KESK İzmir Şubeler Platformu yerel seçimlerde, kamu emekçileri olarak emekten, barıştan, özgürlüklerden yana olan halkçı belediye başkan adaylarını destekleyip oy verecekleri açıkladı.
KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi adına konuşan SES İzmir Şube Eş başkanı Hülya Baran Ulaşoğlu, oylarının üzerinde herhangi bir ipotek bulunmadığını ve bu yüzden rantçı, yağmacı, beton lobisi ve vesayet adaylarına oy verilmeyeceğini söyledi.
“Tek adam değil, demokratik, katılımcı, halkçı belediyecilik için birleşelim” diyen Ulaşoğlu, “AKP’nin kent ve kır yoksul halkının yaşam alanlarını yok eden yağma politikalarına ve rantçı belediyecilik anlayışına karşı halk demokrasisini esas alan bir belediyecilik ve yerel demokrasi için ortak bir mücadele hattının oluşturulması tüm İzmir demokratik kamuoyunun sorumluluğudur” dedi.
Tüm Bel-Sen İzmir Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan SES İzmir Şube Eş başkanı Fatih Sürenkök’te, “İzmir halkçı bir belediyecilik anlayışı ile mi yönetilecek yoksa rantçı ve merkezi hükümetin tüm büyük projelerde belirleyici olacağı bir belediyecilikle mi yönetilecek?” sorusunun, tüm aday gösteren partiler ve adaylar tarafından yanıtlanması gerektiğini söyledi.
Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube başkanı Necip Vardal da KESK İzmir Şubeler Platformu olarak İzmir’de her hangi bir adayı işaret etmediklerini, sadece emekten, barıştan, özgürlüklerden yana olan halkçı belediye başkan adaylarının desteklenmesi için bir çerçeve çizdiklerini anlattı.
Vardal, geçtiğimiz günlerde yerel bir internet sitesinde yer alan ve DİSK, KESK ve TMMOB’dan oluşan 7 kişilik bir heyetin CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü anlatan habere de değindi. KESK İzmir Şubeler Platformu olarak Kılıçdaroğlu ile görüşme için bir karar almadıklarını ve bu yönde bir görevlendirme yapmadıklarını açıklayan Vardal, haberde adı geçen belediye başkan adayını veya herhangi başka bir belediye başkan adayını da işaret etmediklerini söyledi.
KESK’İN ÖNERİ VE GÖRÜŞLERİ
KESK İzmir şubeleri Platformu’nun kamuoyuna, seçime giren parti ve adaylarına açıkladığı görüş ve önerileri ise şu şekilde sıralandı:
>> Yerel yönetimler ve meclisler, halkla her gün iç içe olan, sıkıntıları da ortak yaşayan çözümü de ortak üreten yerler olmalıdır. Yerellerde yaşayan halkın, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, meslek odalarının söz ve karar sahibi olmalıdır.
>> İzmir’de kentin doğal dokusunun korunacağı, kıyıların, doğal yaşam alanlarının ranta açılmayacağı, yaşanabilir bir şehir olarak planlanacağı halkçı bir belediyecilik anlayışı programı oluşturulmalıdır.
>> Tüm belediye hizmetlerinde emekçi yoksul halkın yaşadığı semtler esas alınarak planlanmalı, hizmetler tüm vatandaşlar için eşit ve ulaşılabilir olmalıdır.
>> İzmir’in her milliyetten ve kültürden oluşan çok kültürlü kimliğini yansıtan sosyal ve kültürel etkinlikler planlanmalı belediye hizmetlerine çok kültürlülük yansımalıdır.
>> Kente ilişkin yapılacak her türlü alt üst yatırımlarda, öncelikle meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin öneri ve görüşleri alınmalı, halkın onayına sunulmalıdır. Bunun için demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan danışma kurulları oluşturulmalı, düzenli periyotlarda toplantılar yapılmalı görüş ve öneriler alınarak, karşılıklı değerlendirilmeler yapılmalıdır.
>> Yasalar ve yönetmeliklerin tanıdığı haklar çerçevesinde belediye hizmetleri, kamucu, halkçı bir anlayışla verilmelidir. İhaleler taşerona verilmemeli, zorunlu durumlarda şeffaf, hesap verir durumda olmalıdır. Tüm çalışanlar kadrolu işçi statüsünde olmalı, sosyal, ekonomik hakları tam olmalı ve çalışanların örgütlenme haklarına asla müdahale edilmemelidir.
>> Halkın yönetime katılımı, sorunlara sahip çıkması, çözüm önerileri sunmasının önemi açıktır. Hiçbir ayrım gözetmeden, mahalle meclisleri kurulmalı, herkese açık olmalı, düzenli toplantılar organize edilmeli, belediye yönetimi ve halk iç içe olmalıdır.
>> Belediye yönetimlerinin kapısı herkese açık olmalı, yönetici ve temsilcilerle, randevu ve ziyaret her zaman yapılabilmelidir.
>> Kadının olmadığı, kadın katılımının engellendiği yönetimlere taşınmadığı ortadadır. Son zamanlarda kadına karşı istismar, şiddet, cinayet oranları artmıştır. Daha fazla kadın yönetime taşınmalı, kadın örgütlenmelerine özel destek verilmeli, eğitim programları yapılmalı, kadın sığınma evleri artırılmalı, kadınlar üretime teşvik edilmelidir.
>> Eğitim sistemimizin gittikçe geriye gittiği ortadadır, okul öncesi ve okullarda birçok eksiklik ve yanlışlık bulunmaktadır. Belediyemiz çağdaş, bilimsel, laik eğitim için organizasyonlar yapmalı, mahallelerde kreşler açılmalı. Veli ve öğrencilerle sosyal etkinliklerde buluşmalıdır. Fakir, muhtaç çocuklar tespit edilmeli okul ihtiyaçları karşılanmalı, eğitime özendirilmelidir.
>> Gençliğin son yıllarda kötü alışkanlıklara özendiği, sosyal faaliyetlerden uzaklaştığı ortadadır lise çağına kadar, amatör spor desteklenmeli, yaz kış devam eden spor okulları, sanatsal kurslar, semtlerde yaz kış açılmalı ve desteklenmelidir. Üniversiteli gençler için yurtlar ve gençlik için sosyal faaliyetler artırılmalıdır.
>> Ülkemizde her geçen gün yaş ortalaması yükselmektedir, çaresiz yaşlılar için bakım evleri açılmalı, sokakta yaşayanların kış ayları için kalacakları yer ve yemek organize edilmelidir.
>> Ülkemizde gün geçtikçe piyasacı sağlık sistemi uygulanmakta, koruyucu sağlık hizmetleri tamamen yok edilmektedir, belediye olarak dönemsel sağlık taramaları yapılmalı, temiz su, temiz hava, sağlıklı gıda ve çevre politikaları oluşturulmalıdır. Termik santral, nükleer santral gibi ekolojik dengeyi bozacak girişimlere şiddetle karşı çıkılmalıdır.
>> Bir belediyenin olmazsa olmazı, büyükşehirler için en büyük sorunlarında biri olan ulaşım hizmetleri asla kar mantığıyla yürütülmemeli ucuz olmalı, öğrencilere ücretsiz hizmet verilmelidir.