örgüt üyeliğine gerekçe yapılamayacağı, Anayasa 34. Maddede düzenlenen Toplanma ve Gösteri Hakkının ihlal edildiği belirtilmişti. Adil yargılanma hakkı ile ilgili ihlallerin incelenmesine bile gerek olmadığını belirtilerek yargılamanın yenilenmesine karar verilmişti.